Olabilirsin traduction Français
10,890 traduction parallèle
Marcus, Sığırr Burginyon için bana yardımcı olabilirsin.
Marcus, viens m'aider avec le bœuf bourguignon.
Sormak zorundayım başka bir şeyin etkisinde olabilirsin diye...
Je me demande si vous avez encore abusé de l'alcool.
Haklı olabilirsin.
Tu sais quoi?
İstemiyor olabilirsin.
Peut-être que non.
Noel'i kurtaran adam olabilirsin.
Tu peux être l'homme qui a sauvé Noël.
# Benimle beraber burda olabilirsin #
Tu devrais être ici avec moi
Hayatında bir kadına kaç kere aşık olabilirsin ki?
Combien de fois dans ta vie une femme va-t-elle t'exciter?
İstediğin zaman pisliğin teki olabilirsin ama önceden beni önemserdin.
Tu peux être un enfoiré tant que tu veux, mais avant tu te souciais de moi.
- Sanırım haklı olabilirsin.
- Vous devez avoir raison. - À propos de quoi?
Sen de bunun bir parçası olabilirsin.
Tu peux en faire partie.
Yani sonuçları değiştirmesi konusunda haklı olabilirsin.
T'as peut-être raison sur le fait qu'il ait falsifié ses résultats.
Attılar ama bu kısma şok olabilirsin New York'ta tek iş orada değil.
Si, mais... ça pourrait te choquer... il y a d'autres cabinets à New York.
Hafif bir sarsıntı geçirmiş olabilirsin, April.
Vous pouvez avoir une commotion cérébrale.
Nasıl bu kadar emin olabilirsin?
- Comment tu peux le savoir?
O kadar özel biriysen, belki öylesindir o zaman bu görevde başarılı olabilirsin.
Maintenant, si vous êtes si spécial... et peut-être que vous l'êtes alors vous devriez être en mesure de réussir cette mission.
Sen buna alışkın olabilirsin, ama benim kariyerimde bu bir ilk.
Tu es peut-être habitué à ça, mais c'est une première dans ma carrière.
- İsmini bilmiyor olabilirsin, ama Tayvan Festival Bombalamasında silahı elde etmek için seni kim işe aldı biliyorsun.
Vous pouvez ne pas connaître le nom, mais vous savez qui vous a engagé pour se procurer l'arme utilisée dans l'attentat du festival taïwanais.
Yani... belki yaşadığım bir sorunla ilgili bana yardımcı olabilirsin.
Peut-être allez-vous pouvoir m'aider à résoudre un problème.
Bize nasıI yardımcı olabilirsin?
En quoi pouvez-vous nous aider?
Robert, belki de sen okuduğum bir kitapla ilgili bana yardımcı olabilirsin.
Robert, peut-être pouvez-vous m'aider avec un livre que je lis.
Zed'e engel olma böylece ayak işlerini yapacak birine sahip olabilirsin.
Ne coupe pas ses ailes pour pouvoir le garder avec toi.
Teşekkürler Matan Haklı olabilirsin ancak müfettişinize ne kadar güvenebileceğimden emin değilim
- Nous n'en savons rien. Merci Matan. Vous avez peut-être raison mais je ne fais pas confiance à votre inspecteur
Öyle bir yere asla gitmeyeceğime emin olabilirsin.
Jamais, je vous assure.
Babamın Robert De Nero'ya benzemediğinden emin olabilirsin.
Je peux t'assurer que mon père ne ressemble en rien à Robert De Niro.
Hesabından silmiş olabilirsin.
Vous savez, ceux que vous avez supprimés de votre compte,
Ya da teslim olabilirsin.
Ou vous pouvez vous rendre.
- Edepsiz bir sürtük olabilirsin. - Evet, sen de sarhoş bir fahişe olabilirsin.
Tu peux être une méchante garce.
Haklı olabilirsin ama yine de bazen düşünüyorum da Radley, Mona'yı iyileştirdi mi daha mı kötü yaptı bilmiyorum.
Peut-être que tu as raison mais je ne peux pas m'empêcher de me demander si... Radley a aidé Mona ou l'a rendue pire.
Emin olabilirsin.
Bien sûr!
Benim ne tür bir günahımı emmiş olabilirsin ki?
Lequel de mes pêchés pouviez-vous absorber?
Neden pişman olabilirsin ki?
Qu'est-ce que tu pourrais regretter?
Hatırlamıyor olabilirsin ama okul masrafları için çalışıyordum ben geceleri, hafta sonları ve hala borçlarım var.
Tu ne te rappelles peut-être pas mais j'ai fait mon chemin à l'école... Des nuits, des week-ends, et je dois encore emprunter.
Petrol işinde ters giden bir şey olduysa, sırada sen olabilirsin.
Si cela est une sorte de refoulement de cet accord pétrolier, vous pouvez être le prochain.
Hepimiz araba kullanıyorduk, ben de durur muyum, yapıştırdım "Köpek olabilirsin ama bu seni engelli yapmaz değil mi?" diye.
On est tous en train de conduire une voiture, et j'ai dit : "Excusez moi, monsieur, vous êtes peut-être un chien, mais vous n'êtes pas handicapé, n'est-ce pas?"
Ellerine geçeceğinden emin olabilirsin.
Je m'assurerai qu'ils les aient.
Bugün minik yardımcım sen olabilirsin.
Aujourd'hui, tu seras mon petit lutin.
Ama şuraya yazıyorum : Eğer seni bir daha görürsem, masrafı kendini karşılayacağına emin olabilirsin.
Mais écoute-moi bien, si je te revois, que ce soit parce que tu es prêt à faire amende honorable.
Emin olabilirsin.
Bien sûr que tu peux.
Sen teröristleri böceklere benzeterek kendini rahatlatıyor olabilirsin ama onlar bugün bize çok büyük hasar verdi.
Vous pouvez trouver ça rassurant de comparer des terroristes à des parasites. mais ils nous ont infligés de grandes pertes aujourd'hui.
Sen onun barakasında bulundun, tasarımı orada görmüş olabilirsin.
Vous auriez pu le voir en allant dans sa cabane.
Haklı olabilirsin ama bir önemi olduğunu sanmıyorum.
Peut-être que ça n'en vaut pas la peine.
Çok şey kaçırdığına emin olabilirsin Jess.
Je te le dis, Jess, tu rates quelque chose.
Öğrencim olabilirsin.
J'accepte.
- Haklı olabilirsin.
Tu avais peut-être raison, au fond.
- Alice onun gerçek adı değildi. Gerçek adını ya da telefon numarasını biliyor olabilirsin diye düşündüm.
Alice n'était pas son vrai prénom, et je me disais que vous pouviez peut-être le connaître ou que vous connaissiez peut-être son numéro de portable.
- Artık istediğin her şey olabilirsin.
Tu peux être qui tu veux maintenant.
- Olabilirsin.
- Si, tu peux.
O köpeği almayarak ona yardımcı olabilirsin.
Tu peux aider ce chien en ne l'adoptant pas.
Nasıl böyle aptal olabilirsin?
Comment t'as pu être si stupide?
Haklı olabilirsin.
Fort possible.
Hava atmak istemiş olabilirsin Roger.
Roger?
olabilir 2111
olabilirim 40
olabildiğince 16
olabilir mi 109
olabilirdi 52
olabilir de 21
olabildiğince çabuk 25
olabildiğince çabuk geldim 25
olabilirim 40
olabildiğince 16
olabilir mi 109
olabilirdi 52
olabilir de 21
olabildiğince çabuk 25
olabildiğince çabuk geldim 25