Temizlikçi traduction Français
812 traduction parallèle
Temizlikçi olarak işe girmiştim bak şimdi ne yapıyorum?
J'étais censée être sa gouvernante, et que suis-je à présent?
Temizlikçi.
La bonne.
Temizlikçi Bn. William Rice, 8. katı temizlerken vuruldu.
Mme Rice, 55 ans, une femme de ménage... a reçu une balle de l'assistant du shérif.
- Bir temizlikçi kadın daha!
Une autre femme de ménage!
Oğlumun ölümünden sonra, temizlikçi kadın olarak işime geri döndüm.
Depuis la mort de mon fils, je me suis remise femme de ménage.
Kimsem yok. Dört duvar arasında, çatı, kitaplıklar, yatak, masa temizlikçi kadın, öğrenciler ve garsonlar!
Je n'ai personne... 4 murs, un toit, des étagères, un lit, un bureau, une femme de ménage, des élèves, une bonne.
Aşçı ya da temizlikçi ya da hizmetçi tutmak gibi bir niyetim yok.
Je n'ai aucune intention de prendre des domestiques.
İlk olarak olayı ihbar eden temizlikçi kadın gelsin.
Faites d'abord venir la femme de ménage.
Geçen hafta temizlikçi kadın gelmişti. Buradan büyük bir aceleyle ayrılmış olmalı.
Elle a dû être bien pressée de partir.
Ama sonra lanet olasıca temizlikçi kadın daima pencereler açık uyuyorum diye ifade verdiği için adli doktor intihar ettiğimi söyledi.
On a parlé de suicide... parce que d'habitude je dormais les fenêtres ouvertes.
Hey, temizlikçi kadın konusundaki şu haber...
L'article sur la femme de ménage, c'est assez bon.
Oh, sabahın 08 : 30'unda kalkıp, Stateville'e gitmem ve şu temizlikçi kadının oğlunu görmem gerek.
Je dois me lever à 8h30 pour aller à Stateville... voir le fils d'une bonne.
Temizlikçi kadın bunun sabahta çaldığını söyledi. Pek ipucu yok gibi.
Il jouait encore ce matin.
Bu müzik, temizlikçi kadının cesedi bulduğunda Prebble'nin gramofonunda çalan müzik.
Le disque que la domestique de Prebble a trouvé sur le phono!
Çok yaşlı bir aşçımız ve temizlikçi olarak da çok genç bir hizmetçimiz olur.
On aurait une cuisinière, très vieille et une petite, très jeune, pour faire le ménage.
Gubercek'in bilardo salonunda temizlikçi.
Il bosse au billard.
Bana inanmazsan temizlikçi kadına sor.
Vous pouvez demander à la femme de ménage.
Bunu, temizlikçi karıma söyleyin.
Dites ça à ma femme qui fait des ménages.
Temizlikçi Sadie'den kurtulmamız lazım. İşte bayanlar baylar, hizmetçi diye ben buna derim.
Ça, c'est une bonne!
kapıcı, temizlikçi, çizmeci.
Le portier, la femme de chambre...
Haa anladım baba Sen benim temizlikçi kadınla konuştun.
Penses-tu papa. J'ai compris, tu as dû parler avec ma femme de ménage.
- Apartmanınızda temizlikçi olarak mı çalışıyordu? - Evet.
Faisait-elle le ménage dans votre appartement?
Barmen, temizlikçi, ne olursa.
Barman, croupier, videur d'ivrognes...
Temizlikçi kadın tutarız.
- Nous aurons une femme de ménage.
Hey, Nash, ben Vito, temizlikçi.
Salut, Nash, c'est Vito, du pressing.
Temizlikçi kadının sabah ne zaman geliyor?
A quelle heure arrive votre femme de ménage?
Temizlikçi kadından saklıyorum.
Hors de portée de la femme de ménage.
Şimdi, temizlikçi kadınlar gelene kadar şöminede saklanacaksın.
Dans la cheminee jusqu' l'arrivee de l'equipe de nettoyage.
Bir temizlikçi bile tutabiliriz.
On pourrait même avoir une bonne.
Temizlikçi evden saat 8 : 00'de ayrılmış.
Sa femme de ménage a quitté la maison à 8 h.
Temizlikçi kadın Mrs. Podzimkova'yı emekliye ayırdığım gibi.
J'ai fait de même avec la femme de ménage.
Hayır canım, temizlikçi kadın geldi sandım.
Non. Je croyais que c'était la femme de ménage.
Bu elbiseler, bu ayakkabılar, bu çoraplar temizlikçi kadına mı ait?
Et ces robes, ces chaussures, ces bas... appartiennent à votre femme de ménage?
- Temizlikçi var.
Une femme de ménage vient deux fois par semaine.
- Çöp grevi mi var? - Temizlikçi kim?
Il y a la grève des ordures?
O öldü. Handa temizlikçi olarak çalışıyor.
Elle travaille dans une auberge depuis la mort de son père.
Temizlikçi kadın verdi biraz evvel.
La femme de ménage vient de me le donner.
- Holborn İstasyonunda temizlikçi bulmuş.
- Un balayeur l'a trouvé à Holborn.
Biliyorum! Bağlayıp ağzımı tıkayabilir ve temizlikçi kadın tarafından bulunmaya bırakabilirsin.
Vous pouvez toujours me ligoter... et me bâillonner pour que la femme de ménage me trouve lundi.
Bu Temizlikçi Kadın.
C'est Superbonne.
Evet, Temizlikçi Kadın.
Oui, Superbonne.
Temizlikçi Kadın bir kez daha göklere çıkarken bu ve daha fazlası bekliyor.
Oui, Superbonne fait tout ça, et bien plus encore.
Temizlikçi kız kapıyı açık bırakmış.
La porte était ouverte.
Temizlikçi.
La chambre.
Bugünlerde herkes temizlikçi arıyor.
Les femmes de ménage sont rares aujourd'hui.
İrlandalı bir temizlikçi ile ilgili bir kitap 7, 8. ... piyango da ona para çıkar.
Ça parle d'une femme de ménage...
- Temizlikçi kadını mı kovdun?
- T'as viré la femme de ménage?
Temizlikçi öğleden sonra buraya gelecek ve biz Amerika'dan dönene kadar perdelere göz kulak olacak.
Vous avez décroché vos rideaux?
Ve gece yarısı temizlikçi kadınlar topluca içeri girecek.
A minuit, l'equipe d'entretien arrive.
TEMİZLİKÇİ KADIN
SUPERBONNE
- Temizlikçi- -
Le concierge...
temizlikçi kadın 25
temizlik 36
temiz 345
temizle 48
temiz hava 68
temiz mi 32
temiz iş 20
temizlen 16
temizim 25
temizleyin 21
temizlik 36
temiz 345
temizle 48
temiz hava 68
temiz mi 32
temiz iş 20
temizlen 16
temizim 25
temizleyin 21