English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ S ] / Sanırım hayır

Sanırım hayır traduction Français

2,287 traduction parallèle
Sanırım hayır...
Je suppose que non.
Sanırım hayır.
Je dirais que non.
Sanırım hayır.
Je crois que non.
Sanırım hayır.
- Je suppose que non.
Sanırım hayır.
J'imagine que non.
Sanırım hayır, sanırım söylemedim.
Je pensais... Non, j'imagine que non.
- Sanırım hayır.
Visiblement.
Hayır, sanırım yapımda görevli.
Je crois pas, il doit être dans l'équipe.
- Sanırım şovda kalan tek yıldız sensiz. - Hayır.
Vous êtes la seule star de l'émission.
Hayır, sanırım bu akşam evde kalıp çamaşır yıkayacağım.
Non, ce soir, je vais plutôt faire ma lessive.
Hayır, sanırım her şeyi yoluna koymasına yardım ettin.
Non, je crois que tu l'as aidé à le réparer.
"Hayır" kelimesini pek duymuyorsun sanırım. Ama Charlie'ye ulaşmak için benden geçmen gerekir.
Tu n'es pas habituée à ce qu'on te dise non mais tu devras passer par moi pour atteindre Charlie.
- Hayır ama sanırım biliyorum.
- Non, mais je crois savoir.
Yani, sanırım. Hayır, romantik olmasın.
Pas de romance, non.
- Hayır, aybaşı sanırım.
Elle a ses ragnagnas.
Hayır, sanırım yapamadım.
Non, je ne crois pas que je pourrai.
Sanırım, sakinleşmesi için ona biraz zaman tanıyacaksın. Hayır, o bir avukat bulana kadar kalacak bir yer arayacağım.
Je cherche un logement et elle, un avocat.
Barbeküde olanlarla ilgiliyse, hayır. O zaman bir çalışanım olarak, 5 dakika mola izni veriyorum, böylece oğlumun erkek arkadaşının bu öğleden sonraki absürt tepkisini konuşabiliriz. İyi.
Si tu veux parler du barbecue, non.
Hayır, sanırım kusacağım.
Je crois que je vais vomir.
Gitseniz daha iyi olacak sanırım. Hayır. Kalabilirler, lütfen.
- Vous devriez peut-être y aller.
Hayır, sanırım o'çük-beni'ydi. ( * cock-stain )
Non, ça c'était baveur.
Ne yani, sadece insanları pataklamayı mı bildiğimi sanıyordun? Hayır.
Tu crois que je sais rien faire à part me battre?
Hayır, ben yapamam. Ama sanıyorum ki Bay Moscone'nin adamları senin içine Tanrı korkusu salabilirler..
Je pense pas, mais les amis de M. Moscone ici pourraient vous foutre la trouille.
Hayır, eski. 11. sınıfa gittiğim zamandan kalma sanırım.
Non, c'est plutôt vieux. Ça date d'une dizaine d'années.
Hayır, sanırım değildir.
Non.
Hayır, ama şu an sanırım herkese yayıyordur.
Non. Mais il l'a probablement dit à tout le monde, maintenant.
Sanırım, hayır, bundan eminim.
Non, je suis sûre...
Hayır, sanırım şu anda o kısma geliyordu.
Non, je pense qu'elle y arrivait juste.
Hayır, sanırım sen beni duyabiliyorsun.
A mon avis, tu peux encore m'entendre.
Hayır. Sanırım düşünmüyorum.
Je suppose que non.
Sanırım buna hayır demezseniz.
Je suppose que vous n'avez pas d'objection.
Hayır, ama sanırım yaklaşıyorum.
Non, mais je pense m'en approcher.
- Hayır, sanırım ben...
Non, je crois que je...
Hayır ama, sanırım bir aşka düştüm.
Non. Mais je crois que je suis amoureuse.
Sanırım Margaret da hayır dedi.
Je suppose qu'elle a refusé.
Hayır, sanırım senin arabanı almayacağım.
Je ne pense pas prendre votre voiture.
Sanırım hayır.
Je ne le crois pas.
Çoğu doğru. Sanırım, hayır...
Je veux dire, pas... dans leur tête.
Kenny sanırım "hayır" derdim.
Je pense que je dirais non.
Hayır, sanırım bunu dememeliyim.
Non, je ne devrais probablement pas dire ça.
Sanırım morardı... Hayır... kemik.
- Je dois avoir un bleu à l'os.
Hayır, sanırım basınç tetikleyicisi yok. - Şimdi kalkabilirsiniz.
Je pense que ce n'est pas un détonateur à pression.
Hayır, sanırım kolum kırıldı.
- Non. J'ai dû me casser le bras.
Hayır, hayır, sanırım Allison'a birisini ayarladım.
Non. Non. Je crois avoir trouvé un mec pour Allison.
Hayır, yaşlı bir bayanı tuvalete götürmüştüm. Kendisi de şimdi içeride ama yardımın boyutunun derinleşeceğini tahmin etmemiştim. Sanırım şeyini görmem doğru olmaz...
Non, j'ai aidé une dame aux toilettes, là elle y est, et je pensais pas devoir l'aider à sortir et je veux pas voir sa...
Peki bu "başkası" yaptığının yanına kaldığını mı sanıyor? Hayır.
Et cette personne pense s'en sortir ainsi?
- Lucy. Sanırım bunun anlamı, "hayır" oluyor.
Je crois que c'est non.
- Sanırım o gitmek istiyor. - Hayır, hayır.
- Je pense qu'il veut y aller.
Hayır, ama sanırım Howard'ın Brooklyn'e nasıl gittiğini biliyorum.
- Non. Mais je pense savoir pourquoi Howard est allé à Brooklyn.
Hayır, ama sanırım o adamı tanıyorum.
Non, mais je crois savoir qui c'est.
- Hayır, sanırım değişimi pek sevmiyor.
Non, il a du mal avec le changement.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]