English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Y ] / Yukarı çıkıyoruz

Yukarı çıkıyoruz traduction Français

153 traduction parallèle
Adamlar hazır olsun Bomba. Yukarı çıkıyoruz.
Nous montons, Bomba.
Yukarı çıkıyoruz.
Allez, assez parlé. Il n'y a qu'à monter.
Yukarı çıkıyoruz ahbap, ağır ağır.
Monte au premier, sans mouvement brusque.
Yukarı çıkıyoruz!
Le périscope!
Yukarı çıkıyoruz, bayım.
Nous montons. monsieur.
Neden yukarı çıkıyoruz?
Pourquoi y aller?
Gel, yukarı çıkıyoruz.
Viens, on monte.
Yukarı çıkıyoruz. Her şey kontrol altında.
On maîtrise la situation.
Yukarı çıkıyoruz.
En route alors?
Yukarı çıkıyoruz, tamam mı?
On monte, hein?
Yukarı çıkıyoruz.
Je monte.
Hey, Rich... Biz konuşmak için yukarı çıkıyoruz.
Hé, Rich... on monte... bavarder.
Yukarı çıkıyoruz!
C'est là-haut.
Yukarı çıkıyoruz.
En montée.
Bak, ikimizde yukarı çıkıyoruz.
On y va tous les deux.
Adımına dikkat et, yukarı çıkıyoruz.
Fais attention où tu marches, ça monte.
Biz yukarı çıkıyoruz.
Nous allons regarder en haut.
Yukarı çıkıyoruz!
Pour monter.
Yukarı çıkıyoruz.
On monte.
Yukarı çıkıyoruz Elise.
Non, c'est pas grave Allez, monte. Monte, Elise
Terry de, "Hayır, yukarı çıkıyoruz. Charles'ın odasında yapacağız." dedi.
Terry a dit qu'ils allaient dans la chambre de Charles.
Çabuk! Yukarı çıkıyoruz!
vite, on remonte!
Bak, bunu bitirince, yukarı çıkıyoruz.
Ecoute, je finis ça et on monte.
Yukarı çıkıyoruz. Kartı kullan!
Faites-le remonter!
Ben de, Adam da! Biz yukarı çıkıyoruz!
On va monter là-haut!
— Yukarı çıkıyoruz.
- On va au-dessus.
Beyler, galiba aşağı inmek yerine yukarı çıkıyoruz.
Les gars, on était censés descendre.
Bay Tylor, yukarı çıkıyoruz.
M. Tyler, on remonte.
- Hadi, yukarı çıkıyoruz.
- Oui, bon allez, grimpons là-haut.
Burke... yukarı çıkıyoruz, ve binayı tarıyoruz.
Burke... nous sommes, et la numérisation maintenant du bâtiment.
- Yukarı çıkıyoruz. - Aa, tamamdır.
Ca monte.
SWAT takımıyla birlikte yukarı çıkıyoruz.
Calleigh, oû êtes vous? Je monte avec le groupe d'intervention.
İki kat yukarı çıkıyoruz ve yeni bir araştırmaya başlıyoruz.
Nous grimpons deux étages plus haut et commençons à chercher de nouveau.
Her şeyi hazırlayın. Yukarı çıkıyoruz.
Préparez tout, nous arrivons.
Onunla sonra görüşürüm. Biz ikimiz çıkıyoruz yukarıya.
Je m'occuperai de lui plus tard.
Pekala, eve gidip yukarıyı topluyoruz... ve bu gece yola çıkıyoruz.
Eh bien, nous... allons rentrer. On va faire nos sacs... et on part ce soir.
Hancı, biz yukarı çıkıyoruz. Tamam efendim.
Nous montons!
Hayır, yukarıya çıkıyoruz.
Non, en haut.
Yukarı kadar çıkıyoruz.
Ça nous améne tout en haut.
Neden biraz yukarı çıkıp başbaşa kalmıyoruz?
Que dirais-tu de veiller un moment pour écouter la tempête?
Şimdi yukarı çıkıyorsunuz. Bavullarınızı hazırlıyoruz.
Montez prendre vos valises.
"Çıkıyoruz yukarı, yabani mavisine yükseklerin."
Nous montons, dans le grand bleu, tout là-haut.
Dr. Schuffhausen'e yazmak için yukarı odama çıkıyoruz.
Freddy, on va aller dans ma chambre pour écrire au Dr Schauffhausen.
Neden yukarıya çıkmıyoruz? Kötü kız olmak istiyorum...
Monte, je veux être une vilaine...
Biz yukarı kahve içmeye çıkıyoruz.
Nous montons prendre le café.
Yani yukarı mı çıkıyoruz?
Alors, on remonte?
O zaman yukarı mı çıkıyoruz?
Je croyais qu'on montait?
Şimdi tak tak şakasının zamanı değil. Yukarıya çıkıyoruz.
Non, pas de blagues, on doit monter.
Yıkanmak için yukarıya çıkıyoruz, tamam mı?
D'accord? Merci. Allez.
Yukarıya çıkıyoruz.
On monte!
Yıkanmak için yukarıya çıkıyoruz, tamam mı?
On monte prendre son bain. D'accord? Merci.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]