Ne söylüyorlar traduction Français
588 traduction parallèle
Ne söylüyorlar?
- Que disent-ils?
- Peki ne söylüyorlar?
Que disent-ils?
Ne söylüyorlar?
Que chantent-ils?
.. olmadığını söylüyorlar. Buna eminim.
aucun des documents qui pourraient être utiles à un espion ne manque.
İnsanlar annemin bu adamla evleneceğini söylüyorlar dediğimde beni anlamadın mı?
Ne comprends-tu pas qu'on raconte que Mère va épouser
Ama itiraf etmediler. Masum olduklarını söylüyorlar... - sen de olmadıklarını ispatlayamadın!
Ils n'ont pas avoué et rien ne prouve leur culpabilité!
Hiç önemli değil, konu Peter, onlara söylemezsem ona bir şeyler yapacaklarını söylüyorlar.
Peu importe, mais Peter, ils le menacent, si je ne dis rien.
Ne şarkı söylüyorlar, ne gülüyorlar ne de artık şakalaşıyorlar.
Plus un chant, ni un rire ni aucune plaisanterie.
Onu konuşurken hiç görmedim. İngilizceyi mükemmel konuştuğunu söylüyorlar. Ve diğer birkaç avrupa dilini daha.
Je ne l'ai jamais entendu mais il parlerait un anglais parfait et plusieurs langues européennes.
Onun Albay'ın ölümü hakkında anlattığından fazlasını bildiğini söylüyorlar.
On dit qu'il en sait plus sur la mort du colonel qu'il ne le dit.
Oysa bu yolculuğu bitiremeyeceğimizi söylüyorlar.
Et ils disent Qu'on ne peut pas faire ce voyage.
Bebekle nasıl ilgilenilmesi gerektiğini biliyorlar. Benim bilmediğimi söylüyorlar.
Ils disent que je ne sais pas m'occuper du bébé.
Yardımlarımızı kabul eden birkaç insan bulduk ; fakir olduğumuzu söylüyorlar.
Nul ne veut accepter nos dons car nous sommes pauvres.
Ama hasta olduğunu söylüyorlar.
Je ne sais pas comment!
Başkasından duydukları derin izlemleri söylüyorlar.
Elles ne font que répéter ce qu'elles ont entendu.
- Of, bilmiyorum! - Bir sorun olduğunu söylüyorlar.
Mme Marie, il y a quelque chose qui ne va pas?
- Ne söylüyorlar?
Que chantent-ils?
Bana karşı iyi olmaktan çok uzak olduğunu söylüyorlar.
On dit que je ne la mérite pas.
O ve yaşlı karısının tam 10 yıldır birbirleriyle konuşmadıklarını söylüyorlar.
On raconte que lui et sa femme ne se sont pas parlé depuis 10 ans.
Keystone, kesinlikle seni özlüyor, Sally. Çocuklar kasabanın asla eskisi gibi olmadığını söylüyorlar.
A Keystone, personne ne s'est consolé de votre départ.
Zaman açısından, tatbiki atlayışların değmeyeceğini söylüyorlar.
Ils ne pensent pas que des sauts d'entraînement vaillent le coup.
Onlardan ne kadar çok yersen su katarak da o kadar çok çoğaldıklarını söylüyorlar.
Si on mange des pois quand ça cuit, plus on en mange, plus y en a!
Fakat işi kendi başına idare edecek kadar iyileşmediğini söylüyorlar.
Mais il ne devrait pas être en état de reprendre le travail.
İnsanlar onun benden daha iyi bir avukat olmadığını söylüyorlar.
Avocat, il ne l'est pas plus que moi.
Bayan Bull'u havalı tüfekle vurduğumu söylüyorlar ama her zamanki gibi yalan.
Ils m'ont accusé d'avoir tiré sur Mme Bull. Ce ne sont que des menteurs. Un shilling.
Dinlesene anne, ne güzel söylüyorlar.
Ils chantent bien.
- Ne diyorlar? - Onun kamyonunu çaldığınızı söylüyorlar.
- Qu'est-ce qu'ils disent?
Ne yaptığını söylüyorlar?
- De quoi l'accuse-t-on?
Onlar bizim devrimcileri sakladığımızı bildiklerini söylüyorlar. Ben onlara hayır demeye devam ediyorum.
Je ne savais pas, quand ce moment arriverait, comment je réagirais, ce que je ferais.
Üzgünüm. Ben istemedim öyle söylüyorlar, ama...
Je ne voulais pas être aussi brutal... mais on n'est jamais trop prudent.
