Özellikle traduction Français
17,269 traduction parallèle
Özellikle yeni bir hayat.
Surtout une nouvelle vie.
Özellikle de bir Gazi İşleri Bakanlığına bağlı hastanede.
Surtout dans un hôpital pour vétérans.
Ehliyetinin özellikle tarihi geçti.
Le permis n'est plus valable.
Sana özellikle söyledim hiç bir şey söyleme diye.
- Je t'avais dit... - Ne dis rien.
- Leonard'a sahip çıkar özellikle tanımadığı insanlar varsa.
Il aime protéger Leonard, surtout quand y a des étrangers.
Özellikle My Little Pony dolu bir çantada.
Pas dans une mer de Little Poneys
Savunma ekipleri medyada yazılanlar hakkında ithamlarda bulunmayı sever özellikle de polisin sunduğu bilgiler yanlış aktarılırsa.
La défense adore porter des accusations sur ce qu'a dit la presse, surtout si elle dénature les faits rapportés par la police.
Özellikle de Detektif Başkomiser Gibson.
Notamment de la part de la commissaire Gibson.
Özellikle de Amy.
Surtout Amy.
Özellikle de... güzel bir kadınla.
Surtout avec une jolie jeune femme.
Arayıp özellikle Mark'ı istediğimi söyledim.
Je leur ai demandé spécialement de m'envoyer Mark.
Ben de sana özellikle şehirden ayrıldığını söyledim.
- Je vous ai dit spécialement qu'il était parti.
Özellikle istediğiniz bir site var mı?
Un truc précis?
Özellikle de o hiç değil.
Elle encore moins.
Özellikle de polise.
Surtout à la police.
Hayatımı nasıl yaşamam gerektiğiyle ilgili demode fikirleri var ; özellikle de annemin.
Ils ont cette idée rétrograde de la façon dont je devrais vivre. Surtout ma mère.
Özellikle sen bir ara bunu denemelisin.
Et toi plus que tout autre, tu devrais essayer.
Özellikle de sahte gözyaşlarına.
Et surtout pas à grosses larmes de crocodile.
Özellikle de senin için.
Surtout toi.
Bu komik bir hurluberlue olduğu ortaya çıktı, doğa belirsizliği dehşete ve özellikle bitki örtüsü.
Elle se révéla être une drôle d'hurluberlue, terrifiée par le côté imprévisible de la nature et par la flore en particulier.
Bu özellikle akıllı bir çiçek.
C'est une fleur particulièrement intelligente.
Özellikle...
Surtout...
Onlara rüya kavramını, özellikle kâbusları yükleriz.
Mais on leur donne le concept du rêve, et du cauchemar en particulier.
LAPD aradığında... odanın incelenmesi bitene kadar... boş tutulması gerektiği özellikle vurgulanmıştı.
Quand le LAPD a appelé, Ils ont insisté pour que la chambre reste vide jusqu'à ce qu'on puisse l'examiner.
Macao'dan özellikle seninle oynamak için buraya geldi. Lucy'yle değil.
Il est venu de Macao pour jouer avec toi, spécifiquement, pas avec lucy.
Özellikle de öldükten 100 yıl sonraki halini.
Surtout 100 ans après ma mort.
Ben de görmedim. Özellikle de 4,000 yıllık hayatımın olduğunu düşünürsek. Bu bambaşka bir şey.
Moi non plus, et vu que j'ai 4 000 ans de souvenirs, ça en dit long.
Ne kadar da şaşırtıcı değil mi? Özellikle de daha önce zaman yolculuğu yapmadığınızı düşünürsek.
Etant donné que vous n'avez jamais voyagé dans le temps.
Özellikle de # Bizim yilimizda # degil.
Surtout pas... Regarde toi.
Özellikle de böyle güzel bir sesin varken.
Vous particulièrement?
Bunun ince ve dahiyane bir tercih olduğunu düşünmüştüm çünkü ekranda gördüklerinize dinamik bir gerilim katıyordu, özellikle kendini zapt etmeye çalışan bir adamın yakın çekimlerinde.
