Senin suçun traduction Français
3,306 traduction parallèle
Bu senin suçun değil.
Ce n'est pas ta faute.
Olanlar senin suçun değil.
Ce qui se passe n'est pas ta faute.
Bunların hepsi senin suçun zaten.
Oh, Rodney, je t'en prie. Toi tu la ferme.
İstihbarat hatası olması senin suçun değil ki.
Ce n'est pas ta faute C'est juste qu'il n'y a aucune info.
Senin suçun değildi.
Ce n'est pas ta faute.
Bu senin suçun değil.
C'est pas ta faute.
Senin suçun değil.
C'est pas ta faute.
Hepsi senin suçun!
C'est de ta faute!
Hepsi senin suçun!
C'est ta faute!
Hepsi senin suçun ve cezasını çekeceksin ve elinde ne var, ne yoksa alacağım.
C'est de ta faute, et tu vas payer pour ça, et je vais te prendre pour tout ce que tu as!
Senin suçun!
C'est votre faute!
Ayrica olanlarin hepsi senin suçun Schmidt.
Et en plus, tout ça c'est de ta faute, Schmidt.
Ve bu senin suçun degil.
Et ce n'est pas ta faute.
Hepsi senin suçun.
C'est entièrement de votre faute.
Peşini bırakmazsan, senin suçun olduğunu söyleyeceğim.
Si tu ne laisses pas tombé, je vais leur dire que c'était toi.
Aptal falan değilsin. Senin suçun değil bu.
Vous n'êtes pas stupide, et ce n'est pas de votre faute.
Sen kendin de daha küçücük çocuktun. Senin suçun değildi.
Tu était un gamin toi - même ce n'était pas de ta faute.
Senin suçun değildi.
Ce n'était pas de votre faute, vous savez.
Olanlar senin suçun değildi.
Ce qui est arrivé n'était pas de votre faute.
Lanet olsun Peter, bu senin suçun!
Bordel, Peter, tout ça est de ta faute.
Hepsi senin suçun! - Saçını sevdim.
- J'aime bien votre coupe.
Belki daha önce ona karşı dürüst olmalıydım. Catherine, yapma. Bu senin suçun değil.
J'aurais dû être honnête avec lui plus tôt.
Catherine, bunun senin suçun olmadığını biliyorsun, değil mi?
Catherine, ce n'est pas de ta faute, tu le sais?
Olanlar senin suçun değildi.
Ce n'était pas de ta faute.
Senin suçun olduğunu söylemiyorum.
Je ne dis pas que c'était de sa faute.
Senin suçun değildi.
Ce n'était pas ta faute
Hayır, Bill'in ölmesi senin suçun değildi.
Non, ce n'est pas de votre faute.
- Bunların hepsi senin suçun!
- Tout est de ta faute.
Senin suçun olmadığını biliyorum, bu yüzden kaçmana izin vereceğim.
Mais ce n'est pas ta faute. Alors je vais te laisser t'échapper.
- Bu senin suçun değildi, değil mi?
Ce n'était pas votre faute, n'est-ce pas?
- Bu senin suçun. - Hayır, hayır.
- C'est de ta faute.
Bugünkü kaza senin suçun.
Le responsable de l'accident, c'est toi.
Hasta ölür ve bu senin suçun olur Ross.
Le patient aurait pu mourir, et ça aurait été de ta faute.
Bunun senin suçun olmadığını biliyorum ama bunu neden yaptığımı düşünmek için biraz zamana ihtiyacım var.
Je sais que ce n'est pas de ta faute, mais j'ai besoin de temps pour réévaluer pourquoi j'ai fait ça.
Olanlar senin suçun değildi.
Ce n'est pas ta faute.
Gerçekten öldüyse bu senin suçun değil.
Tu sais, s'il est vraiment mort, ce n'est pas ta faute.
Bunların hepsi senin suçun Martin.
Tout est de ta faute, Martin.
- Senin suçun değil Ryan.
C'est pas de ta faute, Ryan.
Ryan, Amanda'ya olanlar senin suçun değil.
Ryan... ce qui s'est passé avec Amanda, c'était pas ta faute.
Neal'la Henry'ye olanlar senin suçun değil.
Ce qui est arrivé à Neal et Henry, ce n'est pas ta faute.
- Hepsi senin suçun!
C'est de ta faute!
Senin suçun mu?
Votre faute?
Bu senin suçun.
C'est de ta faute.
Senin suçun değil.
Tu l'as pas fait.
Hayır Sue, senin bir suçun yok. Çünkü- -
Non, Sue, c'est pas ta faute.
Ve bu senin en kötü suçun bile değil!
Et ce n'est pas votre pire infraction.
Eğer ona senin bulaştığın her suçun, birilerini kurtarma amacıyla işlendiğini gösterebilirsem, o zaman...
Si je peux lui montrer qu'à chaque crime dans lequel tu étais impliqué, tu essayais de sauver quelqu'un, alors..
Ve senin, sana verilen görevi yerine getirmen dışında bir suçun yok.
Et vous n'êtes coupable de rien excepté d'accomplir les fonctions qui vous ont été confiées.
Senin için partide başlatacağımız, Başkanın ilişkisinde senin de suçun olduğu, doyumsuz ve gizli lezbiyen olduğun, ve kendi politik hırsların için,
- Après le murmure de campagne on commencera à l'intérieur la fête sur comment vous étiez complice au sujet de la liaison du Président, sur, combien vous étiez frigide et limite lesbienne, sur comment tu as fait chuter le Président
- Senin suçun değil.
Ce n'est pas de ta faute, tu sais.
Senin bir suçun yok. Haklısın.
Ce n'est pas de ta faute.
senin suçun değil 91
senin suçun değildi 28
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin suçun değildi 28
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
seninleyim 95
senin derdin ne 338
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle evleneceğim 47
senin adına çok sevindim 42
senin adına sevindim 78
senin için 556
seninleyim 95
senin derdin ne 338
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle evleneceğim 47
senin adına çok sevindim 42