English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ S ] / Sert ol

Sert ol traduction Français

118 traduction parallèle
Sert ol.
Endurcis-toi.
Ne kadar sert olursan ol sana hiçbir şey anlatmayacağım.
Vous devez savoir que je ne vous dirai rien, même si vous utilisez la force.
Sert ol, ahbap!
Accroche-toi!
Yerlerinize. Sert ol, Daniel.
Courage, Daniel.
Sert ol.
Accroche-toi, Daniel.
Sert ol!
Fermeté
Sert ol. Bastır evlat. Bastır evlat.
Appuie, appuie!
Sert ol!
Tiens bon!
- Hadi, daha sert ol, daha sert!
- Plus sec.
Liderleri olacaksın. Sert ol.
Montre-leur que tu es le chef.
Şimdi daha sert ol anladın mı?
Sois plus dur! Plus froid!
Güzel. Sonuna kadar sert ol.
Bien, sois dur jusqu'au bout.
- Sert ol Gail!
Sois forte, Gail!
- Evet, daha sert ol.
- Oui : réessayer.
Sert ol, tamam mı?
Sois fort, OK?
Matt'in senin oyuncu olduğunu düşünmesini istiyorsan odaklan, sert ol, topa saldır.
C'est même pas vrai. Je connais ce regard. J'y ai droit chaque fois que je fais l'accent anglais.
Olabildiğince erkeksi ve sert ol, tamam mı?
Sois masculin et sauvage, d'accord?
Nazik ama sert ol.
Sois ferme, mais correct. Deux bonnes choses pour une mauvaise.
Sert ol.
Vas-y fort.
Sert ol.
Sois ferme.
Hadi Mouth, biraz sert ol dostum!
Allez, Mouth. Concentre-toi, mec.
Sert ol, dostum. Böcek seni ısırırsa, sen de onu ısır.
Il veut s'améliorer et tu pourras jouer.
Tamamen ara, sert ol!
Cherche bien, sois un homme!
Daha sert ol.
Recommence.
Buradakilerden kim olursan ol ya da ne kadar sert olduğunu sanırsan san hep o sandalyeye bağlı olan.mcık olarak kalacaksın.
Peu importe qui on est Ni à quel point tu te crois fort... tu resteras le pauvre type attaché à la chaise.
Çok vahşi ve kötü bir yer ve ne kadar sert olursan ol, izin verirsen sana diz çöktürüp sonsuza dek seni orada tutar.
C'est un endroit dangereux. Aussi dur que tu sois, il te mettra à genoux pour la vie, si tu le laisses faire.
- Parayı al, sert ol.
- Le fric. Je t'ai eu.
Sert ol!
Descends-les!
Dikkatli ol. Sert biridir.
Attention, c'est un dur.
Kullarına karşı sert ol.
Sois dur à l'égard de tes subalternes.
Yoksa emin ol, çok sert bir şey yapacağım.
Sinon je vais finir par faire une betise.
Sert vurduğundan emin ol.
On te fichera la paix si tu cognes fort
Sakin ol, sert adam.
Du calme, le dur.
Arkadaşıma kalemi kıçına sok diyen... o sert erkeğe ne oldu acaba? Nicky, sakin ol.
Où il est, le malabar qui dit à mon pote de se le carrer dans le cul?
Küçük hissedarın faydası. Dikkatli ol.
- Ça sert, un partenaire plus jeune.
Belirsiz imgelemler için sağ ol.
Merci pour les visions obscures. Ca nous sert beaucoup!
Yavaş ol sert çocuk
- Va dans la voiture!
Kabile içerisinde olur böyle şeyler, değil mi? - Sakin ol.
Il nous sert le même baratin que ton père nous servait!
Sakin ol, korkmana gerek yok. Kulaklarını tıka, sert, daha da sertçe.
- Bouche-toi les oneilles.
Sert ol.
Ne la ménage pas.
Fenton'ın sert hâlini de gördüm. Emin ol, o hâlini görmek istemezsin.
Je me suis mis Fenton à dos, et c'est très désagréable.
Bu iki sert adamın gelip sana arazi ol demesinden önce miydi sonra mıydı?
Est-ce que c'était avant, ou après que ces malfrats vous demandent de dégager?
Git, şimdi. Güçlü ol. Ve sert.
Vas-y, pas de cadeau!
Onlara karşı sert ol!
Essaie de les commander.
Sakin ol bakalım sert çocuk.
Eh, doucement, dur à cuire.
Benim yerimde ol da sert neymiş gör bakalım.
Mettez-vous à ma place. On verra si vous êtes forte.
Yavaş ol sert çocuk.
Tout doux, grosse brute.
Sert vuruş, kazan ya da öl
Sérieux. Tu mènes ou tu meures.
Emin ol ki Çaylak, eğer sabahtan akşama kadar, benim için önemli olan büyük ve küçük şeyler hakkında konuşsak ; ki büyük olanlara oğlum Jack'i, kansere çare bulmayı, sert kabuklu taco'nun tekrar dirilmesini, küçük olanlara, eski karım Jordan'ı, rüzgâr enerjisini ve tüm meyveli likörleri sayabiliriz ;
Tu peux être sûr, bizut, que même si nous parlions du matin au soir des grandes comme petites choses qui comptent dans ma vie, comme mon fils, un vaccin contre le cancer, les chirurgiens du Sacré-Coeur, la cho chose étant son ex-femme Jordan, la force du vent, et le-é-é-é-s liqueurs de pomme,
Sen tekrar Lorelai Gilmore ol. Ben de tekrar lokantada kahveni koyan adam olayım.
Redeviens Lorelai Gilmore et je vais reprendre mon rôle du type qui te sert du café.
Sert ol.
Alors, vas-y à fond.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]