Sadece bir kaç dakika traduction Français
157 traduction parallèle
Sadece bir kaç dakika kalacakmış.
Allons dans le bureau...
- Sadece bir kaç dakika önce.
- À l'instant.
Lütfen, sadece bir kaç dakika için.
S'il te plaît, juste pour quelques minutes.
Onunla sadece bir kaç dakika konuşabilseydim.
Si je pouvais lui parler quelques minutes.
Sadece bir kaç dakika sürer.
Ca prendra quelques minutes.
Sadece bir kaç dakika sürer.
Ça ne prendra qu'une minute.
- Sadece bir kaç dakika.
- Juste pour quelques minutes.
Pekala, ama sadece bir kaç dakika.
D'accord, mais juste pour quelques minutes.
Onu oyalayabilirsen, sadece bir kaç dakika için.
- Retenez-le encore un instant.
- Sadece bir kaç dakika.
- Juste une minute.
Sadece bir kaç dakika. Hızlı bir ziyaret.
- J'en ai pour deux minutes.
Sadece bir kaç dakika kalabilirsiniz. Fazla vaktimiz yok.
Il ne vous reste plus beaucoup de temps.
Sadece bir kaç dakika.
Ça a pris une minute.
Köprüde sadece bir kaç dakika nefes almaya yetecek hava kaldı.
L'air va bientôt venir à manquer sur la passerelle.
Onunla konuşmak için izin ver... ... sadece bir kaç dakika..
elle convaincra Loup Tacheté de ne pas se battre.
Sadece bir kaç dakika, lütfen.
Alors, pour une minute.
Sadece bir kaç dakika.
Juste quelques minutes.
Sizinle olmak isteriz. Haydi. Sadece bir kaç dakika için.
Juste quelques minutes.
- Hayır, sadece bir kaç dakika.
- Non, à peine quelques minutes.
Sadece bir kaç dakika ayırabilirim.
Je ne peux vous accorder que quelques minutes.
Senden ricam biraz daha beni bekle. Lütfen, sadece bir kaç dakika daha?
- Je te demande d'attendre.
Sakin olun. Sadece bir kaç dakika sürer.
Eh bien, il a probablement dû tomber de sa bouche.
Sadece bir kaç dakika oldu, ve o karısnı özlemiş. Neden beni öldürmüyorsun?
Avec tout ça, j'ai oublié de demander :
Sadece bir kaç dakika daha.
Plus que quelques minutes.
Sadece bir kaç dakika, efendim.
Juste quelques minutes.
- Sadece bir kaç dakika. - Peki efendim.
- Ça prendra deux minutes.
Sadece bir kaç dakika daha. Yeni Warp alanını denemeye hazırım.
Il me faut encore deux minutes pour tester le champ de distorsion.
Bakın, ben sadece bir kaç dakika kalacağım, benim için ön tarafa park et, olur mu, lütfen?
Je ne serai pas long. Garez-la devant.
Sadece bir kaç dakika, sonra gitti.
Il est parti quelques minutes après.
Evet. Florida'nın güneyinden geçecek ama sadece bir kaç dakika için.
Il passe au-dessous des Keys de Floride, juste quelques minutes.
Sadece bir kaç dakika sürecek.
Juste quelques minutes.
Sensör yankıları yerleştirildi ; ancak yanlış görüntü sadece bir kaç dakika sürecek.
Le repérage de l'écho est établi, mais l'image fantôme ne durera que quelques minutes.
Aynı bir foton torpili gibi ayarlanabilirler ama sadece bir kaç dakika sürer.
Ils peuvent être configurés comme des torpilles, mais en seulement quelques minutes.
Sadece bir kaç dakika.
Puis-je vous déranger un instant?
Ama zorundasın, sadece bir kaç dakika.
Mais tu le dois, juste un moment.
Başkan'ın ulusa seslenişine sadece bir kaç dakika kaldı sevgili seyirciler.
Dans un instant, le Président fera son discours sur l'état de l'Union.
Sadece bir kaç dakika uzaklıkta.
C'est juste un petit saut.
- Sadece bir kaç dakika daha.
- Plus que quelques minutes.
Gözlemlerimize göre, her otuz saatte bir oluyor ama sadece bir kaç dakika sürüyor. Henüz emin değilim.
Toutes les demi-heures, pendant seulement quelques minutes.
Ne dediklerini duydun. O pencere sadece bir kaç dakika açık kalabilirmiş.
Ces fenêtres ne durent pas longtemps.
Tamam... ama sadece bir kaç dakika için.
Très bien. Mais pas plus de quelques minutes.
Bana sadece bir kaç dakika ver.
- Laissez-moi seul.
Sadece bir kaç dakika içinde.
- Expliquez la nature de l'urgence.
Alarmla ilgili bir problem var. Sadece bir kaç dakika sürer.
L'alarme est coincée, y en a pour 2 minutes
Ama, sadece bir kaç dakika. Hepsi bu.
Juste quelques minutes.
- Ben sadece bir kaç dakika içinde dönerim.
- Bonjour, Grand-père.
Sadece bir-kaç dakika sürdü. Ve 150,000 dolar kazandık.
Cela ne t'a pris que quelques minutes pour obtenir 150 000 dollars.
Sadece bir kez, bir kaç dakika.
Rien qu'une fois. Une minute.
Bir kaç dakika rahat bırakın kızı, onun sadece uykuya ihtiyacı var.
Laissons-la tranquille, elle a besoin de dormir.
ve sadece ihtiyacımız olan bağlantımız aktifleşene kadar bir kaç dakika çalıştırmak.
Il ne devra être activé que quelques minutes.
Sadece bir kaç dakika sürer. Sorun yok.
Ça va
sadece bir adam 18
sadece bir gece 27
sadece biraz 87
sadece bir kere 62
sadece bir 91
sadece bir tane mi 18
sadece bir tane 124
sadece bir kez 77
sadece bir yudum 20
sadece bir fikir 24
sadece bir gece 27
sadece biraz 87
sadece bir kere 62
sadece bir 91
sadece bir tane mi 18
sadece bir tane 124
sadece bir kez 77
sadece bir yudum 20
sadece bir fikir 24