English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Y ] / Yukarı çıkalım

Yukarı çıkalım traduction Français

368 traduction parallèle
Yukarı çıkalım.
Allons-y!
Yukarı çıkalım.
Viens en haut.
- Hadi, yukarı çıkalım.
- Allons-y. - Ouais.
Gel, Kitty! Yukarı çıkalım.
Venez, Kitty, montons.
Gel, orada alık alık oturma. Yukarı çıkalım.
Ne restez pas plantée là.
Hastings kardeşleri fikir değiştirmeden yukarı çıkalım. Belki beni de alırlar.
Montons, avant que les Hastings ne changent d'avis.
Hadi. Yukarı çıkalım. Önce sıcak ve güzel bir banyo yapacaksın, sonra da uzanıp dinleneceksin.
Tu vas prendre un bon bain et te reposer.
Yukarı çıkalım ve eşyalarını yerleştirelim. Aslında herşey çok basit. Tıpkı kocanın sürücüsü gibi.
Tout cela est très simple, c'est comme le corbillard de votre mari.
O halde hemen yukarı çıkalım.
Nous montons directement?
Biz de yukarı çıkalım.
Allons en haut.
Bu taraftan lütfen. Yukarı çıkalım.
Par ici... nous montons.
Yukarı çıkalım. - Uykuya ihtiyacı var.
- Il a besoin de sommeil.
Yukarı çıkalım.
Montons.
Hadi tekrar yukarı çıkalım.
Remontons.
Evet, haydi yukarı çıkalım.
Oui. Remontons la piste.
Yukarı çıkalım, ama ortalık berbat.
Pardon pour le désordre.
Haydi yukarı çıkalım, tabi dertlerini ayyaşların önünde tartışmayı istemiyorsan.
Montons, à moins que tu veuilles discuter de tes affaires... devant tous les fainéants soûls de Bexar.
Yukarı çıkalım.
Allons en haut.
Haydi yukarı çıkalım. Sana erkekler hakkında anlatacağım çok şey var.
Venez, je vais vous aider à monter, et on va pouvoir parler longuement des hommes en général.
Meredith, hadi yukarı çıkalım.
Meredith, montons.
Yukarı çıkalım, sana bir şeyler vereyim...
Venez, je vais vous donner...
Haydi yukarı çıkalım.
Allez, montons.
Dereyi dörtnala geçip yukarı çıkalım atların ne kadar susuz olduğunu, takdir edersiniz.
On va galoper jusqu'à la source. Les bêtes ont soif.
Hadi. Yukarı çıkalım.
Montez sur le char, d'accord?
Sen ve ben yukarı çıkalım. Zencilere sorarız.
Montons tous les deux On pourra peut-être grignoter quelque chose
Yukarı çıkalım. Geçmiş ve şimdi arasındaki çizgide kalmak çok zor.
- C'est difficile de séparer le passé du présent.
Yukarı çıkalım mı...
Voudriez-vous...
Hadi yukarı çıkalım.
- D'accord. ( Elles rient. )
Yukarı çıkalım.
Monte.
Yukarı çıkalım mı?
Montons, Jimmy.
Yukarıya çıkalım.
Venez, je vais vous montrer.
Yukarı çıkalım da bir iki kadeh içelim.
Montons prendre un verre.
Yukarıya çıkalım.
Remontez.
Sanırım aşağı yukarı bir sene önce iyileşme ümidini tamamen kaybetti ve kalıcı olarak yatalak oldu.
Puis, environ un an... Elle parut aller mieux... et quitta son lit par moment.
Hadi koçum, yukarı çıkalım.
Montons au premier.
Yukarıya çıkalım.
M. Kameda, montons!
Yukarı çıkalım.
Allons, change de figure et vas-y.
Hadi yukarıya çıkalım.
Allons au premier étage.
Yukarı çıkalım.
- Viens.
O oldukça deli. Çok iyi. Gel canım, yukarıya çıkalım.
Cette année, je l'ai eu avec moi, mais demain, elle retourne à l'hôpital des malades mentaux.
Haydi, diğerlerini de alıp yukarıya çıkalım. Çocuklar!
Appelons les autres et allons au sommet.
Yukarıya çıkalım.
Y a pas d'or dans le sable, ici.
Kalıp konuşmak isterdim ama sanırım yukarı çıksam daha iyi olacak.
J'aimerais bien rester pour te parler, mais je dois rentrer.
Bir içki içmek ister misiniz, yoksa yukarı mı çıkalım?
Vous voulez boire un verre ou on monte?
Yukarı çıkalım.
Viens, montons.
Pekâlâ, sen onunla kal. Ben yukarı çıkıp yardım çağırayım.
D'accord, reste avec lui, je monte chercher de l'aide.
Hadi, yukarıya çıkalım.
Viens, on monte.
Yukarı çıkalım.
- Je te cède la place.
Yukarı çıkalım. Hadi!
En haut.
Bir kaç dakika yukarıya çıkalım.
Montons une minute.
Hadi yukarı çıkalım.
Montons.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]