Patlama traduction Français
3,924 traduction parallèle
Hangardaki patlama ile ilgili aradığımız bağlantı.
Le lien que nous cherchions, avec l'explosion dans le hangar.
Things Dergisi, yakında buranın büyük patlama yapacağını yazdı.
Things Magazine dit que c'est le top du top.
Havadan atlama sırasında patlama ile.
Parachutisme qui tourne mal.
Bu adam, Hollis Doyle'la patlama arasında...
( David ) Ce gars pourrait lier Hollis à... Donc, j'ai un peu creuser, et il s'avère que ce Cytron...
Bu adam, Hollis Doyle'la patlama arasında bağlantı kurabilir.
( David ) Sois heureux pour moi. Ce type peut relier Hollis Doyle à l'explosion.
Benim kayıp halkam... Hollis Doyle'la patlama arasında bağlantı kurabilir.
Il peut être mon chainon manquant, mon second sh... ( appuie sur le bouton )... relier Hollis Doyle à l'explosion.
Sevgililer Günü'ne iki gün kala Eş-Patronlar Ayrılma Servisi patlama yaşamıştı.
À deux jours de la Saint Valentin, Patrons et Cie, service de rupture faisait un carton.
Ateş yağı tutuşturacak, yağ alev alacak ve patlama kapıyı havaya uçuracak.
Je le fais. Le feu enflamme l'huile, l'huile brûle, l'explosion emporte la porte, et nous permet de sortir d'ici, exact?
Terörist... Patlama.
Explosion... terroriste.
Yaşadığımız patlama sonrası basınç kaybına bakarsak, tüm lastik yanağının patlamış olmasını beklerdim.
Je pensais trouver le flanc complètement explosé, vu la décompression explosive que l'on vient de subir.
Evet, midem patlama sonrası basınç kaybını yaşadı.
C'est mon estomac qui subit une décompression explosive.
İçlerinden biri patlama sırasında düşürdü.
L'un d'eux l'a fait tomber pendant l'explosion.
Hala bir şekilde süslemem gerekiyor gerçi. Bir karışıklık, bir patlama falan. Bir şeyler işte.
Je devrai l'améliorer un peu, ajouter un rebondissement, un peu de... style, quelque chose,
Bu hafta sizden büyük bir patlama bekliyorum demiştiniz komiserim.
Vous vouliez qu'on fasse une grosse prise cette semaine, Sergent.
Patlama olduğunda aşağıdaydım.
J'étais en bas quand l'explosion s'est passé.
Bu patlama Pamela'yı öldürebilirdi ve bebeklerini de.
Cette explosion aurait pu tuer Pamela et tuer tes bébés.
Ki alışık olduğum tür bir patlama değildi.
Je suis pas habitué à ceux là.
Başladı hepsi Büyük Patlama ile
Tout a commencé par un big bang.
Patlama başladığında vantilatörü vurması biraz zaman alacak.
Une fois que les charges seront abandonnées, vous aurez un moment de répit.
Kulağa büyük bir patlama gibi geliyor.
Ouah, ça va claquer.
Bu bombanın geçmişten bir patlama olduğunu düşünüyorum.
Je pense que cette bombe est un rappel du passé.
Başladı hepsi Büyük Patlama ile
Justy, iNexiaaaH, Kakawet, liloutte34
Beni dinle, bir patlama oldu sadece.
Écoute, c'était juste une grosse explosion.
Ewing Enerji'nin metan sondajında gerçekleşen patlama çok sayıda insana zarar verdi.
L'explosion de la plateforme de méthane a blessé une douzaine de personnes au moins.
Patlama için Christopher'ın teknolojisinin suçlanmaması gerektiğini biliyor, ve bunu bilmesinin de tek bir yolu var.
Il sait que la technologie de Christopher n'est pas à blâmer pour l'explosion, et il n'y a qu'une seule façon pour qu'il puisse savoir ça.
Başladı hepsi Büyük Patlama ile
♪ That all started with a big bang ♪
Cinayet mahallinde bulduğumuz patlama kalıntıları ile eşleşecektir.
Il y aura des résidus explosifs qui correspondront avec ceux trouvés sur la scène de crime.
- Galiba Reddit ve Tumblr'a düştü ve orada patlama yarattı.
Je pense que c'est parti de Reddit et Tumblr et que ça a explosé à partir de là.
Patlama, yüzünün görünmemesi için bir şaşırtmacaymış.
Cette explosion était juste une diversion pour qu'elle ne puisse pas le voir.
Uydu, Atlas Okyanusu'nun güneyinde nükleer bir patlama yakaladı.
Un satellite a détecté une explosion nucléaire dans l'Atlantique Sud.
Cinayetten bir gün önce patlama olması sana da şüpheli gelmiyor mu? Pek gelmiyor.
Une explosion la nuit avant un meurtre... ne te semble pas suspicieux?
Bir boruda kaçak varmış. Tüm bodrum gazla dolmuş. Linda kombiyi çalıştırınca patlama olmuş.
Une valve de gaz défectueuse a rempli le sous-sol de gaz et a pris feu quand Linda a augmenté la température.
Kimyasal bir patlama yaratıyorsun.
On obtient une explosion chimique.
Patlama yok.
Non, estacades.
Patlama yok.
Pas de flèches.
Bu görüşmeyle ilgili Twitter mesajlarım patlama yaptı.
Mon flux Twitter est sauter au cours de cette entrevue.
- Lauren, içsel bir patlama seziyorum.
Lauren, je vois une étincelle jaillir.
Tek bir büyük patlama sonrasında, hiç Zaman Lordu kalmayacak,... Dalek kalmayacak.
Une grande explosion - plus de Seigneurs du Temps, Plus de Daleks.
Sizi burada tuttuğum yok ama sanki yakışıklı arkadaşın o patlama mekanizmasına bağlıyken biraz zor parti...
Je ne vous retiens pas, cependant j'ai le sentiment que cet explosif ne va pas être bon pour ton - bel ami.
"Nükleer patlama yakınındaki insanların sonu pek iyi olmadı" demekten bir farkı yok bunun.
C'est comme dire que les riverains d'un accident nucléaire n'ont pas bien fini.
Patlama bir kaza gibi görünecek.
Eh bien, ça ressemblera à un accident.
Buranın bir füze bölgesi olduğu zamanlardan kalan artıkların sebep olduğu bir patlama.
Une explosion causée par de l'armement laissé de l'époque où c'était un site militaire
Bir patlama!
Une explosion!
Patlama kalıntıları, parça örnekleri?
Quoi, les résidus d'explosifs, les échantillons de fragments?
- Patlama yarıçapını değiştirmeye çalışacağım.
Je vais tenter de changer la direction de l'explosion. Ok.
Ses duvarını aşarsan sonik patlama olur.
Franchis le mur du son et il se produit un bang.
Bozunma dalgaları o patlama noktasından dışarı doğru yayıldı her şeyi sadece birazcık değiştirdi.
Les ondes de distorsion qui ont émané du point de l'impact ont tout changé, un tout petit peu.
Bugün başka bir patlama istemem.
Je préférerais éviter une autre explosion pour aujourd'hui.
Patlama, bu planı örtbas etme girişimiydi.
J'ai une raison de croire que vous étiez un participant de cette conspiration.
Cücelerin patlama için kullandıkları dinamitler.
La dynamite des nains.
- Patlama var.
Feu dans le trou!