Sadece bir dakikalığına traduction Français
255 traduction parallèle
- Sadece bir dakikalığına.
- Brièvement.
Sadece bir dakikalığına canım. Cidden uzun sürmez.
Je ne serai pas long.
Ama varsayalım sadece bir dakikalığına.
Pour un instant encore, faisons semblant...
Pekala. Sadece bir dakikalığına.
Une minute, pas plus.
Covin'in Buckley'i hatırlatması... heyecanımı biraz azalttı, ama sadece bir dakikalığına.
Le souvenir de Buckley m'avait un peu refroidi, mais seulement pour un instant.
Sadece bir dakikalığına.
Rien qu'un instant, lui parler!
Evet, sadece bir dakikalığına.
- Ensuite? Le temps de me reposer.
Dostlarım. Sadece bir dakikalığına uğradılar.
Des amis qui passaient me dire bonjour.
Sadece bir dakikalığına durdum.
Juste une minute... Tu comprends?
Hadi sadece bir dakikalığına konuşalım.
On parle un peu ici...
Yukarı gelebilirsin ama sadece bir dakikalığına.
D'accord, mais alors tu restes juste une minute.
Görünüşe göre sadece bir dakikalığına gözden kaybolmuş.
Apparemment, il n'a pas disparu plus d'une minute.
Oradayken, sadece bir dakikalığına yorgunluktan dizlerimin bağı çözüldü.
Pendant une Minute, j'tais juste terriblement fatigu.
Sadece bir dakikalığına yukarı gidiyorum.
Je vais faire un tour là-haut.
Sadece bir dakikalığına ayrılmıştım, efendim.
Je me suis absenté quelques instants.
- Sadece bir dakikalığına.
- Juste une minute.
Hadi tatlım. Seninle sadece bir dakikalığına yalnız kalmak istiyorum... Hoşçakal diyebilmek için.
Viens, mon ange.Je veux juste te voir seul une seconde... pour pouvoir te dire au revoir.
Sadece bir dakikalığına.
- Juste une minute.
Sadece bir dakikalığına bir düşün!
Réfléchis un instant.
Sadece bir dakikalığına.
Rien qu'une minute.
Biriniz sadece bir dakikalığına girebilir.
L'un de vous peut y aller une minute.
Bırak bunu da ben giyeyim. Sadece bir dakikalığına.
Laisse-moi la combi, juste pour un instant.
Girebilir miyim, sadece bir dakikalığına?
Je peux entrer une minute? C'est possible?
Sadece bir dakikalığına uğramıştım.
Je veux juste me reposer une minute.
Sadece bir dakikalığına.
Juste une amie, pour une minute.
Canını yakmayacağım evlat, sadece bir dakikalığına gel.
Je vais pas te taper! Viens là.
Sadece bir dakikalığına uzaklaştık.
Nous ne sommes pas partis longtemps.
- Sadece bir dakikalığına.
- Juste une seconde.
Lütfen, sadece bir dakikalığına.
Je t'en prie, juste une seconde.
Sadece bir dakikalığına onu görmem gerek.
Il faut que je le voie. Juste une minute.
Sadece bir dakikalığına.
Juste un moment.
Sadece bir dakikalığına. Buraya gel.
Venez voir, une seconde.
Sadece bir dakikalığına.
Juste une minute.
Her şey yolunda. Sadece bir kaç dakikalığına gideceğim.
Ce n'est rien, j'en ai pour quelques minutes.
Sadece bir dakikalığına ödünç aldık. Gerçekten. Doğru.
Emprunté seulement.
Sadece bir dakikalığına!
Attendez!
- Bir dakikalığına sadece.
- Juste une minute.
Sadece bir kaç dakikalığına gidip bir şeyler içeceğim. Selam Harry.
Juste quelques minutes, le temps de prendre un verre.
Haydi, sadece bir dakikalığına.
Viens trinquer!
Bizi bir dakikalığına yalnız bırakır mısınız? Sadece bir dakika.
Laissez-nous seuls, Mme Bast... juste un instant.
Sadece bir dakikalığına.
Mais juste une minute.
Joey, sadece seni bir dakikalığına yalnız yakalamak istedim.
Écoute, Joey, je voulais te voir seul un moment.
Evlat, eğer sadece beş dakikalığına doktor olmuş olsaydım... şimdi bu bir trajedi olabilirdi.
Si je n'avais été médecin que 5 minutes ç eût été une tragédie
Sadece bir dakikalığına...
Pas longtemps!
Sadece bir dakikalığına buraya gel.
Le lendemain, on a fait les présentations. Parfois, on est sûr de soi, vous savez.
Bir dakikalığına rahatlamanı istiyorum sadece.
Détends-toi une minute.
Okuldayken bir ara lezbiyendim ama sadece 15 dakikalığına.
J'ai été lesbienne à l'école. Un quart d'heure.
Dinle, Belki Rayanne Graff ve Rickie Vasquez uğrayabilir. bir dakikalığına, sadece... bana birşey getirmek için.
Ecoute, Rayanne Graff et Rickie Vasquez devraient venir... juste une minute pour... m'apporter un truc.
Sadece bir kaç dakikalığına. Daha fazlası durumunda, çok ciddi beyin hasarlarına neden olabiliriz.
Cela risquerait de causer de graves lésions cérébrales.
Sadece bir dakikalığına orda bekle!
Attendez une minute.
Bir kaç dakikalığına. Sadece sen ve o.
5mn, TOI ET ELLE, TOUS LES 2 DANS LE FOURGON?
sadece bir adam 18
sadece bir gece 27
sadece biraz 87
sadece bir kere 62
sadece bir 91
sadece bir tane mi 18
sadece bir tane 124
sadece bir kez 77
sadece bir yudum 20
sadece bir fikir 24
sadece bir gece 27
sadece biraz 87
sadece bir kere 62
sadece bir 91
sadece bir tane mi 18
sadece bir tane 124
sadece bir kez 77
sadece bir yudum 20
sadece bir fikir 24