Ne söylemeye çalışıyorsun traduction Français
347 traduction parallèle
Ne söylemeye çalışıyorsun?
Qu'est-ce à dire?
Maxim, bana ne söylemeye çalışıyorsun?
- Maxim, qu'essayez-vous de dire?
Ne söylemeye çalışıyorsun, Jimmy kardeş?
Qu'est-ce que tu essaies de me dire, Jimmy?
Bana ne söylemeye çalışıyorsun? Söylemesi bu kadar zor mu?
Que veux-tu dire tout le temps et que tu ne sais pas exprimer?
Ne söylemeye çalışıyorsun Jessie hala?
Qu'essayes-tu de dire, tante Jessie?
Bana ne söylemeye çalışıyorsun?
Qu'essayiez de me dire?
Ne söylemeye çalışıyorsun hayatım?
Que veux-tu me dire, mon chéri?
Ne söylemeye çalışıyorsun?
Que veux-tu me dire?
- Ne söylemeye çalışıyorsun?
- Qu'essaies-tu d'insinuer?
John, ne söylemeye çalışıyorsun?
John, qu'essaies-tu de me dire?
Ne söylemeye çalışıyorsun, Nickie?
Qu'essayez-vous de dire, Nickie?
Ne söylemeye çalışıyorsun?
Sous-entendu?
Ne söylemeye çalışıyorsun?
Qu'essayez-vous de me dire? Que mon mari est...
Ne söylemeye çalışıyorsun?
- Qu'est-ce que tu veux dire?
Pekala Tom, bana ne söylemeye çalışıyorsun?
Eh bien? Qu'est-ce que tu veux me dire?
- Ne söylemeye çalışıyorsun?
- Où voulez-vous en venir?
Dinle gerizekalı, bilmiyorum bana ne söylemeye çalışıyorsun ama... Birkaç kelime öğrenmezsen buradan bir adım öteye bile gelişemeyiz. Tamam mı?
Je ne te comprends pas, simplet, mais nous ne bougerons pas tant que tu ne sauras pas quelques mots, OK?
- Ne söylemeye çalışıyorsun?
- Qu'essayez-vous de dire?
Ne söylemeye çalışıyorsun?
- Vous savez, ce n'était que... - Qu'est-ce que tu dis?
Ne söylemeye çalışıyorsun? Bunu Almanların yapmadığını ve bu sırlarını kaybetmediklerini! Von Braun'a sorabilirsin.
Que si les Allemands avaient fabriqué ça, ça se saurait.
- Ne söylemeye çalışıyorsun?
- Venez-en au fait.
Bana ne söylemeye çalışıyorsun?
Tu es ici pour un conseil médical.
Pekala, bana ne söylemeye çalışıyorsun?
Tu as quelque chose à te faire pardonner?
Ne söylemeye çalışıyorsun?
Rien, mon général.
- Sen... - Ne söylemeye çalışıyorsun
- Vous avez entendu...
Melez kayboldu. En ufak bir işaret bile yok. Ne söylemeye çalışıyorsun Josh?
Pourquoi ne pas admettre que l'lndien nous a perdus?
Bana ne söylemeye çalışıyorsun?
Qu'est-ce que vous voulez me dire?
Ne demek bu? Bana ne söylemeye çalışıyorsun?
Qu'est-ce que tu veux dire?
Ne söylemeye çalışıyorsun?
Que voulez-vous me dire?
- Yine gitmek istemediğini mi söylemeye çalışıyorsun?
Tu ne veux plus y aller?
Kendine bir şeyler söylemeye çalışıyorsun ne olduğunu daha sonra anlayacağız. Daha değil.
Pas encore.
Sürekli bir şey söylemeye çalışıyorsun Dan. Ne oldu?
Dan, tu essaies de me dire quelque chose.
Ne demek istediğini söylemeye çalışıyorsun ama her nasılsa sözcükler değişiyor.
On essaye de dire ce qu'on pense, mais les mots changent d'eux-mêmes.
- Ne söylemeye çalışıyorsun?
Quel est votre but?
Yeni resimlerimin iyi olmadığını mı söylemeye çalışıyorsun?
C'est ta façon de me dire que ça ne vaut rien?
Genç Graham'ın suçlu olmadığını mı söylemeye çalışıyorsun?
Suggérez-vous qu'Alec Graham ne serait pas coupable?
Bak, ne söylemeye çalışıyorsun?
Qu'est-ce que tu racontes?
Ne söylemeye çalışıyorsun?
Que veux-tu dire?
Ne söylemeye çalışıyorsun?
Qu'est-ce que vous voulez insinuer?
Ne söylemeye çalışıyorsun?
Si tu le dis...
Sen daha göremiyorsun bile ama bana onların ne kadar güzel olduklarını söylemeye çalışıyorsun.
Vous ne pouvez pas voir et vous essayez de me dire à quel point ils sont beaux.
Uçakları geri çağıramayacağınızı mı söylemeye çalışıyorsun?
Vous voulez dire que vous ne pouvez pas rappeler cet avion?
McMillan, bu adamı tanımadığını mı söylemeye çalışıyorsun?
McMillan, vous ne connaissez pas cet homme?
Bir saniye. Bana onu tanımadığını mı söylemeye çalışıyorsun?
Tu veux me faire croire que tu ne la connais pas?
Bana ne söylemeye çalışıyorsun?
Qu'essaies-tu de me dire?
Artık beni sevmediğini mi söylemeye çalışıyorsun?
Tu veux dire que tu ne m'aimes plus?
Bana bak dostum. Bir daha asla yüzümü göremeyeceğimi mi söylemeye çalışıyorsun?
Attends un peu, tu veux me dire que jamais je ne reverrai mon visage?
Yani hiçbir çaba sarf etmeyeceğini mi söylemeye çalışıyorsun?
Qu'est-ce que tu racontes? Tu ne veux même pas essayer?
Artık buraya gelmemi istemediğini söylemeye mi çalışıyorsun?
Autrement dit, tu ne veux pas me revoir ici?
Bize bir şey söylemeye mi çalışıyorsun?
Ne m'en raconte pas. Vous avez fait la chose?
Ne söylemeye çalışıyorsun?
Qu'essaies-tu de dire?
çalışıyorsun 24
ne söyledin 57
ne söylemek istiyorsun 30
ne söyleyeyim 43
ne sorusu 17
ne söyledi 211
ne söylememi istiyorsun 61
ne söyleyeceksen söyle 18
ne söyleyeceksin 65
ne sorunu 30
ne söyledin 57
ne söylemek istiyorsun 30
ne söyleyeyim 43
ne sorusu 17
ne söyledi 211
ne söylememi istiyorsun 61
ne söyleyeceksen söyle 18
ne söyleyeceksin 65
ne sorunu 30