English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Y ] / Yakaladık

Yakaladık traduction Français

3,979 traduction parallèle
Ve sonra kendisini sandviç çalarken yakaladık çünkü o kadar fakir, millet.
Et ensuite, on l'a surpris en train de voler un sandwich, parce qu'il est à ce point pauvre.
Hayır, ama onlardan birini yakaladık.
Mais on l'a coincée pour celui-là.
Adamı kaçakçılıktan yakaladık ama silahının namlusu eğelenmiş yani elimizde onu cinayetle ilişkilendirebilecek hiçbir şey yok.
Nous l'avons sur la contrebande, mais le canon de son pistolet a été limé, Donc, nous n'avons rien pour le relier au meurtre.
- Yakaladık mı?
On l'a?
Şanslıyız telefonundan gerçek bir iz yakaladık.
Heureusement, on a trouvé une piste dans son portable.
Sokakta koştururken adamları yakaladık.
Attrapez les gars qui s'enfuient.
- Alo? - Kont'u yakaladık.
Nous avons le Comte.
Danny Latimer'ın katilini yakaladık.
Nous avons trouvé l'assassin de Danny.
Burada bir fırsat yakaladık...
Nous avons une chance là,
Flynn, Ellen'ı öldürüp babamın peşine düştü ama biz Flynn'i yakaladık.
Flynn tue Ellen et part à la recherche de mon père, mais on l'arrête.
- Edwards'ı yakaladık.
On a Edwards.
Hayır, onu yakaladık. Olmayacağından eminim.
Non, nous l'avons éradiqué.
Üç tane levrek yakaladık, onları alıp kızarttık.
On a attrapé 3 bars, on les a emmenés et grillés.
Yani ya biri yalan söylüyor ya da yanlış dört adamı yakaladık.
Donc, soit quelqu'un ment soit nous avons les mauvais hommes.
Antonio, seni elinde bir silahla Estefan Mejia'nın önünde dururken suç üstü yakaladık.
Antonio, on est entré et on t'as vu au-dessus du corps d'Estefan Mejia Avec un pistolet dans la main.
Demek istediğim katili yakaladık.
On a attrapé un tueur.
Onu yakaladık.
Nous l'avons eu.
Katili üç yıl önce yakaladık ve içeri attık.
On a eu le tueur il y a trois ans.
Evet, adamı yakaladık.
Oui, nous avions le gars.
Komiserim, onu yakaladık.
Chef, nous l'avons trouvé.
Yakaladık.
Nous le tenons
Sonunda burada bir gelişme yapma fırsatı yakaladık ve...
On a enfin eu une opportunité de faire des changements ici et...
- Onu yakaladık.
Nous le tenons.
Onları yakaladık.
On les a eu.
Ben katıldığımdan beridir iyi bir çizgi yakaladık.
Le groupe. On a fait un grand pas depuis que je suis là.
Len Pontecorvo, ulusal güvenlikte bir açık yakaladıklarını düşünüyor.
Maintenant, Len Pontecorvo pense qu'ils ont découvert une faille dans la sécurité nationale.
Tamam, yakaladık onu artık.
Bien, on la tient.
Biraz elle balık yakaladıktan sonra uyuyakaldık.
On s'est juste endormis après une petite partie de pêche à la main.
- Sonunda onu yakaladık, patron.
On l'a finalement eu, patron.
Ajay Khan'ı yakaladık da, geçen ay Çoklu Tehdit Uyarı Merkezi'ni ( ÇTUM ) hackleyen adam.
On vient juste d'arrêter Ajay Khan, le gars qui a hacké le MTAC le mois dernier.
Yakaladık onu.
On l'a eu.
Dünyanın iki numaralı hackerını yakaladık.
Le numéro 2 du cyberterrorisme mondial.
Dünyanın en iyi hackerını yakaladık ama e-postalarımıza bakamayacak mıyız yani?
On peut arrêter le meilleur cyberterroriste du monde, mais pas regarder nos email?
Bir numaralı hackerı, dijital Bin Ladin'i bulmamıza yardım edecek olan adamı yani Ajay Khan'ı yakaladık, ama bilgisayarlarımızın çalışması lazım!
Et Ajay Khan, qui peut nous aider à trouver le meilleur cyberterroriste le Ben Laden digital, on peut l'arrêter, mais on besoin de nos ordi pour ça!
Seni yakaladık ama Seçkin Müdahale Timi onun peşine düşemeden kanunsuz kaçmayı başardı.
Nous vous avons eu, mais le justicier s'est enfui avant que l'E.S.U. ne l'attrape.
Uzun sürdü ama sonunda seni yakaladık!
On vous a enfin trouvé!
Büyük bir balık yakaladınız.
Vous avez appâté un gros poisson.
Büyük K sonunda Proust Anne'yi yakaladı.
Finalement, la mêre Proust, le crabe aura eu raison d'elle.
Mütevazılık ediyor. Tanıştığımız gece bir ayrıntı yakaladı ve adamın hayatını kurtardı.
À notre rencontre, il a vu quelque chose qui a sauvé le patient.
OSHA balinanın sudan çıkıp Dawn Brancheau'nun kolunu yakaladığını, bunun saldırganlık olduğunu öne sürüyor.
Selon l'OSHA, l'orque a saisi le bras de Brancheau, un signe évident d'agressivité.
Ağaçlık tepedeki depoya gidip arabalar orada mı diye baktım. O da beni etrafa bakınırken yakaladı.
Je suis allé à l'entrepôt à Woodland Hills pour voir si les voitures étaient là, et il m'a surpris en train de fouiner dans le coin.
Bak, biliyorum ama katili yakaladığım zaman artık korkman gerekmeyecek, tamam mı?
Quand j'aurai attrapé le meurtrier, t'auras plus de raison de flipper.
Katili yakaladığım zaman artık korkman gerekmeyecek, tamam mı?
Dès que j'aurai chopé le tueur, tu n'auras plus à être effrayée, d'accord?
Onu biz de yakaladık.
♪ 3Choupette3
Ve kısa bir hasret gidermeden sonra George Michael kuzenini etkilemek için başka bir fırsat yakaladı.
Et après une brève réunion George Michael avait une nouvelle opportunité d'impression sa cousine.
Kundakçılık ve cinayetten aranan bir şüpheliyi yakaladım. Daha önce bildirilmiş olan ama adam eksikliği yüzünden polisin yakalayamadığı şüpheliyi.
J'ai appréhendé un suspect dans une affaire de meurtre et incendie volontaire, un suspect avec un avis de recherche et pour lequel la police n'a pas assez d'hommes...
Aslında ben zaten denedim, ama kız kardeşin beni kapıda yakaladı.
J'ai déjà essayer en fait, mais t'as sœur m'a attrapé à la porte.
Onu bana bakarken yakaladım ve onun takipçi sapık olduğunu hissettim.
Je l'ai surpris à me regarder Et quelque chose clochait avec lui.
Onu hırsızlık yaparken yakaladın, değil mi?
Vous avez attrapé son vol, n'est-ce pas?
Şu adli soruşturma ekibinin birkaç ay kadar önce kıçlarında elmaslarla yakaladığı Afrikalılar vardı ya?
Tu sais, ces Africains que les mecs de la Criminelle ont chopé il y a quelques mois avec des diamants dans le cul?
Silahı yakaladım ve boğuşmaya başladık, silah ateş aldı.
Je l'ai attrapé, on a lutté, le coup est parti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]