Yapacağimi traduction Français
73 traduction parallèle
Ben, Sunil lndrajit Kapoor, hiç muzaffer olamadιm... o yüzden ne yapacağImI bilemiyorum.
Moi, Sunil lndrajit Kapoor, n'ai jamais connu de triomphe, et je ne sais pas comment réagir.
- Ne yapacağimi biliyorum.
Je sais quoi faire.
Basket topu için çok ufakti ve ne yapacagimi bilmiyordum.
C'était trop petit pour jouer au basket-ball.
Bankada param olsaydi, yapacagimi bilirdim.
Si c'était mon argent dans cette banque, je sais ce que je ferais.
Burada ne yapacagïmï biliyor musun?
Connaissez-vous ma mission?
Bu konuyu cok dusundum, ne yapacagimi biliyorum.
J'y ai bien réfléchi et j'ai pris ma décision.
Ne yapacagimi söyleyemezsin!
Tu ne peux pas me dire ce que je dois faire!
Size ne yapacagimi soyleyeyim.
Voilà ce que je vais faire.
Ben de uzgunum Bay Simms cunku ne yapacagimi biliyorsunuz... Bay Havemeyer, Bay Potter ya da Bay Jameson'i cezalandiramayacagimi bildiginiz gibi.
Moi aussi, M. Simms, je suis désolé, car vous savez ce que je vais faire, puisque je ne puis punir MM. Havemeyer, Potter ou Jameson?
Ne yapacagimi bilemezsem, bunu yapacagim.
Si je ne sais pas où aller, j'y arriverai.
Ne yapacagimi bilmiyordum. Medyum Kanalini aradim
Mon ancien métier ne me convenait pas, je devais changer.
Bir erkek daha beni terk ederse ne yapacagimi bilmiyorum.
Si un mec de plus me plaque, je sais pas ce que je fais.
- O biliyormu bunu yapacagimi?
Allez! - Il est au courant?
Bu paltoyla ne yapacagimi bilmiyorum.
J'en fais quoi, de ce manteau?
! YO SANA NE YAPACAGIMI SOYLEYEYiM, KENDi iSiME BAKIP,
Je vais penser à moi et récolter ce qui me revient.
Bir alkolik bana ne yapacagimi söyleyemez.
Une alcoolique ne m'apprendra rien!
Sana ilkini benim yapacagimi, ikincisini senin yapacagini soylemistim!
J'avais dit que je ferai le premier, et vous le second!
iyi yapacagimi düsünüyorum.
Je serais bonne.
Ve sonunda bunu nasil yapacagimi anladim.
J'ai finalement trouvé comment l'être.
Ne yapacagimi bilmiyorum.
Je ne sais pas quoi faire.
BANA NE YAPACAGIMI...
Ne me dis pas ce...
Ne yapacagimi biliyordum.
Je savais pas quoi faire.
Ne yapacagimi bilmiyorum.
Je ne sais quoi faire.
Ne yapacagimi söyleme...
Ne me dites pas de...
Sanki benim ne yapacagimi bekliyorlardi.
Comme s'ils m'attendaient tous au tournant.
"ne yapacagimi bilmiyorum Bir sonraki hastam biraz sonra burada olur." diye düsünmüstüm
"je sais pas quoi faire. Mon prochain patient va arriver."
Ben de ne yapacagimi sormak için aradim.
J'appelle pour savoir quoi faire.
- Ben Paul'ün söylediklerini dinleyecegimi söyledim söylediklerini yapacagimi degil.
J'ai dit que je l'écouterai, pas que je ferai ce qu'il dit.
Ne yapacagimi bilmiyorum.
Je sais pas quoi faire.
Jack'e bu gece ofise geri dönecegimi Bali'li müsterilerle telefon konferansi yapacagimi söyledim.
J'ai dit à Jake que je devais retourner au boulot ce soir pour une téléconférence avec des clients à Bali.
Kusura bakma Ben ama, icerideki silahli adamlari ne yapacagimi anlattigin bolumu kacirdim galiba.
Quoi? Désolé, Ben. J'ai dû rater le moment où vous expliquiez ce que je suis censé faire des gars armés à l'intérieur.
Sürekli bana ne yapacagimi söylemenden biktim artik.
Arrête de me dire ce que je dois faire.
Ne yapacağimi bilmiyorum.
Je ne sais pas quoi faire.
Herkes bana ileride ne yapacagimi sorup duruyor ve isin dogrusu, hiçbir fikrim yok.
Tout le monde m'interroge sur mon avenir, mais j'en ai aucune idée.
Ben de hayatimda ne yapacagimi bilmedigimi söylesem ne olur?
Et si je te disais que je ne sais pas ce que je fais de la mienne?
Bu simdiye kadar onlar icin yapacagimi dusundugum seylerin otesinde.
C'est au-delà de tout ce que j'ai pu imaginer avoir à faire pour eux.
Elimden gelenin en iyisini yapacagimi biliyorsun.
Tu sais que je ferais mon possible.
Bana ne yapacagimi söyleme.
Me dis pas quoi faire.
Benim ne yapacagimi bosver sen.
T'inquiètes pas pour moi.
O andan itibaren onun için her seyi yapacagimi biliyordum.
Là, j'ai su que je ferais tout pour elle.
Chuck Bartowski'yi seviyorum ve bu konuda ne yapacagimi bilmiyorum.
J'aime Chuck Bartowski, et je ne sais pas quoi faire à ce sujet.
Bunu yapacagimi biliyorsun.
Tu sais que je pourrais.
Matty hakkinda herseyi sana anlatmaliydim, fakat nasil yapacagimi bilmiyordum.
J'aurais dû tout te dire à propos de Matty, mais je ne savais pas comment.
Bunu yapacagimi düsünmekle bile aptallik ettim bayan. O kadar yolu asarak buraya geldin.
madame, j'étais fou meme de penser que je pouvais faire ca vous avez fais tout ce voyage jusque ici.
Cezai hüküm isteyecegim, bunun yapacagimi biliyorsun.
Je demanderai une condamnation pénale, vous le savez.
Ne yapacagimi hiç bilmiyorum.
Je sais pas quoi faire.
Lutfen, ne yapacagimi soyle,
Dis-moi ce que je dois faire.
- Nasil yapacagimi bilmiyorum.
Je suis paumé.
Bugün yahut yarin yahut hayatimin geri kalaninda ne yapacagimi bilmiyorum.
Je n'ai aucune idée de ce que je vais faire aujourd'hui ou demain ou pour le reste de ma vie
Burada ne yapacagimi biliyorum.
Je sais comment faire, ici.
Peki ablana neler yapacagimi gördün mü?
Tu as vu ce que je vais faire à ta sœur?