Uyumak traduction Français
2,550 traduction parallèle
Uyumak istemiyorum.
Je ne m'endors pas.
Lobide yemek yemek, uyumak yok.
N'oublie pas ça. Ne pas manger ou dormir dans le hall.
Aradaki tek fark, ben uyuyamıyorum, sense uyumak istemiyorsun.
Moi, je ne peux pas mais toi, tu ne veux pas.
Sessiz ol. Uyumak üzere.
Elle va s'endormir.
Sonra bir kaç saat daha uyumak için yatağa döndün.
"Et me suis recouchée pendant plusieurs heures."
Burada sadece pizza yemek, porno izlemek ve uyumak için bulunacağız. - Tabii.
- On ne sera ensemble que pour les pizzas, le porno et dormir.
Uyutun beni. Uyumak istiyorum.
Non, je veux dormir, donnez-moi quelque chose.
- Ben babamın yanında uyumak isterim.
- Je veux dormir à côté de papa. - Attends voir.
Bu gece burada uyumak istiyor.
Elle veut dormir ici ce soir.
- Uyumak istemiyorum.
- Je ne veux pas dormir.
Birlikte uyumak?
On a passé une nuit ensemble?
Geceleri ışık açık uyumak zorunda olan topal bir satranç oyuncusuyla ne işin var?
Que fais-tu avec un clochard amateur d'échecs, qui dort avec la lumière allumée?
Orada yemek, içmek ve uyumak dışında yapacak bir şey yok.
Il n'y aura rien d'autre à faire que de manger, boire et dormir.
Kıyafetlerimle uyumak istemem.
Je veux pas dormir dans mes vêtements.
Sıcak bir yemeğe ve uyumak için bir yere ihtiyacı var.
Il a juste besoin d'un repas chaud et d'un endroit où dormir.
Ranzada uyumak.
Les lits superposés.
Sorun olmaz. Uyumak istiyorum.
Tu ne comprendras pas l'histoire si tu n'entends pas la fin.
Uyumak istiyorum.
Je voudrais dormir,
Yataklar uyumak için!
Le lit c'est pour dormir!
Uyumak için başka bir yer ayarladın mı?
Tu as trouvé un autre endroit où dormir?
Uyumak istiyorum.
Je souhaite dormir.
Tamam. Uyumak istemiyor musun?
Tu ne veux pas dormir?
Sakinleşip uyumak için babanın ilaçlarından al biraz.
Va prendre les cachets de ton père, ça t'aidera à te calmer, et va au lit.
Kim kemikten bir yatakta uyumak ister ki?
Transformer quelqu'un en miel, ça ne tient pas debout!
Uyumak ister misin?
Voudrais-tu dormir?
Kapıdaki bekçilere, Prensesin seni uyumak için dışarı yolladığını söyle.
Dis aux gardes de la porte que la princesse t'a envoyée dormir dehors.
Hayır hayır, şu anda tek istediğim biraz uyumak.
Non, non. Je veux juste dormir.
Duş alıp üstümü değiştirmek ve biraz uyumak istiyorum.
Je voudrais me doucher et dormir un peu.
Benimle uyumak ister misin?
Est-ce que tu veux dormir avec moi?
Uyumak istiyorum.
J'ai comme une fringale.
Uyumak daha iyi hissetmeni sağlamaz.
Dormir te fera pas à aller mieux. Je pourrais t'aider.
Düzgün beslenmek, antreman yapmak, uyumak...
Manger sainement, faire du sport, dormir...
Kahretsin. Ben sana kapı açıkken uyumak hakkında ne söyledim?
{ \ pos ( 192,210 ) } Je t'ai dit de pas dormir avec la porte ouverte.
Uyumak.
Dormir.
Ama üç gecedir aynı yatağı paylaşıyoruz ve tek yaptığımız uyumak.
Mais ça fait trois nuits qu'on dort ensemble, et on ne fait que dormir.
Dün gece uyumak için çok çabaladım.
J'ai tout fait pour dormir cette nuit.
Uyumak benim için hâlâ zor.
Et j'ai quand même eu du mal à m'endormir.
Bazen bütün gece uyuyamıyorum ve sabah uyumak zorunda kalıyorum.
Quand je reste éveillé toute la nuit, je dors le matin.
Hoşlanıyorum, eğlenceli ama ödevlerimi yapıp uyumak zor oluyor.
C'est vrai, c'est sympa, mais c'est dur de m'endormir et de finir mes devoirs.
Uyumak için iyi bir kanepe.
On dort bien, sur ce canapé.
Yapman gereken tek şey 9 mm'lik bir Glock tabanca alıp yastığının altında uyumak.
Ce que tu vas devoir faire, c'est acheter un flingue et le mettre sous ton oreiller.
Biraz uyumak ister misin?
Tu veux dormir un peu?
3 : 30 Cuma sabahı Uyumak istiyorum ben!
J'ai juste envie d'aller dormir!
Uyumak için bir yer.
Un endroit où dormir.
Ben, kubbenin altında uyumak istiyorum.
Je veux dormir sous un baldaquin.
Yani sarılıp da, uyumak için.
- J'ai dit "dormir". Dans les bras l'un de l'autre. Mais vraiment pour dormir.
Artık, içinde uyumak zorundasın. Memur Bey!
Officier!
Annenin öldürüldüğü evde uyumak çok zor olmalı.
Ça doit être dur de dormir dans la même maison où sa maman a été tuée.
- Hayır, Parker, Uyumak bir hobi değildir.
Parker! Dormir n'est pas un hobby.
Uyumak istemiyor musun?
- Tu veux pas dormir?
Uyumak istiyorum...
Tout ce que je veux c'est dormir.