J'ai trouvé que c'était un choix subtil et ingénieux, car ça créait une tension dynamique à l'écran, surtout dans les gros plans, où on le voyait se contenir.
Özellikle de böyle kısıtlanmış bir karaktere.
Surtout quand on joue un personnage si fermé.
Özellikle ilk sezonda bir rekabet unsuru vardı çünkü esas yıldız Bill Shatner'dı.
Il y avait cet élément de rivalité, surtout dans la 1re saison, car... la star, c'était Bill Shatner.
Bu da kadınlar için çok çekici bir özellik, özellikle benim gibiler için.
Et c'est très attirant pour les femmes, du moins, pour moi.
Sizlerle olmak güzeldi ama seninle ilişkimize yeni bir pencereden bakabilmemiz için de özellikle yararlı olmuş olabilir diye düşünüyorum.
"C'était agréable d'être ensemble, " mais je crois que ça pourrait surtout servir " à placer notre relation dans une nouvelle perspective.
Özellikle köri yememe politikasını hiç desteklemiyorum.
Sa politique de non au curry, par exemple, en est une que je ne supporte pas.
- Özellikle de tükürükten.
- Surtout si c'est juré craché.
Ve sonra özellikle cinsel taciz ile ilgili sorular sordular.
Et ils ont spécifiquement évoqué le harcèlement sexuel.
onunla bu konuları konuşmaktan çok rahatsız oluyordum... ve özellikle grafiksel olarak yapılanlara, bu konuları konuşmak istemediğimi, ona istemediğimi söyledim.
Parce que cela me mettait extrêmement mal à l'aise de parler de sexe avec lui, et surtout de façon aussi imagée, je lui ai dit que je ne voulais plus aborder ces sujets.
Profesör Hill, ifadenizde, Yargıç Thomas'ın pornografik filmlere bakmanızı, isteyebileceği çıkarımını yaptığınızından bahsettiniz Ancak FBI ile yaptığınız konuşmada, sizden asla böyle bir şey istemediğini özellikle belirtmişsiniz.
Professeur Hill, dans votre déclaration, vous dites avoir tiré la conclusion que le juge Thomas voulait que vous regardiez de la pornographie, mais vous avez précisément dit au FBI qu'il ne vous avait jamais rien demandé de tel.
Olabilir. Özellikle de başladığımda, şirketin yarısı hâlâ hayattayken sulu gözlerle sendeleyip durduğumu düşününce.
Je suppose... considérant qu'au début je titubais sans cesse en pleurant avec la moitié d'entre nous respirant toujours.
Ama senin için başka bir şey yapmak istedim özellikle o gece yaptıklarından sonra.
Mais j'avais besoin de faire quelque chose d'autre pour toi après ce que tu as fait pour moi l'autre nuit.
Görmek isterim. Özellikle de Erin başındayken.
J'aimerais terminer l'affaire, continuer à travailler avec Erin.
Özellikle tek hedefi ölü yada diri olan ve onları zincirlere vurmak olan adamlar varken.
Surtout s'il n'est pas pourchassé par ceux dont le seul but est de le renchaîner, mort ou vivant.
Özellikle de botların.
Surtout ces bottes.
Özellikle de hamurunu. Bir seferinde bir top hamur istemistim ve onlar da verdiler, alip parka gidip yemistim.
Une fois, j'ai demandé une boule de pâte, ils me l'ont donné et je l'ai emmené dans un parc et je l'ai mangé.
Özellikle ben.
Surtout moi.
Ford'un sorun olup olmayacağı konusunu sana özellikle sordum ve sen de olmayacağına dair bana güvence verdin.
Je t'ai expressément demandé si Ford allait être un problème et tu m'as assuré que non.
Seni özellikle seçtim çünkü sen kimseye karşı bir tehdit olamazsın.
Je t'ai choisi justement parce que tu seras jamais une menace pour personne.
Özellikle babama asıl karakterinin birkaç özelliğini ekledim.
J'ai donné à mon père en particulier quelques-unes de ses caractéristiques initiales.
Özellikle de buna hiç değmeyen biriyken.
- C'est un cas particulier.