English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ S ] / Sıra senin

Sıra senin traduction Français

222 traduction parallèle
Bana şans verilmişti. Şimdi sıra senin.
Après tout, j'ai eu ma chance... c'est à votre tour, maintenant.
Haydi. Sıra senin.
Aller, vas-y, c'est à ton tour.
Sıra senin, Dumbo.
Vas-y, Dumbo.
Hayır, sıra senin.
Non. C'est ton tour.
Sıra senin.
- Ça va être à toi.
Ben kaçırınca sıra senin.
Dès que je loupe, c'est à toi.
Şimdi sıra senin.
Souvenez-vous :
Kasabanda bir şamata yapıyorsun Albert, onun için ilk sıra senin doğal hakkın.
- S'agit de faire sauter la ville, honneur à l'autochtone.
- Sıra senin, hayatım.
- Il est mûr, mon chou. - Bien.
Şimdi sıra senin! Sen dur!
Arrêtez-vous.
Sıra senin.
C'est votre tour, désolé.
- Tamam. Şimdi, sıra senin.
Á toi.
Tamam oğlum sıra senin.
A toi, mon garçon.
Hurbagnac, sıra senin.
Urbagnac, à toi.
Brouillard, sıra senin.
Brouillard, à toi.
- Zeke, sıra senin.
- Zeke, c'est ton tour.
Mayo, geçen haftanın yıldızı sen olduğuna göre, sıra senin!
Mayo? Puisque t'es le caïd de la semaine, c'est toi le suivant.
Sıra senin.
Allez-y.
Hawkins, sıra senin.
Hawkins, à toi l'honneur.
Sıra senin.
A vous de donner.
# Şimdi sıra senin
Prends-lui la main
Sıra senin gösteride, üstat.
A toi, champion!
Bu ara sıra senin de denemen gereken bir şey canım.
Tu devrais essayer, ça te changerait.
- Sıra senin.
- C'est à toi
- Sıra senin.
- C'est à vous.
Sıra senin.
C'est à toi.
Sıra senin ve sürmeye devam edeceksin.
C'est ton quart.
- Sıra senin.
- A vous.
Hadi Rose. Sıra senin hayatım.
C'est ton tour, chérie.
Bu daha çok ara sıra senin isteklerini alışagelmişin dışında kıçımın üzerinde yapman.
C'est plutôt... la façon dont vous concentrez... occasionnellement votre enthousiasme... sur mes fesses.
O zaman ya senin yerin ya da parkta bir sıra.
Alors c'est chez vous ou un banc public.
Patsy, ara sıra da olsa... -... senin için bir şeyler yapmışımdır, değil mi? - Evet.
J'ai parfois eu l'occasion de te rendre service, n'est-ce pas?
Senin genç bayanların, yeni bir sınıra öncülük etme şerefine sahip olduğu için gurur duymalısın.
Ce seront des pionnières, réjouissez-vous.
Dinle. Bu şantajı sakince kabul etmemiz senin için görünüşte çok sıra dışı gelebilir.
Notre acceptation de ce chantage doit vous paraître extraordinaire.
Senin üzerindeki deney başarılı olursa sıra bana gelecek.
Ton opération sera un succès. Et après ça sera mon tour.
Adım mezar taşına kazınacak. Sıra bana geldiğinde sonsuza dek senin yanında uzanacağım.
On gravera mon nom sur votre tombe et quand mon tour viendra je m'allongerai près de vous à jamais!
Senin sıra dışı olan tek şey Bay Towns, aptallığın.
Or, la seule chose remarquable chez vous, M. Towns... c'est votre stupidité.
Arletta, denedim. Hep özgür ve senin gibi sıra üstü yaşamak istedim ; ama işte bir dirsek koyacak yer bulamadım.
J'ai essayé... de vivre... libre et indépendant, comme toi.
Pekala, Maggott. Sıra senin.
À toi, Maggot.
Ara sıra birbirimize mektup yazacağız ama senin iyiliğin için vedalaşmalıyız.
"Nous échangerons des lettres au ralenti, " mais si vous désirez une vie calme, iI faut nous dire adieu.
Ve insanlar senin kendini sıra dışı konulardan bahsetmeye mecburmuşsun gibi hissettiğini söylüyor.
On dit que vous vous sentez obligé de parler franchement de sujets qui, d'habitude...
Bu kraliyet ziyaretinde Kralın güvenliği için senin resmi soumluluğunun yanısıra benim de birinci katip olarak sorumluluğum, güvenliği için kişisel sorumluluğum, olduğunu söylüyordum.
Vous veillez sur la sécurité du roi lors de sa visite. En tant que premier secrétaire, j'ai la charge de sa sécurité personnelle.
Sıra dışı biri de değilim ama senin sevginle ve koruyuculuğunla daha iyi olacağıma inanıyorum.
Je sais que je ne suis pas extraordinaire... mais sous l'ombrelle de votre amour... et de votre protection... je suis sûre de pouvoir devenir... meilleure.
Bunun yanı sıra, senin binbaşı, bana kesinlikle daha yakışıklı ve eşit rütbeli bir subay bulacağına söz verdi.
Pas du tout. Je viendrai te voir. En plus, ton fiancé a promis de me trouver un autre officier du même rang, et infiniment plus beau.
Senin evliliğine sıra geldiğinde kocaya kaç.
Quand viendra ton tour de te marier, fais-moi une faveur.
Senin gibi insanlar benden sıkça vicdanımı sorgulamamı ister ve ben de ara sıra sorgularım.
On me demande souvent de faire un examen de conscience, et je le fais parfois.
Mutlu olmak senin hakkın. Sıra bizde aşkım.
Tu as le droit d'être heureuse chérie, c'est à ton tour.
Senin yöntemini denedik. Sıra benimkinde.
Maintenant qu'on a fait ta méthode essayons la mienne.
Hey, adamım, senin psikiyatra sıra geldi.
Hé mec, c'est l'heure de ton psy.
Eğer ona gelirse sıra, senin yapmadığını kanıtlamamız lazım.
On prouvera que tu n'as rien fait.
Sıra senin.
Question de langage : quelquefois,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]