English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ P ] / Pişmanım

Pişmanım traduction Français

2,311 traduction parallèle
Sebep olduğum zarara pişmanım ve kin tutmadıklarına çok mutluyum.
Je regrette maintenant le mal que j'ai causé et je leur suis reconnaissant de ne pas m'en tenir rigueur.
Ve bundan çok pişmanım.
Et putain je le regrette.
Buna pişmanım.
Et je me sens honteux.
Çok pişmanım.
Je suis désolé.
Hem de çok pişmanım.
Ça manque énormément.
Yaşananlardan dolayı pişmanım.
Ce qui est arrivé est regrettable.
Biliyorsun, söylediklerim için pişmanım.
Tu vas regretter d'avoir dit ça.
Ehh, hayır, Söylediğime pişmanım ama işler oldukça yavaş gidiyor.
Non, je regrette, mais la situation n'évolue guère.
- pişmanım diye...
- que je regrette.
Ne, hayatimdan pisman olmami mi istiyorsun?
Quoi, vous vouliez que je m'excuse?
Seni getirdiğim için pişman olacak mıyım? Şey...
Osandm sur Rafqatk?
Bunu sorduğuma pişman olacağım ama...
Je vais le regretter, mais...
- Yaptığınızdan pişman mısınız?
- Vous regrettez d'avoir menti?
Umarım bu basamakları çıktığıma pişman olmam.
J'espère ne pas regretter ces escaliers.
Daha sonra pişman olacağın bir şey yapayım deme.
Arrête, tu pourrais le regretter plus tard.
Hayatından pişman mısın evlat?
Regrettez-vous votre vie, mon fils?
Sabah olunca çok pişman olacağımız bir şey yapmaya ne dersin?
Je t'ai à l'œil!
Sırrımızı herhangi bir kimseye söylersen, buna pişman olursun.
Si tu racontes notre secret à quelqu'un, tu le regretteras.
Pişman oldum ama adını unutmadım Lucy.
Je l'ai regretté, mais... Je n'ai pas oublié ton nom, Lucy.
- Pişman mısın?
- Tu hésites?
Pişmanım!
- C'est vrai!
Çünkü, buna pişman olacağım biliyorum ama artık resmen sizin ekiptenim.
Je sais que je vais le regretter, mais je suis officiellement de votre côté.
Pişman mısın?
Tu regrettes?
Daha sonra pişman olacağım şeyler söyleyebilirim. - Asla.
Je pourrais dire un truc que je regretterai plus tard.
Hangi yaşta hayatımıza bakıp, pişman olabiliriz?
À quel âge tu peux faire le point et n'avoir que des regrets?
Ama pişman oldu sanırım.
Il le regrettait.
Hanuka hediyenden pişman mı oluyorsun?
Tu le regrettes, ton cadeau de Hanoucca, hein?
Pişmanım.
Pourquoi tu regrettes...
Sonradan pişman olacağım bir şey yapmayalım.
Ne faisons rien que nous pourrions regretter.
Pişman mısın?
Tu regrette?
Seni yaşadığına pişman edip sana saygı duymayı öğreteceğim. Tamam, adamım, sen kazandın, sen kazandın.
Je vais te faire regretter d'être né et t'apprendre le respect.
Bir daha ömrün boyunca o konuyu aç da gör, seni doğduğuna pişman etmez miyim görürsün.
Évoque encore le sujet, tu regretteras de m'avoir rencontrée.
Ünlülere röportajlarda pişman olduğunuz bir şey var mı diye sorduklarında "Hayır, hiç pişmanlığım yok." demelerine sinir oluyorum.
Je l'ai eu avec cette paire. Ils sont un couple de clowns. In!
Evliliğimi düzeltmiş olurdum, ona da pişmanım.
WARWICK : Quand vas--tu dire "couper"?
Biliyor musun? Pişman olacağımız bir şey söylemeden susalım. Atların sığırlardan daha iyi olduğu gibi mesela.
Arrêtons avant de dire une chose qu'on va regretter... comme que les chevaux valent mieux que les vaches.
Bex, seni bu gitar derslerine yazdırdığım için pişman olmama neden oluyorsun.
Tu me fais vraiment regretter de t'avoir inscrit aux cours de guitare.
sana söylemem gereken bir şey var bu Abby'ye söyleyeceğim andı babasıyla pişman olduğum bir anlaşma yapmıştım ve affedilmek için yalvaracaktım fakat ona bakınca uzun bir süre sonra sahip olduğum en iyi arkadaşı kaybetme fikrinden dolayı yapamazdım evet bana ne diyecektin
J'ai une chose à te dire. C'était le moment de dire à Abby que j'avais passé un accord avec son père que je regrettais totalement, et le moment de la supplier de me pardonner. Mais en la regardant, l'idée de perdre ma première meilleure amie depuis si longtemps m'a paru insupportable.
Ama eğer kızımı incitmek aklının ucundan bile geçerse bundan pişman olacağına emin olabilirsin.
Mais si tu comptes faire du mal à ma fille je ferai en sorte que tu le regrettes. Je vous crois.
Şimdi buna pişman mı oldun?
Tu le regrettes?
Kararım için pişman değilim.
Je ne regrette pas ma décision.
Pişman mısın?
Ça vous manque?
Şimdi, sana sinirlenip pişman olacağın bir şey yapmadan önce gitmeni öneriyorum.
Maintenant, je vous conseille de partir. avant que je ne m'énerve et que je fasse quelque chose que tu regretteras.
Dan ile pişman olduğum bir şey yaptım.
J'ai fait quelque chose que je regrette avec Dan.
- Pişman mısın?
- T'as des regrets? - Un peu.
Umarım pişman olmazsın.
Apprends à aimer le goût du corbeau.
- Janet'ı öldürdüğüne pişman mısın?
Te repens-tu du meurtre de Janet?
- Sen gayet kararlısın. Olması gerektiği gibi. Sanırım pişman da değilsin?
- Rien ne vous distrait de votre tâche, vous êtes résolu.
Yalvarırım beni pişman etme.
s'il te plaît... ne me fais pas regretter ça.
Gördün mü? Beni getirdiğine pişman mısın?
Alors, t'es pas content de m'avoir emmené?
Silahı elinden alıp seni pişman etmeden indir onu bakalım.
Maintenant, pose le flingue avant que je le prenne et te rende désolé.
Olivia'yı öldürdüğüm için çok pişmanım.
Je regrette d'avoir tué Olivia.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]