English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ P ] / Pekâlâ

Pekâlâ traduction Français

44,708 traduction parallèle
Pekâlâ, işimize geri dönüp ortalığı boş bırakmayalım, değil mi?
Alors, on se met au boulot, et pas d'heures libres.
Pekâlâ dostum, bu işe hazır mısın?
Bon, tu es prêt?
- Pekâlâ, gidelim.
D'accord, allons-y.
"Pekâlâ," demiş tüccar.
"Bien" dit le marchand.
Pekâlâ, neler yapabileceğime bir bakayım.
D'accord. Je vais voir ce que je peux faire.
Pekâlâ.
Oh, ok.
Pekâlâ.
Bien.
Pekâlâ, sen kazandın.
D'accord, tu gagnes.
Pekâlâ. Ödevlerinizi beğendim. Ya da daha iyi...
Sotez votre cahier de devoirs, et le travail sur le manuel des Meilleurs Choix.
Pekâlâ, aslında amacım dışarı çıkmak değildi.
Bon, je ne m'attends pas vraiment à ce qu'on sort ensemble.
Evet. - Pekâlâ.
Ouais, deux jours.
- Pekâlâ, direksiyona geç.
- OK, prends le volant.
Sakın atlama! - Pekâlâ. Önce onunla ben atlarım sen de arkamızdan gelirsin, tamam mı?
- je vais sauter avec elle par-dessus, et puis tu sautes, d'accord?
Pekâlâ, farz et ki öldün Billy. O zaman ne olur?
D'accord, si tu meurs, Billy, qu'est-ce qui va se passer?
- Pekâlâ, tamam.
D'accord.
Pekâlâ, aşağıda görüşürüz gençler.
Yo, très bien! On se revoit en bas.
Pekâlâ.
D'accord.
- Pekâlâ, küçük bir soru daha?
D'accord, j'ai une petite question.
Pekâlâ, beni izleyin.
Très bien, suivez-moi.
Pekâlâ. Sana yemek verelim.
Allons chercher à manger.
Pekâlâ. Kuzey sahiline varmak için 48 saatimiz var.
On a 48 h pour atteindre la côte nord.
Pekâlâ, adamı duydunuz.
Vous avez entendu?
Pekâlâ, albay.
D'accord, Colonel.
- Pekâlâ, bunu nereden biliyorsunuz?
Comment vous le savez?
- Pekâlâ, ne düşünüyorsunuz?
Alors?
- Pekâlâ, yanlış anladım o halde. - Tek kelime değildi, olamaz.
Je me suis trompée, ce n'était pas un seul mot.
- Pekâlâ, nasıl?
- Oui, comment?
Tamam, pekâlâ, belki. Fırsat olursa.
D'accord, peut-être, si j'ai l'occasion.
Pekâlâ, hadi bakalım.
Alors? À vous de jouer.
- Pekâlâ, tam donanımlı bir ambulans Molly beni yolda muayene edebilir, zaman kazanırız.
Molly m'examinera dans l'ambulance pour faire vite.
Pekâlâ, o beni tutuklama bahsi neydi öyle?
Vous avez parlé de m'arrêter?
Pekâlâ, siz ikiniz ; paranız Wiggins'te, tamamını alemlerde harcamayın.
Vous deux, Wiggins a votre argent. Ne claquez pas tout dans du crack.
Pekâlâ, geri sayım başlıyor.
Bien. Début du compte à rebours.
Pekâlâ, tamam.
Entendu.
Pekâlâ, işte istediğini aldın.
Tu as ce que tu voulais.
Pekâlâ, o zaman neredeyse eve vardın demektir.
- Bien, tu es presque arrivée. - Sherlock?
Pekâlâ!
Bon!
Pekâlâ.
Très beau.
Pekâlâ geldiğiniz için çok teşekkür ederiz Bushnell.
On vous remercie de vous être déplacé.
Pekâlâ.
Très bien.
Çalışmalarına pekâlâ aşinayım.
Je connais son CV.
Pekâlâ, dinleyin.
Écoutez!
Pekâlâ. Her şey açıklanmış oldu, değil mi?
Alors tout va bien.
Kapandı! Pekâlâ.
Tu l'as désactivé!
Pekâlâ çocuk. Komiser Gordon'a yakalanmamamız lazım.
On doit éviter la commissaire.
Pekâlâ, evet. Yüzde yüz lav.
Oui, 100 % lave.
Pekâlâ çocuklar. Ben dönene kadar kontrol halatta.
En mon absence, c'est la corde qui commande.
Pekâlâ. Yapalım şu işi.
D'ac, on y va.
Pekâlâ millet, yanaşın.
Rapprochez-vous!
Pekâlâ Alfred, göster gücünü.
Alfred, fais-leur mal.
Pekâlâ ekip, hadi yenelim onu.
La Team, on le neutralise.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]