Ne yapabiliriz ki traduction Français
295 traduction parallèle
Şu makineli tüfekler konusunda ne yapacağız? Ne yapabiliriz ki?
- Que fait-on, pour ces armes?
- Ama başka ne yapabiliriz ki?
- Que peux-t-on faire de plus?
Bir umut göremiyorum. Daha ne yapabiliriz ki?
Je ne vois pas quoi faire de plus.
Haklısın, ama başka ne yapabiliriz ki?
Que pourrait-on inventer?
Başka ne yapabiliriz ki?
Avons-nous le choix?
Ne yapabiliriz ki.
- Que peut-on y faire?
Başka ne yapabiliriz ki?
Que faire d'autre?
Ne yapabiliriz ki?
Que pouvions-nous faire d'autre?
Başka ne yapabiliriz ki?
Qu'en ferions nous sinon?
Ne yapabiliriz ki?
Que faire, maintenant?
Ne yapabiliriz ki?
Il n'y a rien à faire.
Ne yapabiliriz ki?
Que pouvons-nous faire?
Ne yapabiliriz ki?
Pour quoi faire?
Biz ne yapabiliriz ki?
Que pouvons-nous faire?
Bundan hoşlanmıyorum, ama başka ne yapabiliriz ki?
Que peut-on faire autrement? Très bien.
Başka ne yapabiliriz ki?
Il n'y a pas d'autre moyen!
Ama ne yapabiliriz ki?
Mais que pouvons-nous faire?
- Evet, ama ne yapabiliriz ki?
Oui, mais qu'est-ce qu'on peut faire?
Başka ne yapabiliriz ki?
Que pouvons-nous faire d'autre?
Bundan daha uygun ve münasip ne yapabiliriz ki?
Que devons-nous faire qui soit convenable?
Ne yapabiliriz ki?
Mais qu'allons-nous faire?
Satacağız, ne yapabiliriz ki başka? Sağlam bir alıcımız var.
Nous le sommes, nous vendons les armes à la révolution!
Tek başımıza ne yapabiliriz ki?
Que veux-tu que nous fassions, nous deux?
- Ne yapabiliriz ki?
- Que peut-on faire?
Başka ne yapabiliriz ki?
Que pouvons nous faire d'autre?
Ama polis etrafta. Ne yapabiliriz ki?
- Et la police?
Ne yapabiliriz ki?
Alors, que pouvons-nous faire?
Biz ikimiz onca askere karşı ne yapabiliriz ki?
- Que peut-on contre eux?
Vaktimizle başka ne yapabiliriz ki?
Que doit-on faire de son temps?
Peki, üzgünüz ; ne yapabiliriz ki.
On est désolés autant qu'on peut l'être.
Ne yapabilirsin bilmiyorum. Ne yapabiliriz ki dostum?
Je ne vois pas ce qu'on peut faire.
Başka ne yapabiliriz ki Sam?
On n'a pas le choix.
Başka ne yapabiliriz ki bununla?
Qu'est-ce qu'on fait de lui?
Ne yapabiliriz ki?
- Et faire quoi?
Başka ne yapabiliriz ki?
Qu'est-ce qu'on peut faire d'autre?
- Başka ne yapabiliriz ki?
Que peut-on faire d'autre? Arrêter Otwani!
- Başka ne yapabiliriz ki? Bütün hayatımız boyunca asla ciddi bir konuşma yapmadık.
Mais on n'a jamais eu une vraie conversation.
Daha ne yapabiliriz ki?
Que peut-on faire?
Fakat bunun için ne yapabiliriz ki?
Mais que voulez-vous faire?
Ne yapabiliriz ki?
Que faire...
Ne yapabiliriz ki?
Qu'allons-nous devenir?
Ayrıca, başka ne yapabiliriz ki?
Tu proposes autre chose?
Siz ve ben, bu konuda ne yapabiliriz ki?
Qu'allons-nous faire, vous et moi?
Bu konuda ne yapabiliriz ki?
Que veux-tu que j'y fasse?
Başka ne yapabiliriz ki?
Que peut-on faire d'autre?
Ne yapabiliriz ki?
Qu'y peut-on?
- Başka ne yapabiliriz ki?
- Qu'est-on censé faire?
Ne yapabiliriz ki?
- Tu veux?
Başka ne yapabiliriz, ki?
Allez, tu peux rien faire d'autre.
Bu arada, Murray'e dedim ki dedim ki ; "Murray, haftada sadece bir gösteri yapabiliriz".
Au fait, j'ai dit à Murray... J'ai dit, "Murray, je ne les utiliserai qu'une fois par show, et c'est tout".
Bilmem ki ne yapabiliriz? Kim ne dedi?
Ce qui est fait, est fait.