Takip ediliyorum traduction Français
91 traduction parallèle
Ama ağzımda sigara varsa, arama. Bu, takip ediliyorum demek.
Si je fume, n'appelez pas.
- Takip ediliyorum.
- On me suit. - Qui vous suit?
Takip ediliyorum hissine kapıldım.
J'ai l'impression qu'on me suit.
- Takip ediliyorum.
- On me suit.
Çok özür dilerim. Bir manyak tarafından takip ediliyorum.
- Je suis pourchassée par un fou.
- Takip ediliyorum.
- Je suis suivi.
Sakin ol, Sanyemon. Neden onları görmeye bu kadar heveslisin? Çünkü... takip ediliyorum!
Garde ton sang-froid, Saémon.
Sana söyledim, takip ediliyorum.
Quelqu'un me suit.
- Ne? - Takip ediliyorum.
Quelqu'un me suit.
Takip ediliyorum.
Je te dis qu'on me suit!
İltica talep ediyorum. Takip ediliyorum.
Je demande l'asile, je suis poursuivi.
Mavi beyaz bir araba tarafından takip ediliyorum!
Je suis poursuivi par une voiture de police!
FBI tarafından takip ediliyorum. Evimi kaybettim.
Je suis suivi par le FBI J'ai perdu ma maison.
Bir Nazi tarafından takip ediliyorum.
Je me fais traquer par un nazi.
- Takip ediliyorum.
- J'ai une ombre.
Ben kesinlikle takip ediliyorum.
Je suis suivi.
Sanırım bir psikiyatrist tarafından takip ediliyorum.
Je suis poursuivi par un psychiatre.
Hep takip ediliyorum.
Je suis traqué.
Takip ediliyorum gibi saçma bir fikre kapıldım.
J'ai l'impression d'être suivi.
- Takip ediliyorum, Dr Lecter.
- On me suit, Docteur Lecter.
Şu aralar da takip ediliyorum o yüzden etkileyiciliğimden şüphem yok.
En ce moment, on me suit, alors je suis assez sûre de mon charme.
Şeytan tarafından takip ediliyorum her köşede, her sokakta
Je suis hanté par le diable A chaque rue, chaque carrefour
Şeytan tarafından takip ediliyorum her gün ve her gece
Je suis hanté par le diable, Chaque jour et chaque nuit
Robbie ismine yanıt vermek üzere takip ediliyorum.
Je suis programmé pour répondre au nom de Robbie.
Dinle, tam bir deli tarafından gizlice takip ediliyorum.
Écoutez, je suis poursuivi par un fou furieux.
Doktor Jennings, takip ediliyorum.
je suis suivi. Vous devez les cacher.
Doğal davran, takip ediliyorum.
Fais mine de rien. On nous suit.
Lanet olası sür. Takip ediliyorum!
Roule putain, on me court après!
- Takip ediliyorum.
- On est suivis.
Selam! Takip ediliyorum!
Hello, je suis poursuivie!
"Dave, ben takip ediliyorum."
Dave, on me suit.
"Bir kadın sesince takip ediliyorum."
Une voix de femme me suit.
Sürekli takip ediliyorum.
Je suis suivie partout. C'est...
Güvenli değil. Çok yakından takip ediliyorum, Agnes.
C'est trop risqué.
Takip ediliyorum.
Je suis suivi.
Ronnie, takip ediliyorum.
J'ai un fileur.
Ben de takip ediliyorum.
Moi aussi, on dirait.
Şimdi de, biri ya da bir şey tarafından takip ediliyorum ve sanırım bunun babam ile bir ilgisi var. Çünkü bana birşeyler anlatmaya çalışıyor.
A présent, je suis hantée par quelqu'un ou quelque chose et je pense que ça à quelque chose à voir avec lui, parce qu'il essaie de me dire quelque chose.
- Sanırım takip ediliyorum.
Je crois qu'on m'espionne.
Şu an arabam tarafından takip ediliyorum.
Ma voiture me pourchasse.
Takip ediliyorum.
On m'observe.
Sanırım takip ediliyorum.
Je crois qu'on me suit.
O zamanlar buna şaşırmamıştım ama hâlâ takip ediliyorum.
Là, c'était normal. Mais ça dure toujours.
- Sanırım takip ediliyorum.
Je crois qu'on me suit.
"Biraz geç kalacağım çünkü motosikletliler tarafından takip ediliyorum."
"Je vais être en retard." "Il y a des motards qui me poursuivent."
Takip ediliyorum.
J'ai été suivi.
Takip ediliyorum.
On me suit!
Takip ediliyorum.
Répondez!
Ben w-wuh, ben takip ediliyorum.
J'étais poursuivie.
- Genemi takip ediliyorum..? Evet
On me suit encore?
- Takip mi ediliyorum?
Le secrétaire général est en danger.