Çavuş dedektif frank arriola traduction Français
83 traduction parallèle
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Peki, adresi verebilir misiniz?
Très bien. Votre adresse?
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) [İspanyolca] Tamam, kapat.
C'est bon, éteignez ça.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Senin icabına uzun zaman önce bakmalıydım, pislik herif
J'aurais dû vous tuer...
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Ona sen tuzak kurdun, değil mi?
Et vous l'avez piégé.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Hayır, bu kaset sahte..
Non, c'est du flan...
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Tamam. ne istiyorsun?
Très bien. Qu'est-ce que vous voulez?
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Seni cehenneme postalayacağım.
Plutôt aller en enfer.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Ama benden sürekli herşeyi saklar oldun.
Tu t'es toujours confié à moi.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Bana anlatmak gerekirdi.
J'ai tout fait pour toi.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Evet, devamı? Özür dilememi mi istiyorsun?
Et alors, je dois m'excuser?
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Hapse girmene izin vermeyeceğim!
Tu n'iras pas en prison.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Bana karşı avantaj sağlarlarlar!
Ils se servent de toi pour m'atteindre.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Evet, ama kıza bunu onlar yaptırdı, sana da bunu onlar yaptırdı.
Peut-être... Mais c'est eux qui lui ont dit de faire ça.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Frank, yapma — Dinle beni, Tico
- Frank... - Écoute-moi bien.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Her zaman ikimiz için de doğru kararlar vermeye çalıştım, tamam mı?
C'est toujours moi qui ai décidé pour toi.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Bazen bu kararlar ters gitmenin sebebi oldu Ama bu sefer her şey yoluna girecek.
Parfois, j'ai eu tort. Mais là, je sais que j'ai raison.
- Selamlar. ( Çavuş Dedektif Sonny Crockett ) Jai alai değil gine değil mi? ( Çavuş Dedektif Frank Arriola )
- C'est pas l'heure du match?
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Morales ile şansınız yaver gitti mi bari?
- Vous en êtes où avec Morales?
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Ne zamandan beri bu işte benim bilgim olmuyor?
- Je n'ai rien su. - On allait vous appeler.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Ha, evet arıyacaktınız değil mi?
- Vraiment? - Oui.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Burada me cehennem dönüyor ha, Castillo?
Qu'est-ce qui se passe, ici?
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Asistanıma bildirmek dışında, pek bir işbirliği düşünmüyordunuz öyle mi?
Sans mon aide, vous ne l'auriez jamais piégé.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Her şeyden en son ben mi haberdar olmak zorundayım?
Et je suis le dernier à savoir?
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Güyya bu soruşturmada birlikte hareket edecektik.
On devait rester en contact.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Oh.Tabi ne diyordun sen... ( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) "Departmanlar arası işbirliği" değil mi?
C'est ça, la "coopération inter-départementale"?
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Tabii canım, dandik iki kiloluk iş zaten!
- Non... C'est dégueulasse!
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Ben Frank Arriola Morales'i verin.
Je veux parler à Morales. Frank Arriolla.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Bak, Morales Seni gemen görmem lazım.
Écoutez, Morales... Il faut qu'on se voie.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Hayır, hemen şimdi.
Non, immédiatement.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Konu mu, son zamanlarda anlaştığın iki kişi varya.
Vous allez conclure une affaire avec deux types, non?
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Anlaşmayı iptal etsen iyi olur!
Eh bien, lâchez l'affaire.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) İkisi de Miami Vice ekibinden.
Ils sont de la police.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) [İspanyolca] Tico kendini nakavt ettiriyorsun!
Tico, tu essaies de te faire tuer?
- Hey, Sonny. ( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Git bir duş çek de gel.
Va prendre ta douche.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Gerçekten çok üzgünüm.
- Je suis désolé pour hier soir.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Herneyse, Morales ile anlaşmadan ne haber?
Des nouvelles de Morales?
- Ne kadar oldu ya, altı sene? ( Çavuş Dedektif Frank Arriola )
En fait, ça fait 7 ans.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Ah ah, onu bu yaşa ben getirdim.
Quand je pense que c'est moi qui l'ai élevé.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Tico 11 yaşındayken Annem ile Babamı öldürdüler.
Il avait 11 ans quand nos parents sont morts.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Yani düşünüyorum da, kardeşime babalıktan daha fazlasını yaptım, biliyorsun.
En fait, je suis devenu son père.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) - Ama bundan keyif aldım diyebilirim.
Mais j'ai aimé ce rôle.
[Frank Gülüyor] ( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Biliyorsun, Sonny, peder her zaman Jai Alai oyuncu olmamı istemişti..
Tu sais, mon père voulait que je joue à la pelote basque.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Gümrük Büro.
Arriolla...
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Kim dediniz?
Qui ça?
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Bayan Batista mı?
Mademoiselle Batista?
( Çavuş Dedektif Frank Arriola )
- Salut.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Öyle mi, teslimat nerede peki
Depuis quand?
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Sonny Burnett ile Ricardo Cooper.
Burnett et Cooper.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Aynen.Aa Sonny, dün gece için,
Tu sais, Sonny...
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Sadece, uh — ( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Ne zamandır tanışıyoruz biz?
On se connaît depuis combien de temps?
- Evet o kadar oldu. ( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Allahım, nasıl da yetenekliydi, değil mi?
Il était doué, hein?