English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ S ] / Sen varsın

Sen varsın traduction Français

1,911 traduction parallèle
Allison görüntülerde kesinlikle sen varsın.
C'est bien vous sur la cassette.
Çünkü yanımda sen varsın.
C'est parce que je t'ai toi.
Leslie komitenin başında sen varsın.
Donc, Leslie... Vous dirigez le comité.
LaFleur ortalıkta olmadığına göre bunu yapabilecek sadece sen varsın.
Et comme LaFleur a tenu à disparaître, il ne me reste que toi.
Şimdi, sen varsın- -
Alors, il y a toi, J.D.
Sadece sen varsın.
Juste toi.
Dudak cilası süren bir sen varsın.
Tu es le seul qui met du gloss.
Tanrıya şükür, tercüme etmek için sen varsın.
Mais nettoyez ce caca. Fais-le.
Bir tek sen varsın. Bu işe karışmış aklıma gelen tek kişi sensin. Eğer nasıl olduğunu anlayabilseydim...
Vous êtes le seul, la seule connexion que je vois, vous êtes impliqué, si je savais comment...
Şimdi sen varsın.
Maintenant, je t'ai.
Tanrı'ya şükürler olsun ki sen varsın. Modern dünyayı son derece gelişigüzel ve kafa karıştırıcı buluyorum.
Je trouve que le monde moderne est un lieu des plus hasardeux et déroutant.
* Bu gece, bu gece, bir tek sen varsın bu gece *
Tonight, tonight There's only you tonight
Bana yardım eden bir tek sen varsın.
T'es le seul qui voulait bien m'aider.
Şu anda ailemden birine fazlasıyla ihtiyacım var. Bir tek sen varsın.
J'ai besoin d'un soutien familial.
Sırada sen varsın.
Tu es le prochain.
- Yüzünde şu aptal ifade olmayan bir tek sen varsın burada.
- Vous êtes la seule du bureau qui n'a pas cet air stupide sur le visage.
Parayla ilgilenmiyorum, sadece sen varsın.
Je me fiche de l'argent. Juste toi.
Burada bana deliymiş gibi davranan sadece sen varsın.
Tu es la seule qui dise la vérité par ici.
Ama en azından artık sen varsın.
Mais maintenant, tu es là.
Disneyland'a gitmek isteyen bir sen varsın.
Il n'y a que toi qui voulais aller à Disneyland.
Ama ne olursa olsun Loretta'nın yanında sen varsın.
Mais quoi qu'il arrive, Loretta t'a, pour la soutenir.
İşler kötüye gidebilir, Larry, ama elini tutması için sen varsın.
Même dans les moments difficiles, tu seras là pour lui tenir la main.
-... doğrulanırsa, ameliyatta sen varsın.
Faites-lui une angio. Si elle est positive, vous assisterez.
Sayalım istersen. Benden Olvia ve ablam var. Sen varsın ve senin şu balon kafalı arkadaşların var.
Appelons un chat un chat, j'ai Olivia, j'ai ma soeur, je t'ai toi et tes amis avec leur têtes d'idiots.
Yalnız değil, sen varsın.
Il t'a, toi.
Kanseri iyi bir haber haline getirebilen bir sen varsın.
J'ai réservé le bloc. Avec toi, le cancer est presque réconfortant.
Burada sıradan insanların ne istediğini bilen bir tek sen varsın.
Vous êtes le seul ici à savoir ce que veulent les gens ordinaires.
Kes şunuymuş. Böyle düşünen bir tek sen varsın.
Tu es le seul à penser ça.
Elimde bir tek sen varsın.
Tout ce que j'ai, c'est vous.
Neden olsun ki? Sen varsın.
- Mais non, tu es là, toi.
Biliyorum. Benim yanımda sen varsın ama onun kimsesi yok.
Je vous ai, elle, non.
Jenna, şu anda Lemon neler çektiğini bilen bir tek sen varsın.
Vous êtes la seule à savoir ce qu'éprouve Lemon.
Biliyorum. Sen varsın.
Tu es là.
Artık sen varsın ve seni kaybetmek istemiyorum.
Maintenant que je t'ai rencontrée, j'ai pas envie de te perdre.
Yanımda sen varsın.
Je vous ai à mes côtés.
Sadece sen varsın.
Je n'ai que toi, donc...
Bir vampirle kapışan tek sen varsın.
Vous êtes le seul à avoir tué un vampire.
Buralardan gidiyorum, döndüğümde ise dostum ölmüş ve başında sen varsın!
Je pars un moment et je reviens. Il est mort et vous êtes ici.
Sen de varsın.
- Toi aussi.
Taşların başında hep sen varsın.
Encore vous.
Ama resimlerin çoğunda sen ve Ellen varsınız.
Mais vous êtes avec Ellen sur la plupart des photos.
Sen varsın. - Yalnız.
Oh, et j'étais à l'Académie la nuit dernière.
Tek sen varsın.
L'unique.
Rüyasında sen de varsın. Ona bir öykü okuyarak hayal dünyasını yaratmasına.. .. katkıda bulunuyorsun.
Vous êtes dans ce rêve... et vous l'aidez à créer cette vie de rêve en lui racontant une histoire.
Bunda sen de varsın.
Vous y êtes aussi, vous savez.
- Sen de bu iddiada varsın değil mi?
- Vous avez parié, non? - Mais je ne savais pas...
Tek sen varsın. Umarım birden fazla işi aynı anda yapmakta iyisindir.
Espérons que vous êtes multitâche.
- Sen de varsın.
- Tu en es.
Hayır, sen de varsın.
Non, vraiment, tu joues.
Aklımda sen varsın, Teğmen.
J'ai pensé à vous.
Sadece sen ve... Sen ve arkadaşın mı varsınız?
Il n'y a que vous et votre ami?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]