English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Y ] / Yolun sonu

Yolun sonu traduction Français

332 traduction parallèle
En sonunda, işte bunları giyiyorum, yolun sonu.
Puis enfin j'ai fini par revêtir ceux-ci les derniers de la série!
Burası yolun sonu deme sakın.
Ne me dites pas qu'on est arrivés.
Yolun sonu ise mezarlıktır.
Port d'arrivée : le cimetière.
Yolun sonu.
Terminus!
Eski bir yolun sonu, bir yenisinin başı.
Une nouvelle route s'ouvre devant moi.
Eski bir yolun sonu ve yıldızlarla döşeli yeni bir tanesinin başı.
Oui, avec la route qui s'étend, pavée d'étoiles.
ASKERİ BİRLİK ÜSSÜ San Diego, yolun sonu.
BASE DE LA MARINE San Diego, terminus.
Yolun sonu evlat.
C'en est fini de toi.
Burası benim için yolun sonu Wyatt.
Je suis en fin de course, Wyatt.
Yolun sonu.
On est au bout.
Orası yolun sonu.
C'est terminé.
Binbaşılar için yolun sonu sandıklarından yakın.
Quant aux majors, ils arriveront plus tôt qu'ils ne le pensent.
- Unut gitsin, Stell. Yolun sonu.
- Oublie tout ça, c'est la fin.
Yolun sonu görünmüşken neden kendini ve adamları biraz gevşetmiyorsun?
Et maintenant qu'on touche au but... pourquoi ne pas vous détendre un peu?
Bu yolun sonu.
On est en bout de course.
Yolun sonu geldiğinde benim gibi çok bilenler için bile susma vaktidir.
La fin approche, et moi qui sais tant de choses, cela, je ne le saurai jamais.
Anlıyor musun? Arabaları durduramıyoruz. Yani yolun sonu geldi.
Puisque ça ne marche pas, mieux vaut se séparer.
Kendine ait bir hayatın özlemindesin ama bir şekilde yolun sonu o ve seninle bitiyor.
Tu veux toujours mener ta vie, mais avec elle et toi, c'est toujours la soirée du bridge.
İşte yolun sonu.
Depuis toujours.
Yolun sonu.
Terminus.
Yolun sonu.
C'est la fin.
Yolun sonu gibi görünüyor.
- La route finit là.
Yürüdüğün yolun sonu, cehenneme çıkıyor.
Votre seul avenir, c'est l'enfer.
YOLUN SONU... 500 km hızla.
SANS ISSUE... à 235 milles / heure.
- Yolun sonu!
- C'est la fin!
Benim için yolun sonu.
Pour moi, c'est la fin de tout.
Yolun sonu, evet.
La fin de tout, oui.
Yolun sonu Villega.
C'est la fin, Villega.
Bayanlar ve baylar, burası yolun sonu. Oradaki yol sizi, korumak için bekleyen Amerikan ordusuna götürür. Lütfen yürümeye başlar mısınız?
Mesdames et Messieurs, c'est le terminus voici le chemin pour revenir auprès de l'armée des États-Unis qui vous attends pour vous protéger Alors, voulez vous commencer à marcher.
Yolun sonu. Hadi!
Toi aussi, descends.
İşimiz bitti! Bu gerçekten yolun sonu.
C'est la ruine, une fois pour toutes.
Şu muhafızlar içeri girdiğinde, "Tamam" dedim, " Yolun sonu.
Quand j'ai vu les gardes, j'ai pensé : " C'est la fin,
Bu yolu takip etmeyeceğim, çünkü bu yolun sonu ayrılıkla sonuçlanıyor
Je ne m'engagerai pas sur ce chemin, sur ce chemin on se sépare toujours
Güzel bir soyadı için yolun sonu.
La fin d'une lignée et d'un sacré fichu nom.
Bay Gant, sanırım bu bizim için yolun sonu.
M. Gant, c'est ici que nous terminons.
Bu yolun sonu.
Terminus, tout le monde descend.
Yolun sonu, Hobbs.
On arrive au bout.
Yolun sonu, dostum.
C'est fini, mon pote.
Yolun sonu.
Fin du voyage.
Lanet, yolun sonu geldi.
Merde, on est foutu!
Burası yolun sonu.
C'est sans issue maintenant.
Yolun sonu.
Fin de parcours.
Yolun sonu geldi oğlum.
Mon fils, ta fin s'approche
Yolun sonu.
Fin de la course.
Bu yolun sonu çıkmaz sokak, bilmiyor musun?
Tu sais bien que c'est une voie sans issue.
Burası yolun sonu.
C'est la fin...
YOLUN SONU
FIN DU CHEMIN DE FER
YOLUN SONU
FIN DE VOIE
Ölü bir adam, yolun sonu.
Je m'y attendais.
YOLUN SONU
Impasse
yolun ortasında vızıldama evresinde. Eğer hafta sonu çimlenmeye başlarsa n'olur diye merak ediyorum.
Non, c'est une histoire sur la peur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]