Tartışanlar var efendim... cevap vermemesini söylüyorlar... bilgi çok gizliymiş.
Ils discutent à nouveau- - lui disent de ne pas répondre- - car c'est top secret.
Seninle Monteil'in şey olduğunu söylüyorlar. Dikkatli ol.
Si Madame ne renvoie pas les servantes,
Aşağı inmezsen eğer, evi uçuracaklarını söylüyorlar.
Les paras te disent que, si tu ne te rends pas, ils détruiront tout le quartier avec une bombe.
Bir sonrakinde, seçme özgürlüğünün olduğunu söylüyorlar.
Et aujourd'hui ne jurant que par le libre arbitre.
Ondan daha hızlı olduğunu söylüyorlar. Ellerin ve gözlerin onunkilerden daha hızlı olabilir, ama hayatta kalma mücadelesinde bize başka birşey gerekli tecrübe.
C'est peut-être vrai avec un revolver, mais si tu veux survivre, ne te fie à personne ni à lui.
Karanlık mavi yıldızlar, asil yabancıların bensiz asla bu piramitden... sağ çıkamayacaklarını söylüyorlar.
Ne me perdez pas de vue, nobles étrangers. Sans moi, vous ne sortiriez pas vivants de ce labyrinthe.
Yalan söylüyorlar. Hiç kimse beni kovalamadı.
Personne ne m'a poursuivi.
İstilada Calviño ile karşılaşanlar onun yaptığı eylemlerin bir parçası olmadıklarını söylüyorlar.
Les autres individus qui sont arrivé aveS Calviño pour l'invasion Ne sont pas reSonnus dans le système qui les implique, ni ses actes.
Numara yapıyorlar, yalan söylüyorlar, aynı senin gibi ; çünkü gerçekte oldukları şeye katlanamıyorlar : Sadakatsizler ve yalancılar!
- Ils font semblant, ils mentent comme toi parce qu'ils ne veulent pas admettre qu'ils sont infidèles.
Kanunlara göre nasıl resim yapacağını bilmediğini söylüyorlar.
Ils disent que ne connais pas les lois de la peintures.
Ne yapacağını söylüyorlar ve dediklerini yapıyorsun.
Ils te disent quoi faire, et tu leur obéis.
Bana o kadar çok yalan söylüyorlar ki kime inanacağımı bilmiyorum.
On m'a tellement menti que je ne sais plus.
Ülkenizi tanımıyorum Sayın Elçi, güzel olduğunu söylüyorlar.
Je ne connais pas votre pays. On le dit beau.
Gitmelerine izin verme. Yalan söylüyorlar.
Ne les laissez pas partir, ils mentent.
Ogami sülalesine lanet getireceklerini söylüyorlar ve bunu durmadan tekrar edip duruyorlar.
Ils maudissent la famille Ogami. Et ils ne cesseront jamais.
Bay Clayton, Dudek'in ülkesinden muhabirlerin ne dediklerini biliyor musun? Asla şampiyon olamayacağını, asla şampiyon olmayacağını söylüyorlar...
Les journalistes du pays de Dudek affirment que vous ne seriez jamais devenu champion...
Tek başına uçtuğunu, asla bizim gitmediğimiz yerlere gittiğini söylüyorlar.
Ils savent que tu vas voler seul, là où on ne va jamais.
Adresinizi kutunun içindeki teslimat belgesinden bulabileceklerini söylüyorlar,... ama sabıka kayıtlarından yüzlerini teşhis edemediler.
Mais ils ne les ont pas reconnus sur nos photos de criminels.
Onlarda kim be bize ne yapacağımızı söylüyorlar?
Pour qui se prennent-ils?
Neden psikologlar bu kadar kötü yalan söylüyorlar?
Les psychiatres ne savent vraiment pas mentir.
Yalan söylüyorlar ve biz de bu yalan söyleyenlere merhametli olmak zorundayız.
Ils mentent, et on ne doit pas accabler les menteurs.
ne söylemek istiyorsun 30
ne söyleyeyim 43
ne söyledin 57
ne sorusu 17
ne söylememi istiyorsun 61
ne söyledi 211
ne söyleyeceksen söyle 18
ne sorunu 30
ne söylediler 16
ne söyleyeceksin 65
ne söyleyeyim 43
ne söyledin 57
ne sorusu 17
ne söylememi istiyorsun 61
ne söyledi 211
ne söyleyeceksen söyle 18
ne sorunu 30
ne söylediler 16
ne söyleyeceksin 65