Tıpkı diğerleri gibi traduction Français
159 traduction parallèle
Tıpkı diğerleri gibi.
- Malin, avec ça.
Ah, hayır, tamamen kasvetli, can sıkıcı bir kum yığını, tıpkı diğerleri gibi.
C'est une étendue de sable ordinaire.
Bu da tıpkı diğerleri gibi.
Elle doit être comme le reste.
Tıpkı diğerleri gibi bir taş ev ve duvarları balıkçının mesleği kadar eski.
[Une maison comme tant d'autres ] [ Ses murs de pierre sont aussi vieux que le métier de pêcheur.]
O gün geldiğinde, tıpkı diğerleri gibi orada öylece yatmaktan fazlasını yapamayacaksın.
Car ce jour-là, vous ferez comme eux : vous n'aurez pas le cran de remonter la pente.
O sis perdesi kalkana kadar bundan büyük bir haz alırsın daha sonra onun da tıpkı diğerleri gibi olduğunu fark edersin.
c'est plaisant jusqu'à ce que le voile disparaisse... et que tu découvre qu'elle est comme les autres.
Tıpkı diğerleri gibi.
Comme tous les autres.
- Çünkü onu satacaksın, tıpkı diğerleri gibi.
Tu le vendras, comme tous les autres.
Zavallı Nadiacık çok yakında onu da unutursun tıpkı diğerleri gibi.
Pauvre Nadia! Ça te passera. Tout passe.
Tancredi'ye aşık bile olabilir, tıpkı diğerleri gibi.
Peut-être un peu amoureuse de notre Tancredi, comme tous.
Ne yazık ki bir işe yaramadı. Sen de tıpkı diğerleri gibisin. Landini gibi.
malheureusement ça n'a servi à rien, tu es comme tous les autres, comme Landini.
Burayı aşamıyacağımızı ve tıpkı diğerleri gibi kucaklarına düşeceğimizi düşüneceklerdir.
ils ont pensé qu'on ne passerait pas, qu'on irait se rendre, comme Ies autres.
Benim için tıpkı diğerleri gibi.
A mes yeux, elle est comme les autres.
Tıpkı diğerleri gibi.
Elles sont comme les autres.
Tıpkı diğerleri gibi öleceğim.
Cette île est une piège.
Öleceksin. Tıpkı diğerleri gibi.
Tu dois mourir... comme les autres.
Çünkü kendisi madenciydi. İçimizden biri, tıpkı diğerleri gibi. Aynı benim gibi.
Parce que c'était un mineur, un homme du peuple, comme moi.
Tıpkı diğerleri gibi, bir grup gangster.
"Je t'ai mise à mon niveau, " comme tous les autres, " abaissés à notre monde de gangsters.
Tıpkı diğerleri gibi basit bir işti.
C'était un plan classique.
Tıpkı diğerleri gibi, tıpkı arabanla taşıdığın o adam gibi.
Comme tous les autres. Comme l'homme que vous avez heurté.
Burası bir orman, tıpkı diğerleri gibi, değil mi?
Ce n'est rien d'autre qu'une simple forêt... n'est ce pas?
Bundan söz etmeyin. Ona tıpkı diğerleri gibi davranın, ne daha iyi ne daha kötü.
On le traite comme tout un chacun.
Tıpkı diğerleri gibi, sadece görünüşe, kişiliğe ve tarza bakıyor.
Elles ne voient que le physique, la personnalité et le style.
Tıpkı diğerleri gibi!
Il te tuera comme il a tué tous les autres.
Boş. Tıpkı diğerleri gibi.
"Basura." Comme le reste.
- Tıpkı diğerleri gibi onun da hak ettiği yer dar ağacı. - Don Alfonso!
Sa place est sur l'échafaud, avec tous les autres.
Bunu yapmak zorundayım. Tıpkı diğerleri gibi.
Je dois y travailler, comme tout le monde.
Tıpkı diğerleri gibi, ama o hiç denemedi.
C'est tout. Il n'a même pas essayé.
Tıpkı diğerleri gibi.
C'est un vendu, comme les autres.
Tıpkı diğerleri gibi.
Comme tous les autres!
Tıpkı diğerleri gibi.
Comme les autres.
Tıpkı diğerleri gibi.
Exactement comme Ies autres.
- Tıpkı diğerleri gibi.
- Comme les autres fois.
Pazarda önemli payı var. Tıpkı diğerleri gibi.
Y'a eu tout un marché autour de ça.
Tıpkı diğerleri gibi.
Tout comme les autres d'ailleurs.
Bir domuzdu, tıpkı diğerleri gibi.
Un porc, comme tous les autres.
Belki de benim kaderim Kingdom'da. Tıpkı diğerleri gibi.
Peut-être suis-je envoûtée par le Royaume, comme tous les autres.
Tıpkı diğerleri gibi. - Klasik çete cinayet metodu.
C'est typique de la mafia.
Sen sadece, biraz nasiplenmek istiyorsun, tıpkı diğerleri gibi...
Vous voulez de l'argent, comme tous les autres...
Özgürlük bir uyuşturucudur, tıpkı diğerleri gibi.
La liberté est une drogue comme les autres.
Ama eğer ayrılır ve bir kaç yıl karada yaşarsam o zaman normal birisi olacağım. Tıpkı diğerleri gibi.
Si je débarque, et que je vis deux ans à terre, je deviendrai normal, comme les autres.
Adam, kardeşin ve ben tıpkı diğerleri gibi daima senin bastırılmış, dışlanmış içine kapanık biri olduğunu düşündük.
Ton frère, moi-même et d'autres ici présents pensent que tu es un refoulé complet vivant dans la dénégation, un feu follet qui s'ignore.
Tıpkı diğerleri gibi O da 5 milyon $ lık yatırım yaptı.
Il a investi 5.000.000 $ comme les autres.
Tıpkı diğerleri gibi.
Tout comme les autres.
yüzünde dehşet ifadesi vardı, tıpkı diğerleri gibi.
Elle semblait terrorisée, comme les deux autres.
Tıpkı diğerleri gibi, kalbi durmuş.
Arrêt cardiaque, comme les autres.
Tıpkı muayene ettiğim diğerleri gibi.
Comme tous les autres.
McGovern kendi kendini yok ediyor, tıpkı Humphrey, Muskie ve diğerleri gibi.
McGovern se suicide, comme Humphrey, Muskie.
Tıpkı diğerleri gibi.
Je t'ai mise à mon niveau, comme tous les autres,
Tıpkı Ruth ve diğerleri gibi.
Comme Ruth et tous les autres.
Ramon'un annesini sen öldürdün, ama diğerleri umrumda değil. Tıpkı şu geçen günkü sarışın gibi.
Tu as tué la mère de Ramón, et je m'en fous, mais les autres, la blonde avant-hier soir...
diğerleri gibi 54
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
tıpkı 157
tıpkı senin gibi 132
tıpkı sana benziyor 22
tıpkı eskisi gibi 17
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
tıpkı 157
tıpkı senin gibi 132
tıpkı sana benziyor 22
tıpkı eskisi gibi 17