Temiz iş traduction Français
275 traduction parallèle
- Ve çamaşırhane arayacaksın. Temiz iş.
Et vous chercherez du linge.
Temiz iş.
Beau travail.
Temiz iş olacak.
Le terrain est libre.
Temiz iş çıkarırsanız seni ve adamlarını görürüm, Swede.
Je vous paie bien, toi et tes hommes.
- Çok temiz iş oldu.
Comme sur des roulettes!
Şimdiye kadar hallettiğin en temiz iş oldu galiba, ha patron?
C'était un joli coup.
Temiz iş.
Très soigné.
Her kimse, temiz iş yapmışlar.
Si c'est le cas, c'était un génie.
Temiz iş.
Très astucieux.
- Temiz iş. Yavaşlatmadı bile.
Elle n'a même pas ralenti.
Bıçaklanmış, temiz iş.
Elle a été poignardée par un as de l'arme blanche.
Temiz iş.
Elle est passée au travers.
Temiz iş çıkardınız. Şef öldü.
T'as réussi, le directeur est mort.
- Temiz iş çıkar Bert.
- Faites-le proprement, Bert.
Nereye gittiysem zaten temiz iş yapmadım ki.
Oui, partout où j'étais, c'était sale.
Çok temiz iş Russo, çok zekice. Bir sürü tanık var. Her şey yanıp kül olacak.
Très net, russo, très propre... plein de témoins, tout part en fumée, pas une trace de preuve.
Çok temiz iş yaptığını söyledi.
Il a dit de te dire que c'était du bon boulot.
Evet, temiz iş olmuş.
Oui, joli travail
Temiz iş Ralph.
Génial, Ralph.
Temiz iş yapılacak demedim mi?
" Du boulot propre!
Temiz bir iş oldu gerçi.
Du travail propre!
Güzel, temiz bir iş.
Un boulot bien propre.
Yakın arkadaş olmadığınız kişileri temiz bir cinayetle ortadan kaldırmak oldukça zorlu bir iş.
Il est malaisé de tuer des gens qui ne sont même pas de vos amis.
Ben temiz anlaşma yaparım. Eğer iş garantiyse, para nakitse...
Les bons comptes font les bons amis.
Şu kapıyı da getir. Temiz bir iş çıkaracağız.
Le nez et les oreilles
Ben de çabucak- - Ne iş bu? - Adam temiz.
Je courais, c'est tout.
Temiz bir iş.
Un boulot parfait!
Pis bir iş olsa da, karşılığında temiz bir para ödüyorum, değil mi?
C'est un sale boulot, mais je paie bien.
Ne denli temiz bir iş olduğunu anımsıyorum.
C'était clair et limpide pourtant.
Daha sonra, bir daha temiz hiçbir iş olmadı, bir şey hariç.
Plus rien n'a jamais été aussi clair pour moi, sauf un point :
Herşey birbiriyle özdeş, bu kadar büyük bir evi temiz tutmak zor bir iş.
Mais c'est trop grand et difficile à entretenir.
Temiz iş.
Excellente stratégie.
$ 15'a temiz bir iş olur, Marshal.
15 $ pour un travail décent, marshal.
Tam olarak ne bilmek gerekir Bay Grimes temiz, profesyonel bir iş çıkarmak için?
Qu'est-ce qu'il faut savoir M.Grimes pour faire du bon boulot professionnel?
Bu eşsiz görevlere kendilerini adamışlardır. Ama iş paylaşımında kiralık katiller ölümle doğrudan temas halinde olmayanların varlığını sürdürürken, bireysel olarak da kendi vicdanlarını temiz tuttuklarını düşünüyorlar.
Mais à la division du travail morale, l'assassin reSruté permet, d'ailleurs l'existenSe de Seux qui ne sont pas en Sontact direct aveS la mort et peuvent maintenir, Somme individus séparés, leurs âmes propres
Temiz bir iş değil.
C'est un travail salissant.
Bu gece birilerini gönder, temiz bir iş olsun.
Occupe-toi de ça dès ce soir, que ce soit fait proprement.
Yüksekten düşme çok temiz bir iş.
Les chutes de très haut sont très propres, tu sais.
Hızlı ve temiz bir iş her şeyin yoluna girmesini sağlayacaktır.
Un travail rapide et propre contribuerait beaucoup... à rétablir l'équilibre des choses.
Tokyo hava alanı katliamıyla pek uyuşmuyor ama temiz bir iş olması için her şey düşünülmüş.
Le carnage n'a pas été aussi réussi qu'à l'aéroport de Tokyo... mais ils ont fait un bel effort.
Temiz bir iş mi yaptınız?
Vous vous êtes enfuis sans problème?
- Ben de Münzer. Yapabileceğimiz bir şey yok. Temiz bir iş yapmışlar.
Plus rien à faire, c'est du beau travail!
Herhalde Edmund'dan kurtulmak istemişler ama pek temiz bir iş yapmamışlar.
Ils ont peut-être voulu se débarrasser de lui... mais c'est bizarre comme méthode.
Bu çabuk temiz bir iş olmalıydı.
Ce devait être un travail propre et rapide.
"Temiz Eller" Jimmy, bizimle iş mi yapacak?
Jimmy "Mains-Blanches" en affaires avec nous?
Emrini yerine getirseydi bu iş temiz ve basit olurdu.
S'il avait agi comme convenu, on s'en tirait sans problème.
Güzel ve temiz bir iş, değil mi?
Bien joué, n'est-ce pas?
İyi, temiz bir iş gibisi yoktur, ha?
Rien de tel que des affaires bien propres, hein?
Temiz iş mi?
Un boulot régulier?
Evet penseyle kesiyorum bu çok temiz bir iş bayılıyorlardı. Bunu seviyorlardı.
Et comment je les coupais avec une pince.
Bu iş için bir kaç kişiye ihtiyacım var. Nekahettekilere temiz hava iyi gelecektir.
Je vais avoir besoin de main d'oeuvre, et je suis persuadé que le travail au grand air fera du bien aux malades.
isobel 20
isabella 89
ister 23
istediğim 46
isim 189
işim 71
isabelle 104
işini 16
istemiyorum 1125
isaiah 38
isabella 89
ister 23
istediğim 46
isim 189
işim 71
isabelle 104
işini 16
istemiyorum 1125
isaiah 38
işıklar 178
ışıklar 44
istiyorum 518
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
isim yok 36
ışıklar 44
istiyorum 518
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
isim yok 36