Yakin traduction Français
267 traduction parallèle
BAYAN DONOVAN FELÇ GEÇİRDİ, ÖLÜMÜ ÇOK YAKIN VE BAYAN KELLY DE ONUN TEK AKRABASI OLDUĞUNDAN HALASININ ARZUSU ÜZERİNE BİR AN ÖNCE BURAYA GELMESİ GEREKMEKTE.
Mme Donovan a eu une crise d'apoplexie Proche de la fin Présence impérative de Miss Kelly auprès de sa tante
Bu çocuk en yakin dostumun oglu.
Ce garçon est le fils de mon meilleur ami.
Iki kiz kardesin olmasi gerektigi kadar yakin olmadik hiç.
Nous n'étions pas très liées.
Yakin oldugumuzu biliyorlar.
Ils savaient combien on était proches.
Çok yakin durmayin.
Pas trop pres l'un de l'autre.
Çok yakin olabilecekken durmamaliyiz.
On ne va pas s'arreter si proches du but.
Yakin zamanda hiç ugradi mi?
- Il est venu ici, ces jours-ci?
Kutsal atesi yakin, zafer aleviniz..
Brûle, feu sacré! Que ta flamme soit éternelle, comme la gloire de Xerxès.
EĞER EMİRLERE KARŞI GELİRLERSE ONLARI ÖLDÜRÜN! EĞER PARİS'İ ELİNİZDE TUTAMAZSANIZ YAKIN! Baş üstüne Fuhrer'im.
Si on ne peut pas tenir Paris, si on échoue, alors, brûlons-le!
O bir yönetmen, adı da Yakin.
C'est un réalisateur... Yakin!
Yakin ise...
Et Yakin est...
Yakin çok yetenekli.
Yakin est talentueux!
Karım bugün aşığıyla, Yakin denen adamla, Kafkaslara kaçtı.
Ma boyar s'est enfui aujourd'hui avec son amant, Yakin, dans le Caucase.
Yakalar yakalamaz onu kazığa oturtup, sonra da...
Comment attraper, Yakin tombe sur le pieu!
O hergelenin çantasını almışım.
Ô Seigneur! J'ai pris la valise de ce batard Yakin.
Yakin'le birlikte Gagry'e uçuyorum.
Je vole à Gagra! Avec Yakin lui-même!
Elimdesin, Yakin! Kart zampara, onun bunun çocuğu!
Accroche, adultère, Yakin le fils de pute!
Yakin kokanasını terk etti ve birlikte Gagry'e gidiyoruz.
Yakin a jetté sa sorcière, Et je vais voler avec lui à Gagry.
Aklına gelir miydi? Yakin tıpkı aptal bir çocuk gibi bana tutuldu.
Imaginez Yakin est tombé amoureux de moi comme un petit garçon,
Bana dürüstçe cevap ver. Yakin'e âşık mısın?
Je vais te demander directement :
- Yakin da kim?
Quel Yakin?
O isimde bir yönetmenimiz yok.
Nous avons pas réalisateur "Yakin"
Size kardeşinizin üç gün önce buraya yakin bir yerde öldüğünü söylemek için gelmiştim.
J'étais venu vous annoncer que votre frère est mort il y a trois jours, près d'ici.
Bu daha yakin bir ani.
Voici un souvenir plus récent :
Eve donmeyince Melody Green i aradim, en yakin arkadasi sonra butun gun onu gormedigini soyledi.
Quand j'ai vu qu'elle ne rentrait pas, j'ai appelé Melanie Green, c'est sa meilleure amie. Ils ne l'ont pas vue de toute la journée.
Silahlari yakin mesafede kullanin.
Tirez à bout portant.
AkIa yakin gibi!
C'est raisonnable!
- Bunu hala tamir ettirmedin mi? - Yakin bir zamanda yaparim.
Je vais le faire...
Ne kadar yakin?
Jusqu'à quel point?
Onu kaybetme ama. Yakin bir zamanda ona el koyacagiz.
Ne la perds pas, qu'on puisse la confisquer!
Sirf ün için. Ben ise en yakin arkadasimi topraga verdim.
Et j'ai due enterrer mon meilleur ami.
Yakin bir zamanda hem de.
Bientôt.
Çok ama çok yakin bir zamanda.
Très très bientôt.
Onu birçok yakin arkadaşımın olduğu bir partiye götürmüşsün.
Tu l'as amenée là où il y avait des centaines de mes plus proches amis.
- Yakin dovus ogretiyordu...
Il enseignait le combat.
Bay Gilbert yakin arkadasimdir.
M. Gilbert est un ami.
Larry ve Franny Simms benim cok yakin arkadasimdir.
Larry et Franny Simms sont de très chers amis.
İYİCE YAKIN AL
EXTREME GROS PLAN
Bilmedigin sey, onlarin en yakin dostumu evime beni öldürmesi için gönderdigi!
Ce que vous n'avez pas vu, c'est qu'ils ont envoyé mon meilleur ami... mon compagnon d'armes, pour me tuer chez moi, ces salopards!
ROMEO'NUN EN YAKIN ARKADAŞI
LE MEILLEUR AMI DE ROMEO
EN YAKIN KÖYE NE KADAR VARR?
C'est loin, la prochaine ville?
Hepsini yakin!
Brûlons tout!
Terrance ve Phillip'in idamlari artik cok yakin.
L'exécution est imminente.
Benim endisem... yeni bolgeme yakin hamam bulup bulamamak
Ce qui m'ennuie le plus, c'est que le nouveau quartier n'aura pas de maison de bains.
YAKIN ZAMANDA KAZA YAPIP SAKATLANAN, GERRY BERTiER.
Il s'agit de la mère du défenseur blessé, Gerry Bertier.
YAKIN GELECEKTE
DANS UN FUTUR PROCHE
SANDIĞINIZDAN DA YAKIN
PLUS TOT QUE VOUS NE PENSEZ
Yer düsündügümden de yakïn, o kadar.
Le sol était plus près que je ne pensais, c'est tout.
- Zafer mesalesini yakin!
Le ciel nous sourit.
SAVAŞ TEHLİKESİ ÇOK YAKIN
PERIL DE GUERRE IMMINENT
Demiryoluna çok yakîn olduğu için alîcîsî çîkmamîş.
Personne n'en veut parce qu'elle est trop près de la voie ferrée.
yakın 111
yakında 470
yakında görüşürüz 149
yakından 16
yakınlarda 19
yakında bitecek 16
yakın onu 19
yakın zamanda 23
yakına gel 23
yakında burada olur 18
yakında 470
yakında görüşürüz 149
yakından 16
yakınlarda 19
yakında bitecek 16
yakın onu 19
yakın zamanda 23
yakına gel 23
yakında burada olur 18