Olabildiğince çabuk traduction Français
696 traduction parallèle
Buradan ve senden, olabildiğince çabuk ayrılmak ve 100.000 frankın... beni götürebileceği kadar uzağa gitmek istiyorum.
Je te quitte au plus vite, mais avec 100 000 francs!
Bu gülünecek bir durum değil. Ondan olabildiğince çabuk kurtulmalıyız.
Nous devons nous débarrasser d'elle rapidement.
Arlington geldikten sonra olabildiğince çabuk yola çıkacağız.
Dès qu'Arlington sera là, nous partirons.
- Baskın mı? - Olabildiğince çabuk.
- Des descentes?
Çiftlik konusunda da size olabildiğince çabuk haber vereceğim.
Je vous tiendrai au courant pour la plantation.
Olabildiğince çabuk döneceğiz.
Nous revenons dès que possible.
Sevgili ailemin koynuna ulaşmak istiyorum, Kansas City'deki. Hem de olabildiğince çabuk.
Pour me retrouver au sein de ma famille, à Kansas City, au plus tôt.
Olabildiğince çabuk Lordsburg'e yola çıksak iyi olur.
Autant partir le plus tôt possible.
Olabildiğince çabuk geldim.
Je suis venu au plus vite.
Olabildiğince çabuk.
Venez. Aussi vite que possible.
Hem de olabildiğince çabuk.
Dès que possible.
Olabildiğince çabuk.
Et au plus tôt.
Olabildiğince çabuk Doktor Watson'dan benimle orada buluşmasını iste olur mu?
Dites au Dr Watson de m'y rejoindre.
Olabildiğince çabuk kaç buradan ama çok da aceleci olup suçlu gibi görünme.
Levons-nous en toute hâte Calmons les battements De nos cœurs
Olabildiğince çabuk döneceğim.
Je reviens dès que possible.
Bu işi olabildiğince çabuk bitirmek istiyorum.
Je veux régler cela le plus tôt possible.
Olabildiğince çabuk kıyıya yürüyelim.
Regagnons vite le rivage.
Yeni şarkılar koyacağız, olabildiğince çabuk öğreneceğiz bunları tüm bu çerçöpü çıkarıp atacağız.
On va monter de nouveaux tableaux. On va refaire tout ce... Foutoir.
Sabırlı olun. Sizi buradan olabildiğince çabuk çıkaracağım.
Si vous patientez un peu... je vais essayer de vous tirer de là sans trop tarder.
Lucas? Olabildiğince çabuk burayı terkediyoruz.
Filons d'ici le plus vite possible.
Güzel, olabildiğince çabuk gel ve peşinde kimse olmasın.
- Quel train? - Celui de cinq heures.
- Olabildiğince çabuk olacağım.
Je ferai au plus vite.
Eğer kar yağmaya başlarsa, olabildiğince çabuk eve dön.
S'il se met à neiger, tu rentres à la maison tout de suite.
Olabildiğince çabuk.
- Le plus vite possible, promis.
Ameliyathanede. Ama olabildiğince çabuk bunu ona ileteceğim. Evet.
Il est en salle d'opération mais je lui dirai dès que possible.
Olabildiğince çabuk geldim.
Je suis venue le plus vite que j'ai pu.
Olabildiğince çabuk. Yılanın ısırdığı kız nasıl?
Comment réagit-elle au poison?
Olabildiğince çabuk dönmeye çalışırım.
Je reviens dès que possible, grand-père
Olabildiğince çabuk Wyatt'ı bul da yardım etsin.
Ses hommes saccagent Front Street. Trouvez Wyatt le plus vite possible et demandez de l'aide.
Olabildiğince çabuk bir şekilde kendi yerinde olması lazım.
Ah! alors, il faut, et ça le plus vite possible, qu'elle soit complètement chez elle, à l'abri.
Bende olabildiğince çabuk buraya gelmek istedim.
Et moi, j'aurais voulu venir plus tôt.
Olabildiğince çabuk dönerim.
Je reviens vite.
Onu olabildiğince çabuk görmem önemli.
Il est important que je la voie dès que possible.
Sayın Hâkim, gazete yazıları sanığın olabildiğince çabuk sorguya çekmesi gerektiğini belirtiyorlar.
Des articles de presse suggèrent de procéder à l'interrogatoire de l'accusé
Nişanlımı çağırdım, Ve o da olabildiğince çabuk, yani hemen, geldi ve ona seninle yeni tanıştığımı anlattım ve yüzüğünü geri verdim.
Je l'ai appelé, il est arrivé le plus vite possible, sur-le-champ, et je lui ai dit que je venais de vous rencontrer.
O senin sorumluluğun altında. Olabildiğince çabuk aranıp bulunmasını istiyorum.
Dès qu'il fera jour, tu te mettras à sa recherche.
Fakir varlıklar. Ian buradan olabildiğince çabuk çıkmamız gerek diyor.
Ian pense que nous devrions partir le plus rapidement possible.
Olabildiğince çabuk git buradan.
Tâchez de sortir d'ici le plus vite possible.
Olabildiğince çabuk geldim.
Bon, je suis arrivée aussi vite que possible.
Bunları olabildiğince çabuk incelemenizi istiyorum.
Pourriez-vous examiner ceci?
Ve senden olabildiğince çabuk bu kasaban gitmeni istiyorum.
Je vous demande de quitter la ville dès que possible.
Olabildiğince çabuk geldim.
Je suis venu aussi vite que j'ai pu.
Olabildiğince çabuk geldim.
J'ai fait aussi vite que possible.
Olabildiğince çabuk ben de oraya geleceğim.
Je vous y rejoint dés que possible.
Onu olabildiğince çabuk uyut, olur mu?
Endors-le en vitesse.
Babamın olabildiğince çabuk buradan çıkartmak istiyorum.
Je sors mon père d'ici aussi vite que possible.
O şeyleri olabildiğince çabuk tamamlayacağım.
Je vais le réparer au plus vite.
Olabildiğince çabuk size geri döneceğiz.
On vous rappelle dès que possible.
Olabildiğince çabuk gelmeye çalıştım.
Je suis venue aussi vite que j'ai pu.
Ona bir içki verip, olabildiğince çabuk geleceğimi söyle.
Offrez-lui un verre et dites lui que j'arrive de suite.
Olabildiğince çabuk. Doğru en uca, lütfen.
Tout droit.
olabildiğince çabuk geldim 25
çabuk 5381
çabuk gel 161
çabuk ol 1397
çabuk buraya gel 62
çabuk söyle 30
çabuk öğreniyorsun 18
çabuk çabuk 24
çabuk olun 740
çabuk gelin 94
çabuk 5381
çabuk gel 161
çabuk ol 1397
çabuk buraya gel 62
çabuk söyle 30
çabuk öğreniyorsun 18
çabuk çabuk 24
çabuk olun 740
çabuk gelin 94
çabuk git 36
çabuk buraya gelin 20
çabuk olsun 20
çabuk olalım 32
çabuk dön 55
çabuk yap 17
çabuk olmalıyız 19
çabuk gidelim 20
olabilir 2111
olabilirim 40
çabuk buraya gelin 20
çabuk olsun 20
çabuk olalım 32
çabuk dön 55
çabuk yap 17
çabuk olmalıyız 19
çabuk gidelim 20
olabilir 2111
olabilirim 40