Tıpkı senin gibi traduction Français
1,462 traduction parallèle
Tıpkı senin gibi Emily.
Comme vous, Emily.
Tıpkı senin gibi.
Comme toi.
- Buradaki misafirlerimizin hepsi seçkin istihbarat elemanları. Tıpkı senin gibi.
Tous nos résidents sont d'éminents agents des services de renseignement.
Tıpkı senin gibi, Kimmy.
Tout comme toi, Kimmy.
Böyle konuşmasını ben öğretmedim. Tıpkı senin gibi, Dee.
Je ne lui ai pas appris à dire ça.
Sahip olduğum en iyi arkadaşlarımdan biriydi, ve Ateş Ulusu'ndandı, tıpkı senin gibi.
C'était l'un de mes meilleurs amis. Il venait de la Nation du Feu, comme toi.
Tıpkı senin gibi.
Comme toi quand ils te tueront.
Evet, yattım. Ama o aynı zamanda erkek arkadaşımdı. Sadece beni kullanan yalancı bir serseri, tıpkı senin gibi.
Mais c'était aussi mon petit ami, et un sale menteur, un hypocrite comme toi.
Ben bir yalancıyım. Tıpkı senin gibi.
Je suis une menteuse, comme toi.
- Vay, matrak. Tıpkı senin gibi.
- Elle a de l'humour, comme vous.
- Evet ve tıpkı senin gibi...
Quelqu'un d'autre était là? Oui.
Tıpkı senin gibi oğlunun öldüğü gün hayatı değişen bir adam.
Un homme dont sa vie a aussi changé le jour où votre fils est mort.
Venüs modeli, gerçek bir kadındı, tıpkı senin gibi. Onca yaygaranın sebebi işte bu.
Le modèle de Vénus était une vraie femme, d'où le scandale.
Tıpkı senin gibi.
Un peu comme vous.
Bir süre denedi... Sonra gitti... Tıpkı senin gibi.
Il a essayé un peu, puis il est parti, comme toi.
Zeki, seksi bir adam, tıpkı senin gibi.
Il est intelligent et attirant, comme toi.
Tıpkı senin gibi.
Juste comme vous.
Geceliğimi giydim yatmak için hazırlanıyorum. Tıpkı senin gibi
Je me prépare à me coucher avec ma chemise de nuit, comme toi.
Tıpkı senin gibi yanlış adamı tuttular.
Ils s'étaient trompés.
- Terry bir yılandı, tıpkı senin gibi.
C'était un traître. Tout comme vous.
Tıpkı senin gibi.
Tout comme vous.
Tıpkı senin gibi.
Toi aussi.
Tıpkı senin gibi tatlım.
Comme toi, mon chou.
Tıpkı senin gibi, Kyle.
Kyle? pas vrai?
Tıpkı günde 20 saatlerini kütüphanede geçiren Asyalı çocuklar gibi. Asıl onlar senin ne düşündüğüne zerre kadar önem vermiyorlar.
Les Asiatiques qui étudient 20 h d'affilée, eux se fichent de ce qu'on pense.
Ve senin Fransız kadın var ya? Tıpkı Laurent gibi, çünkü onları tekrar tekrar yazmış.
Et ta française, elle est comme Laurent, parce qu'elle les a écrites encore et encore.
Tıpkı senin söylediğin gibi oldu.
Ca s'est produit comme il l'avait dit.
"Senin kanını akıtacağım kaltak, tıpkı senin aileme yaptığın gibi."
"Je vais te saigner, salope, comme tu as saigné ma famille."
Tıpkı senin Haley için yaptığın gibi.
Dans le genre de ce que tu fais pour Haley.
Tıpkı senin bana çift rakamlı IQ'um olduğunu ima etmediğin gibi.
Et tu ne sous-entendais pas que j'avais un Q.I. à deux chiffres.
Tıpkı senin yaptığın gibi.
De la même manière que toi.
Bak Luke, biliyorum o senin arkadaşın, yani... ona hayalinin peşinden koşmasında yardım etmeme kızabilirsin, ama... şu anda ona sadece yardım etmeye çalışıyorum. Anlıyor musun? Tıpkı senin yaptığın gibi.
Écoute, Luke, je sais que c'est ton amie, tu peux me détester de l'aider à poursuivre son rêve, mais je ne fais que l'aider, d'accord?
Bana sarılmanı ; tıpkı küçükken olduğu gibi. Burnumdan sigara dumanı çıkıyor ve parfümle kokuyu bastırmaya çalışıyorken senin yine de beni sevdiğini söylemen.
Que tu me prennes dans tes bras comme quand j'étais petit quand tu sentais la sueur, la fumée et l'après-rasage.
- Bazen kardeşler arasında sorunlar çıkar Malcolm. Tıpkı senin ve benim aramda olduğu gibi.
- Parfois... les frères et sœurs s'engueulent.
Tıpkı senin istediğin gibi normal biri.
Comme toi bientôt. Un mec ordinaire.
Tıpkı senin o çocuğa doğurduğunu gördüğüm gibi.
Comme j'ai pu voir que tu avais cet enfant.
Tıpkı senin yaşlı baban gibi.
Comme ton père.
Tıpkı senin gördüğün gibi.
Comme toi.
Tıpkı senin söylediğin gibi baba.
- Comme tu me l'as appris, papa.
Bu arada tıpkı senin bir işine yaramadığım gibi rahibelerin de işine yaramadığımı öğrenmek belki seni mutlu eder.
Au fait, vous serez content d'apprendre que je suis aussi inutile pour les sœurs que pour vous.
Tıpkı senin gibi.
Il me fait la morale, comme toi.
Tıpkı senin tahmin ettiğin gibi.
Exactement comme tu l'entendais.
- Tıpkı senin gibi.
- Oui.
Senin her zaman paran vardı tıpkı soluduğun nefes gibi.
Tu en avez toujours eu, comme l'air que tu respires.
Yaptığımı geriye alamam, Odell tıpkı senin bela aradığın gibi.
Je ne peux pas changer le passé et je ne peux plus te protéger.
Senin lütfun gelecek, cennet olacak Dünya da, tıpkı Senin Cennetin gibi.
"Que votre règne vienne. " Que votre volonté soit faite sur la terre comme au ciel. "
Tıpkı tam o Rus'u öldüreceğim sırada senin planımızı bozman gibi mi?
Comme le Russe que j'allais buter?
Tıpkı senin gibi inliyor.
- Tu n'es qu'un porc.
Çünkü gençti ayakları yere değmiyordu, tıpkı bir vakit senin de olduğun gibi.
Parce qu'il était jeune, qu'il était au sommet, comme vous l'aviez été.
Tıpkı vurulduktan sonra senin de gösterdiğin gibi.
Comme vous, après le coup de feu.
Octabio Bu tıpkı senin bazen'V've'B "yi söylemen gibi -" Octavio. "
c'est comme un V et un B à la fois.
senin gibi 304
senin gibi biri 17
senin gibi değil 30
senin gibi mi 26
senin gibi değilim 20
senin gibileri bilirim 21
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
senin gibi biri 17
senin gibi değil 30
senin gibi mi 26
senin gibi değilim 20
senin gibileri bilirim 21
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18