Özel bir nedeni yok traduction Français
29 traduction parallèle
Özel bir nedeni yok, sadece vermek isteyeceğini düşünmüştüm.
Pour rien. C'est à elle. Je pensais que tu voudrais lui amener.
Özel bir nedeni yok.
- Il n'y a pas de raison particulière.
Hayır, özel bir nedeni yok.
Sans raison particulière.
Özel bir nedeni yok.
C'est tout simple.
Olabildiğimce açık sözlü olacağım. Gelişimin özel bir nedeni yok.
Autant que je vous le dise avec franchise, je suis venu vous voir sans raison spéciale.
Özel bir nedeni yok.
Comme ça.
Özel bir nedeni yok.
Aucune raison particulière.
Özel bir nedeni yok.
Pour rien.
Sanırım özel bir nedeni yok, yani benimle zaman geçirmen için.
Je suppose qu'il n'y a aucune raison particulière pour que tu le fasses. - Passer du temps avec moi, je veux dire. - Bien sûr que si.
Özel bir nedeni yok. Herkes beni formda buluyor.
Il n'y a pas de raison précise.
Özel bir nedeni yok.
Pas de raison particulière.
Bunun özel bir nedeni yok, Kerry.
Ca n'a rien de personnel contre vous.
- Özel bir nedeni yok. Fakat neler olduğunu öğrenmek istiyorum.
Mais pour le reste, j'ai quand même besoin de savoir ce qui s'est passé.
Bilmem, özel bir nedeni yok.
Je ne sais pas, aucune raison particulière.
Bu ziyareti neye borçluyum? Özel bir nedeni yok.
Qu'est-ce qui me vaut l'honneur?
Özel bir nedeni yok.
Non, rien de spécial.
Özel bir nedeni yok, sanırım.
Rien en particulier, je crois.
- Özel bir nedeni yok.
Aucune raison.
- Özel bir nedeni yok.
- Sans raison particulière.
Özel bir nedeni yok.
Rien de spécial.
Özel bir nedeni yok.
- Ça ne veut rien dire.
Özel bir nedeni yok.
Pour rien en particulier.
Öyle özel bir nedeni filan yok.
Pourquoi rester avec moi?
Maine'de, renkli bir kasabayı yok etmek için özel bir nedeni var gibi yoksa bizler, sadece senin yapılacaklar listende miyiz?
Aucune raison particulière pour vouloir détruire une pittoresque petite ville du Maine, ou sommes-nous seulement sur votre longue liste?
- Özel bir nedeni yok.
Pour rien.