English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ S ] / Sen dinlen

Sen dinlen traduction Français

382 traduction parallèle
Bırak o sürsün. Sen dinlen.
Laisse-le donc conduire!
Sen dinlen.
Repose-toi.
Şimdi sen dinlen. Biz hallederiz.
Repose-toi, nous nous débrouillerons.
Hayır, Barbara, sen dinlen.
Non, ça ira Barbara. Ne t'en fais pas.
Sen dinlen canım.
Viens, repose-toi.
Sen dinlen, merak etme.
Repose-toi et ne t'inquiète pas.
Sen dinlen... Haydi gidelim.
Ta soeur se les gèle.
Hayır ben gidip alırım sen dinlen biraz.
Je vais y aller, repose-toi.
Sen dinlen ve oda servisini bekle.
Toi tu te reposes, et tu t'occupes du room service.
Sen dinlen!
Remets-toi vite.
Cynthia, onu ben yaparım. Sen dinlen.
Cynthia, je prendrai ta cliente.
Sen dinlen, ben alırım.
- Repose-toi.
Sen dinlen.
Dormez.
" Yat, dinlen şimdi sen de
" Couche-toi maintenant, et repose
- Sen de birkaç dakika dinlen.
Et puis reposez-vous.
Sen git biraz dinlen.
Repose-toi.
Sen de burada kalıp biraz dinlen, ben hemen dönerim.
Va te rafraîchir un peu, je reviens tout de suite.
Dinlen sen.
Repose-toi.
Çok yoruldun, bence sen biraz dinlen.
Tu as voyagé loin. Rafraîchis-toi.
Sen biraz dinlen, Jolie.
Va te reposer, Jolie.
Sen en iyisi gidip bir yerlerde dinlen ve kendine gel.
Va te reposer quelque part, fais-toi un brin de toilette.
Sen de dinlen, Carol.
Repose-toi.
Sen burada kalıp dinlen.
Mais toi tu restes ici. Repos.
Sen burada otur ve biraz dinlen olur mu?
Reste là et repose-toi, d'accord?
Biz hallederiz, sen sadece oturup dinlen, olur mu?
- Nous pouvons nous débrouiller. Asseyez-vous et reposez-vous un instant, hum?
İçerde dinlen sen!
Repose-toi à l'intérieur.
Hayır, sen burada kal, dinlen, büroyu ara.
Non, restez ici. Détendez-vous, fouillez le bureau.
Dinle, Frances, sen biraz dinlen.
Écoute, Frances, ne fais rien.
Sen şimdi uzan ve dinlen.
Reposez-vous.
Ben gidip aşağı bakarken, sen de biraz dinlen istersen.
Reste assis ici et repose-toi pendant que je vais jeter un œil.
- Sen sadece dinlen, hayatım.
- Il faut simplement te détendre, chéri.
Sen tekrar yukarı dön ve biraz dinlen.
Monte te reposer.
Üzgünüm hayatım, sen burada kal ve dinlen.
- Excusez-moi, restez ici et reposez-vous.
Pekala oğlum. Sen biraz uyu. İyice dinlen.
Repose-toi, mon fils.
Sen git biraz dinlen. Ben de notlarıma bakacağım.
Va donc te reposer un peu.
Sen burada dur. Biraz dinlen. Ben hemen döneceğim.
Reste là, je reviens.
Sen de dinlen.
Toi aussi, repose-toi donc.
Sen biraz dinlen, ve biz tekrar mutlu olacağız.
Tu vas te reposer, et nous serons de nouveau heureux.
Sen biraz dinlen.
Dis, si tu te reposais un peu?
Sen sadece dinlen.
Repose-toi.
Sen eve git ve gece iyice dinlen Red.
Rentre chez toi, Red.
Sen git biraz dinlen.
Va te reposer.
Sen biraz dinlen, ben de gidip onu bulayım.
Bon, vous vous calmez, je vais le trouver.
Sen iyice dinlen kızım.
Entre-temps, il faut vous reposer.
Mac, ilk nöbeti sen al, sonra biraz dinlen.
Mac, tu prends le premier tour de garde. Ensuite, tu te reposes.
Sen de dinlen.
Repose-toi.
Sen yatakta kal ve dinlen.
Reposez-vous.
- Sen burada dinlen.
- Reposez-vous.
Sen bu olaylarla ilgilenen tek kişisin! Biraz dinlen, Maggie.
Reposez-vous.
Ben bitiririm. Sen git dinlen.
Je vais terminer.
Sen biraz dinlen. Ben de kahve yapayım.
Installe-toi, je vais faire du café

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]