Ne söyledin traduction Français
3,197 traduction parallèle
Mantas'a ne söyledin?
Qu'est ce que tu as dit Mantas?
Ne söyledin peki onlara?
Que leur as-tu dit?
Ne söyledin ona?
Qu'est - ce que tu lui as dit?
- Peki ona ne söyledin?
- Et que lui as tu dit?
Ben'e ne söyledin? "Bir saatliğine gidiyorum" mu dedin?
- T'as dit à Ben que tu seras là quand?
Keith'e ne söyledin?
Qu'est ce que t'as dit Keith?
Ona ne söyledin?
Donc, qu'est ce que tu lui as dit?
- Antonia'ya ne söyledin?
- Qu'as-tu dit à Antonia?
Onlara ne söyledin?
Qu'avez-vous dit?
Daniel'a ne söyledin sen?
Que diable as-tu dit à Daniel?
Annene ne söyledin?
Donc qu'as-tu dit à ta mère?
Emmett'e ne söyledin?
Qu'est ce que tu lui a dit?
Ona ne söyledin?
Qu'est-ce que tu lui as dit?
Lorelei'e ne söyledin?
Qu'avez vous dit à Lorelei?
- Ona ne söyledin?
Qu'est-ce que tu lui as dis?
Sam Miller. Ona ne söyledin?
Qu'est-ce que vous lui avez dit?
Bana o gece anne-babanın ayrılığının ne kadar zor olduğunu annenin öldüğünü ve onu ne kadar özlediğini ve sahip olamadığın bir şeyi çocuklarının sahip olmasını istediğini söyledin :
Tu m'as dit cette nuit A quel point ce fut difficile lorsque tes parents divorcèrent. A quel point ta mère te manquait lorsqu'elle est partie et la seule chose que tu voulais pour tes enfants était la seule chose que tu n'ais pas eu...
- Kendin söyledin, Dexter. Duramadığını. Durmak da istemediğini.
Tu l'as dit toi-même, Dexter, que tu ne peux pas t'arrêter, que tu ne veux pas t'arrêter.
Programı bitirene kadar takımın seni kabul etmediğini söyledin.
Tu as dit que l'équipe ne te laisserait pas revenir tant que tu n'aurais pas fini le programme, pas vrai?
Bilmiyordum ama az önce sen söyledin.
Oh. Bien, je-je ne savais pas, mais vous venez de me le dire.
Neredeydin McTierney'e kötüleştiğini ne zaman söyledin?
Ou étiez vous quand vous avez dis à McTierney que vous aviez rechuté?
Baba, elli kere söyledin.
- Taiyi Five Elements contre Silken Palms. - Admets la défaite si tu ne peux gagner.
Kendini sevmediğin için söyledin.
Mais parce que tu ne t'aimes pas, toi.
Birden değişmek istedin diye üzgün olduğunu söyledin diye, aslında söylemedin de üzgünüm lafını bile duymadım- - Seni affedecek değilim.
Et là soudainement parce que tu veux changer, car tu es désolé, ce que d'ailleurs tu n'as pas dit, trois mots que tu n'as jamais dit "Je suis désolé"... cela ne veut pas dire que je vais te pardonner.
Bana geldin ve şirket görev suistimalini açıklamazsa bizi savcılığa şikayet edeceğini söyledin.
Tu es venu à moi, et tu as dit que si la firme ne déclare aucune mauvaise gestion, Tu nous dénonceras au procureur
- Beni tutuklamayacağını söyledin.
Vous aviez dit que vous ne m'arrêtiez pas!
Madem duymamı istemiyordun o zaman niye söyledin ki?
Pourquoi avoir dit ça si tu ne voulais pas que j'entende?
Ama değerli eşyalarının alındığını söyledin. Neden polise gitmeyesin?
Vous dites que des choses de valeur ont été prises, alors pourquoi ne pas aller à la police?
Allison, sen hala Ted'i sevdiğini ve evliliği sonlandırmak istemediğini söyledin.
