English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ U ] / Uyumalısın

Uyumalısın traduction Français

318 traduction parallèle
Görmeliydin onu. Artık onu düşünmemelisiniz. İkiniz de uyumalısınız.
Vous auriez dû la voir ll ne faut plus y penser ll faut dormir, maintenant
Küçüğüm, şimdi uyumalısın.
Petit Hans, il faut que tu dormes.
Bir süre uyuyabildiğin kadar uyumalısın.
Tu as du sommeil à rattraper.
Uyumalısın.
Vous devez dormir.
Sergei, uyumalısın.
Sergei, il faut dormir.
Şimdi uzanmalısın,... ve uyumalısın.
Maintenant, allonge-toi et dors un peu.
Evet, evet, şimdi uyumalısın.
Si, il faut que tu dormes.
Bence biraz uyumalısın, kendini daha iyi hissedersin.
A votre place je dormirais un peu. Vous vous sentirez très bien, après.
Uyumalısın, eğer aklını kaçırmak istemiyorsan.
Il faut dormir, si tu ne veux pas devenir fou.
- Biraz uyumalısın.
- Tu devrais aller dormir.
- Biliyorum ama uyumalısın.
Je sais, mais tu dois dormir.
Sana söylediğim gibi evi terk etmezsen gece bu odada uyumalısın.
Si vous ne quittez pas cette maison comme je vous l'ai dit, dormez dans cette chambre cette nuit.
Yavruyla birlikte biraz uyumalısın.
Tu dois arrêter de dormir avec ce faon.
Biraz uyumalısın.
Il faut dormir.
Biraz uyumalısın Matt.
Tu devrais dormir un peu Matt.
Doktor, bence biraz uyumalısınız.
Docteur, vous devriez dormir.
Evet, uyumalısın.
Si, il est temps d'aller dormir.
Şimdi yemek yiyip biraz uyumalısın baba.
Il faut manger et dormir.
Geceleri biraz uyumalısın.
Tu devrais dormir.
Çok düşüncelisin, ama artık uyumalısın, Smitty.
C'est gentil. Tu devrais te coucher, Smitty.
Sadece bir dakika, sonra uyumalısın.
Rien que pour un instant.
Bak, belki de biraz uyumalısın.
Écoute, tu devrais dormir un peu.
Gerçekten de biraz uyumalısın.
Tu dois dormir.
Bence yatağa girip biraz uyumalısınız.
Mlle Simpson, je crois que vous devriez aller vous coucher.
Biraz uyumalısın.
Avant tout, tu as besoin de dormir. - Oui.
Gidip uyumalısınız Bay Leamas.
Allez vous coucher, M. Leamas.
- Biraz uyumalısınız efendim.
Il vous faut dormir, monsieur.
Uyumalısın.
Vous devriez dormir.
Şimdi uyumalısın.
Tu dois dormir maintenant.
Biraz uyumalısın.
Merci. Vous devriez aller dormir.
Rahatlayıp uyumalısın.
Il faut vous détendre. Dormir.
Dinle beni küçük kız, saat geç oldu. Noel sabahını görmek istiyorsan artık uyumalısın.
Si tu veux voir les cadeaux, il faut faire dodo.
- Anlıyorum ama, uyumalısın.
- Oui, mais il faut dormir...
- Uyumalısınız efendim.
- Vous devriez dormir, monsieur.
Biraz uyumalısın.
Tu devrais te coucher.
Biraz uyumalısın. Geç oldu.
Tu devrais dormir un peu.
Yatağında olmalısın, biraz uyumalısın.
Que tu devrais dormir.
Eve gidip biraz uyumalısın.
Vous devriez rentrer pour dormir un peu.
Yine de bir şeyler yiyip, uyumalısın.
Il faut que tu manges et que tu dormes.
Sara, tatlım bence uzanıp biraz uyumalısın.
Sara, j'aimerais que tu dormes un peu.
Uyumalısın...!
Tu dois faire une sieste...
Uyumalısın!
Tu dois dormir.
Biraz uyumalısın.
Vous devriez vous coucher.
Sanırım şimdi uyumalısın.
Maintenant, je pense que tu dois dormir.
Biraz uyumalısın.
Qu'est-ce que tu fais là?
Peki, uyumalısın, değil mi?
Oui, c'est ça, hein?
Uyumalısın.
Dors.
O halde uyumalısınız.
On dirait que vous avez du mal à parler?
Bu gece havan topunu tekrar kontrol etmek istiyorsan yatıp uyumalısın.
Tu ferais mieux d'aller te reposer s'il faut que tu vérifies cette batterie de mortier ce soir.
Uyumalısın.
Cette journée a été éprouvante pour toi.
Uyumalısın.
Tu dois dormir. Tu dois dormir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]