Ros traduction Français
425 traduction parallèle
Kaz kazdır ana, ne ödeyeceğimi ben bilirim.
Une oie c'est une oie. J'ai de ros frais...
Mutlu Roş Haşanalar!
Joyeux Rosh Hashanah!
"Ros" ve "dva" ve "ros" ve üç... ve dört.
"Ros" et "dva" et "ros" et trois... et un et quatre...
Kedicik gördüğümü sandım.
Ze crois que zé vu un'ros minet.
Annen-bir-.r-.r-.ros-.orooooospu.
Y'a une télé dans la cuisine. J'ai aussi embroqué ton père, gros lard.
Hey, pembelik, şu ufaklığa bak.
Regarde le petit, le Ros tre!
- Pembelik geldi! - Pekala!
Le Ros tre!
VNO'nun büyüklüğü burun deliğinin büyüklüğüyle doğru orantılı.
La taille des ROS correspond à la taille de la cavité nasale.
VNO?
ROS?
VNO'su yetersiz insanlar genellikle oksitosinin değerini anlayamazlar... ... bu hormon şeyi uyandırır, derin sa... Samimiyet.
Les gens en manque de ROS ont souvent du mal à produire de l'ocytocine, l'hormone qui évoque une profonde... intimité.
Merak etmeyin, VNO'nuza çok dikkat ettim.
J'ai fait très attention à vos ROS.
Başroldeki kadın ve erkek yok.
H ros et h ro ne. Ils manquent.
Peki ya erkek?
Et h ros?
Artık başrol kadın ve erkeğimiz var. - Gerçekten mi?
Juste trouv moi-m me mon h ro ne-h ros.
Sen kadının yerine geldin.
Vous Òtes Remplacement de l'h ro ne, pas le h ros "
Dinle, Ros, bir gezi düzenlemeyi planlıyordum.
Rose, je pense organiser une excursion pour les enfants ce mois-ci.
Ros? - Evet?
Rose?
Ros, pardon. Yarınki okul gezisini hatırlatmak istedim de.
Rose, excusez-moi, je vous rappelle que demain nous avons une sortie.
- Ros ben öğretmen değilim.
- Rose... Je ne suis pas un enseignant.
Pop'ın birkaç tane çok iyi yarış kısrağı vardı.
Pop : h oe S od alors m o roa co h y raco m un ROS
Roş Aşana * günü olabilir.
C'est peut-êtr Rosh Hashanah aujourd'hui.
Roş Aşana böyle geçirilmemeli.
C'est pas comme ça qu'on fête Rosh Hashanah.
Roş Aşana gününde kendini bir çocuğa sunmak.
Te jeter sur un inconnu le jour de Rosh Hashanah.
Elbiseleri ve Edmundo Ros plakları mı?
Des habits, des disques de Edmundo Ros?
Tamam. Acaba Edmundo plaklarını çıkartıp seninle şey yaptı mı?
Il a mis un disque d'Edmundo Ros et vous a fait le coup de...
Ben Ros üzerinde çalışacağım, onu görüş alanımızda tutacağım.
Je m'occuperais de Ros, pour voir où ça nous mène.
- Bana Ros deyin.
Appelez-moi Ros.
- İnan bana Adam, özür dilemeni gerektiren bir şey yok.
Croyez-moi, Adam, vous n'avez pas à vous excuser. Ros!
Ros ve ben, birbirimizin nerede durduğunu tam olarak biliyoruz.
Ros et moi savons très bien à quoi on doit s'en tenir.
Duygusallığı sevmem.
Je suis pas fan de ça, non plus. Ros?
- Destek olarak Ros'u kullan.
- Utilisez Ros en couverture.
Ros'u kullan.
Utilisez Ros.
- Ros?
- Ros?
Az önce Genel Müdür'den Ros'un babasıyla ilgili bir telefon aldım.
Je viens juste d'avoir des nouvelles à propos du père de Ros.
Ros yıkılacaktır.
Elle va être abattue.
Ros hamlesini yapıyor.
Ros est en chemin.
Ros'un onun dizüstü bilgisayarında ne olduğunu bulması gerek.
Ros doit trouver ce qui se trouve sur son portable.
Neredeyse bitti, Ros.
On y est presque, Ros.
Bu beklediğimiz şey olabilir, Ros.
C'est sûrement ça, Ros.
Ros, bütün garson ve bar personelinin medya merkezine girmesini engelle.
Ros, empêche tous les serveurs d'entrer dans la salle de conférence.
Ros, dikkat dağıtmak için hazır ol.
Ros, tiens-toi prête à faire diversion.
Yardım edebileceğini söylemiştin!
Je n'ai jamais promis... 20 ans, Harry! Ros, j'ai dit que j'essayerais.
Can alıcı bir sahne izleyeceksin. Joan çok sinirlenecek çünkü geç kaldığı için Roş Haşana törenine alınmayacak
Et y a surtout une scène où Joan très perturbée ne peut entrer à la synagogue parce qu'elle est en retard.
Roş Aşana * günü olabilir.
Le nouvel an juif?
Roş Aşana böyle geçirilmemeli.
On fête pas le nouvel an juif comme ça.
Roş Aşana gününde kendini bir çocuğa sunmak.
Sauter sur le premier venu au nouvel an juif.
Hadi ama ahtapot kafalı!
Espèce de ros lard...
Ros!
Ros!
İnan bana.
- ROS
Beni Adam'a bağla.
Passe-moi Adam, Ros.
Ros, deneyeceğimi söyledim.
C'était impossible.