Allison, vous dites que vous aimez toujours Ted et que vous ne voulez pas sortir de ce mariage.
- Onca yıldır bana onunla sadece beysboldan konuştuğunuzu söyledin.
- Toutes ces années tu ma dit que tu ne parlais que de baseball avec elle.
Bayan şarapçıya söyledin bir fikrim yok Johnny'ye de ayrıca şuradaki % 90 ağızdan oluşana da söyledin.
Tu l'as dit à Madame Chardonnay Et Johnny je-ne-sais-pas là et aussi à elle qui est à 90 % bouche
Bekle, ona hiçbir şey olmadığını mı söyledin yani?
Attends, donc tu lui as dit que rien ne s'était passé?
Ona senden bahsetmememi söyledin.
Tu m'as dit de ne pas lui dire.
Başka ne hakkında yalan söyledin?
Sur quoi d'autre as-tu menti?
Sizi görmediğini söyledin sanmıştım.
Je pensais que tu avais dit qu'il ne vous avait pas vu.
Sen bir şey söyledin ve yapmadılar mı?
Tu leur dis quelque chose, et ils ne le font pas.
Başka ne hakkında yalan söyledin?
Sur quoi d'autre a-t-elle menti?
O hâlde neden evime gelip ne kadar iyi olduğumu söyledin? !
Eh bien, pourquoi tu es venu chez moi et m'a dit à quel point j'étais génial?
Çünkü ona bunun işe yaramayacağını söyledin.
Parce que vous lui avez dit que ça ne tiendrait plus.
Ne istersem yapacağını söyledin.
T'as dit tout ce que je veux, donc...
Dün gece silahın olmadığını söyledin.
Vous avez dit ne pas porter votre arme la nuit dernière.
En son ne zaman gerçeği söyledin?
Quand as-tu dit la vérité pour la dernière fois?
- Kimsenin umurunda olmadigini söyledin hiç arkadasin olmadigini da.
- Laissez moi, s'il vous plaît. que vous ne comptiez pour personne, que vous n'aviez aucun ami.
Dinle... Bir yüzük almamamı söyledin ama yarın nasıl olsa evleniyoruz diye düşününce senin isteklerini düşünmeyi bıraktım.
Hé, ecoute, je sais que tu a dit que tu ne voulais pas de bague, mais je me suis dit que puisque on ne se mariera que demain, je pouvais arrêter de me préoccuper de ce que tu veux tout de suite.
Ne söyledin ona?
- Tu lui as dit quoi?
Bir tür dönüm noktası bulduğunu söyledin. Ne buldun?
Vous avez dit que vous aviez une sorte de découverte - qu'est-ce que c'est?
Aa, gruba bir daha stüdyoda kayıt yapamayacaklarını mı söyledin?
As-tu dit au groupe qu'ils ne pouvaient plus enregistrer au studio?
Yani, özellikle bana toplantıya girmememi söyledin.
Je veux dire, tu m'as spécifiquement dit de ne jamais rentrer dans une session
Bunu hatırlayacağından bile emin değildim ama hemen geleceğini söyledin. Geldin de.
Je ne pensais pas que tu t'en rappellerais, mais tu as dis que tu allais arriver, et tu étais là.
Kimseye söyledin mi? Hayır.
Vous ne l'avez dit à personne d'autre?
Ne? Ona söyledin mi?
Tu lui as dit?
söyledin 99
söyledin mi 33
ne söylemek istiyorsun 30
ne söyleyeyim 43
ne sorusu 17
ne söyledi 211
ne söylememi istiyorsun 61
ne söyleyeceksen söyle 18
ne söyleyeceksin 65
ne sorunu 30
söyledin mi 33
ne söylemek istiyorsun 30
ne söyleyeyim 43
ne sorusu 17
ne söyledi 211
ne söylememi istiyorsun 61
ne söyleyeceksen söyle 18
ne söyleyeceksin 65
ne sorunu 30