English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Y ] / Yakalayın

Yakalayın traduction Français

3,268 traduction parallèle
Öncelikli olarak Marcus Jones'u yakalayın.
Priorité : tuer Marcus Jones.
O zaman çocuğu yakalayın.
Enlevez-le.
Şimdi! Yakalayın!
Ligotez-le!
Yakalayın.
Attrapez-le!
Hou Jie'yi canlı yakalayın!
Capturez Hou Chieh vivant!
"Yakalayın şu çatlakları. Hapse tıkın."
Con caca rlute bons pour pisse taule.
Yakalayın onu!
Attrapez-la!
Zırvalamayı kes! Yakalayın onları!
Cesse de jacasser et trouve-les!
Yakalayın şunu.
Sors. Allez.
- Tamam canım. - Yakalayın!
Attrapez.
Bakın kim geliyor. Yakalayın onu!
Regarde qui voilà!
- Hadi, yakalayın! Yakalayın onu!
Attrappez la!
Ekip oluşturun. En ince detayını yakalayın adamların.
Passez-leur le cul au peigne fin.
Buldukları tek iz müvekkilime ait. Direksiyon başında yakalayınca çok da uğraştıklarını sanmıyorum.
Il n'y avait que celles de mon client, qu'ils ont arrêté au volant, ils n'ont donc pas cherché plus loin.
Yakalayın onu!
Plus fort.
Dışarı çıkın, tüm suçluları yakalayın ve onları çöp kamyonlarına doldurun. Onları boş bir araziye götürün ve onları oraya gömün. Toprağın altına koyun.
Chopez tous les criminels, balancez-les dans les bennes à ordures, et enterrez-moi tout ça dans une décharge.
Yakalayın!
Attrapez-les!
- Yakalayın şu topu!
Ramenez-la!
- Yakalayın!
- En piqué!
Onlar cinayete bakarken birkaç gangster yakalayın. - Anlaşıldı mı?
Chopez quelques voyous pendant qu'elles gèrent l'homicide, OK?
Yakalayın!
Hé! Attrapez le!
Yakalayın o sürtüğü!
Attrapez-moi cette petite pute!
- Buraya! - Yakalayın!
Cherchez partout!
Çavuş Evans, diğerlerini yakalayın.
Sergent, appelez les autres.
Atlar, yakalayın atları!
Les chevaux! Attrapez tous les chevaux!
Yakalayın onu!
Saisissez cet homme.
- Yakalayın onu! - Siktir.
pas ça!
Tamam, park etrafını çembere alın eğer oradan kaçacak olursa da yakalayın.
- Oui. Partez du haut du parc et redescendez, s'il s'enfuit par là.
Wordy! Eğer Finch'i tehlikeye atmadan Logan'ı yakalayabiliyorsanız, yakalayın.
Si on peut arrêter Logan sans mettre Finch en danger...
Yakalayın!
Attrapons-le!
Yakalayın.
Arrêtez-la!
Yakalayın onu!
Chopez là!
- Yakalayın.
- Attrapez-le.
Yakalayın onu!
Explosion. Attrapez-le!
Öncelikli olarak Kuzey Denizi'nden 10000 kadar somonu yakalayıp canlı bir şekilde Yemen'e ulaştırmak, bana nasıl yapılır sormayın sonra onları derenin içinde yapılmış sıcaklık ve oksijen kontrollü tanklarda muhafaza etmek yağmur mevsimi geldiğindeyse bu tankların açılıp yukarı yönlü akıntıyla somonların 10 kilometre kadar göç etmesi sağlanıp şeyhinizin de sonrasında onları canının istediği şekilde tutması sağlanmış olur.
Eh bien, tout d'abord, nous aurions besoin de piéger 10 000 saumons de la mer du Nord, pour les besoins de l'argumentation, les amener en vie au Yémen, ne me demandez pas comment, où ils seront relâchés dans des réservoirs à température et oxygène contrôlés construits dans un oued qui sera, alléluia, ouvert pendant la saison des pluies, permettant au saumon de migrer en amont pendant disons, 10 kilomètres, ce qui permettrait à votre cheikh de les sortir hors de l'eau pour son plus grand bonheur.
Sonra bir gece, Jonah'ı yalnız yakalayıp pentagram kolyesiyle yüzünden yaralamış ve karanlığın içinde kaybolmuş.
l'a frappé avec son pendentif et a disparu dans la nuit.
Bir keresinde buzdolabını götürmüşlerdi ama biri adamları merdivenlerde yakalayıp geri taşıtmış.
Ils avaient pris mon frigo mais quelqu'un les a croisés et leur a fait remonter.
Yakalayın!
Arrêtez-les!
- Yakalayın.
Insulte à un officier.
- Yakalayın!
Attrappez la!
Ancak bulucu benim, siz yakalayıcı olacaksınız.
Mais je trouve, vous attrapez.
Yakalayın onu!
Vu.
Yakalayın şunu!
- Attrapez-le!
Beni duvara yasladı, makinesini çıkarıp resmimi çekti, aynı çocuk gangsterleri yakalayıp fotoğraflarını çekmemiz gibi.
Donc, elle me colle au mur, sort l'appareil, prend la photo genre, quand on fiche ces petits gangsters avec...
Yakalayın.
Chopez-le.
Bu adamları yakalayıp çaldıkları paraları Federal Rezerv kayıtlarında kontrol ettiklerinde ve paralardan birinin kanıt odasında olması gerektiğini fark ettiklerinde ne olacağını söyle bana.
Dis-moi ce qui va se passer quand tu les arrêteras, que tu enregistreras les billets, et que l'un d'eux donnera l'alarme.
Yakalayın.
Attrapons - le.
Hemen yakalayın!
Attrapez le tout de suite!
Tek yapmamız gereken şey bir açığını yakalayıp oradan saldırmak.
Il suffit de créer une fissure dans son mur.
Trandoshan'ların bir diğer Padawanı yakalayıp buraya getirmeleri üzerinden çok zaman geçti.
Les Trandoshans n'ont pas capturé et amené d'autres padawans ici, depuis longtemps.
Ginn'in sinyalini yakalayıp geminin bellek bankalarına aktarmanın bir yolunu bulmaya çalışıyoruz.
On veut intercepter le signal de Ginn et le télécharger en mémoire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]