English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Y ] / Yard

Yard traduction Français

234,935 traduction parallèle
Tamam Cabe, şu eski Pontiac'ı güçlendirmek için sana yardım ettiğim zamanı hatırlıyor musun?
Cabe, vous vous rappellez quand je vous ai aidé à regonfler cette vieille Pontiac?
Hayatta kalmamıza yardımı olabilecek her şey bu çantada, o yüzden elimizdekileri tam olarak bilmem gerek.
Tout ce qui peut nous aider à survivre est dans ce sac, donc je dois savoir exactement ce que nous avons.
Harika, umalım da bu mesajı duyan bize yardım edebilecek biri olsun.
Super, espérons juste que celui qui le trouve puisse vraiment nous aider.
- Nasıl? Danimarkalı bilim insanları aradıktan sonra şamandıralarından kurtarmada bize yardımı dokunacak bilgi alabilirim diye sistemlerini hackledim. Akıntıdaki bir değişim ya da dalga boyları gibi...
Après l'appel des scientifiques danois, j'ai hacké leur système pour surveiller les relevés que leur bouée reçoit et qui pourrait nous aider dans notre sauvetage- - comme les changements de courant ou la hauteur des vagues, des choses comme ça.
Hayatımda daha önce duygusal gelişimimi önemseyen biri olmadı bana yardım etmek için değişik şeyler deneyecek biri.
Je n'ai jamais eu quelqu'un qui s'est soucié de mon développement émotionnel, quelqu'un qui essayerait différentes choses pour m'aider.
Aramaları birlikte yapmaya ne dersin hem ben de zorlandığın noktalarda yardım edebilirim.
Que dirais-tu si nous faisions ces appels ensemble, et je peux t'aider dans les moments difficiles?
Benden seni, onlara yardım etmen için ikna etmemi istiyorlar.
Ils veulent que je vous convainque de les aider.
- Ona yardım etmeye çalışıyorum.
J'essaie de l'aider.
Ralph, bana şu motorda... -... yardım edebilir misin?
Hey, Ralph, peux-tu m'aider avec ce moteur?
Yardım edebiliriz.
Calcul? On peut aider.
- Yardım edemeyiz.
On ne peut pas aider.
Bu yüzden yardımınıza ihtiyacımız var.
C'est pourquoi nous avons besoin de votre aide.
Yardımcı olmaya çalışıyor, başka çare yok.
Il essaye d'aider, il n'y a pas d'autres options.
Babana yardım için Hapishane'nin ağını hacklemeyi düşünüyorsan, bir daha düşün.
Si tu penses à pirater le système de la prison pour aider ton père, oublie ça.
- Babana yardım etmeye çalıştım çünkü sana değer veriyorum.
J'ai essayé d'aider ton père car je tiens à toi.
Bana yardım et de malzemeleri boşaltalım.
Aide moi à mettre les ingrédients.
Oğluna yardım ediyoruz diye bize kızdın mı?
Tu es fâchée qu'on ait aidé ton fils?
Happy, eğer ona yardım edersek bu acıyı atlatacak.
Happy va surmonter cette douleur, si nous l'aidons.
Dans konusunda cidden yardımına ihtiyacım var.
J'ai vraiment besoin de ton aide pour la danse.
Onunla görüşmeni engelleyemeyiz ama ilişkinizin daha güvenli olması için işleri yürütmende yardımcı olabiliriz. Anne.
On ne peut pas t'empêcher de le voir, mais on peut t'aider à gérer les choses, pour que la relation soit plus sûre.
Sana gösterebileceğimiz bir şey var duygularını bastırmana yardımcı kontrolünü yitirmemene yardımcı bir teknik.
On peut te montrer quelque chose, une technique qui t'aidera à contrôler tes émotions. À te maîtriser.
Pasha küçüktü, topu ittiremiyor o yüzden ben arkasına geçiyor, itmesine yardım için.
Pasha était petit, dur de lancer la boule. Je me mettais derrière lui pour l'aider à lancer.
Tamam, bu konuda sana yardım edebilirim.
Je peux t'aider.
Luka'nın Avusturya'ya girmeme yardım etmesi gerekiyordu.
Luka est censé m'aider à entrer en Autriche.
Bizimle işbirliği yapmaya ve bilmemiz gereken şeyleri öğrenmemize yardım etmeye yanaşırsanız size yardım teklif edebiliriz.
Si vous acceptez de nous aider à comprendre certaines choses, nous vous aiderons.
Randy Chilton, Müdür Yardımcısı Smith-Poole Araştırma Laboratuvarı.
"Randy Chilton, Directeur adjoint. " Laboratoire de recherche Smith-Poole "?
İşlerin işleyişini öğrenmek istiyoruz, yardım edebileceğini düşünüyoruz.
_
Bize yardım et, çok minnettar kalırız.
_
Keşke aradığınız şeyi verebilsem ama cidden nasıl yardım edeceğimi bilmiyorum.
_
Sizler de sevdiğim insanlara yardım ettiniz.
Vous avez aidé des gens que j'aime profondément.
Daha iyi edecekse ben de çok yardımcı olabilirim.
Et si ça vous arrange, je peux vraiment vous aider.
Aksine insanların masasına yemek ulaşmasına yardım ediyor.
Elle essayait d'aider des gens en difficulté.
- Biz, Chris de yardım etti.
Chris m'a aidé.
Yardım edeyim dedim ama yanına yaklaştırmadı bile.
J'ai voulu aider, mais il m'a renvoyée.
Annene yardım edemedim.
Je n'ai pas pu aider ta mère.
Babanım ben, yardım edeceğim.
Je suis ton père. Je peux t'aider.
Bırakacağı not konusunda ona yardım ettim.
Je l'ai aidé à écrire une lettre.
Garcia Flynn'e yardım mı ediyorsun?
Vous aidez Garcia Flynn?
- Bana yardım et.
- Vous m'aidez.
Jess'i kurtarmak için zaman makinesini çalmama yardım etmeni istiyorum.
Je veux que tu m'aides à voler la machine pour sauver Jess.
Karımı kurtarmama yardım edecek misin?
Tu vas m'aider à sauver ma femme?
Eğer o çantada paraşüt pantolon varsa, Tanrı yardımcım olsun...
Priez pour moi qu'il n'y ait pas de patte d'eph dans ce sac...
Flynn'e yardım ederken yaptığın şeylerden sonra Rufus neden seninle konuşmak istesin ki?
Pourquoi Rufus voudrait-il vous parler après tout ce que vous avez fait pour aider Flynn?
Ben hostesim, ilk yardım biliyorum.
Je suis hôtesse de l'air, je connais les premiers soins.
- Burada ilk yardım çantası var mı?
- Vous avez une trousse de secours?
Yardım edebilirim.
Je peux vous aider.
Biliyorum da. Ama önce yardımına ihtiyacım var.
J'ai juste besoin de votre aide avant.
- Yardım edebilir miyim?
- Je peux aider?
- Babama bir konuda yardım ediyorum.
J'aide juste mon père sur certaines choses.
CIA yeraltında olacak ve yardım edecekler.
La CIA est sur le terrain et vous aidera.
- Merhaba, nasıl yardımcı olabilirim?
Bonjour.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]