Özür dilemene gerek yok traduction Français
376 traduction parallèle
Özür dilemene gerek yok.
Inutile de t'excuser. Entre cousines.
Benden özür dilemene gerek yok.
Vous ne devez pas vous excuser.
- Benim için özür dilemene gerek yok.
- Ne t'excuse pas pour moi.
Özür dilemene gerek yok, Sara.
Tu n'as pas à t'excuser, Sara.
- Onun yerine özür dilemene gerek yok.
- Vous n'avez à pas l'excuser.
Özür dilemene gerek yok.
Pas la peine de t'excuser.
Özür dilemene gerek yok.
Tu n'as pas à t'excuser.
Özür dilemene gerek yok.
Ne t'excuse pas.
- Özür dilemene gerek yok.
Excusez-moi. Ne t'excuse pas pour ça.
- Doktorda mı? - Özür dilemene gerek yok. İstediğin saat gelir gidersin.
Tu n'as pas besoin de t'excuser, tu viens quand tu veux.
Özür dilemene gerek yok.
- Vous n'avez pas à vous excuser.
Özür dilemene gerek yok. Benim de hatam var.
Ne t'excuse pas, c'est de ma faute.
Sorun değil Franz. Özür dilemene gerek yok.
Ça ne fait rien, ne t'excuse pas.
Özür dilemene gerek yok.
Alors, tes excuses.
Özür dilemene gerek yok Sam.
Tu n'as pas à t'excuser, Sam.
Özür dilemene gerek yok, üzgünüm hala hayattasın.
Inutile! C'est ton existence qui me désole!
- Özür dilemene gerek yok.
Je vous en prie.
- Özür dilemene gerek yok.
- Ne t'excuse pas.
Özür dilemene gerek yok.
Ce n'est pas la peine de t'excuser.
Özür dilemene gerek yok. Altı üstü tavuk.
Cesse de t'excuser
Özür dilemene gerek yok.
C'est pas grave.
Özür dilemene gerek yok. Herkesin en az bir hata yapma şansı vardır.
On a tous droit à une erreur.
Özür dilemene gerek yok, Apu.
Pas besoin de t'excuser, Apu.
- Özür dilemene gerek yok.
- Ne vous excusez pas.
Yaptığın hatanın farkına varacak kadar zaman geçirdin sanırım. Şunu bil ki, özür dilemene gerek yok.
Tu as eu le temps de réfléchir à ton erreur et tu n'as pas à t'excuser.
Özür dilemene gerek yok.
Vous n'avez pas à vous excuser.
Hayır! Burada özür dilemene gerek yok.
Non, non, vous ne devez être désolés
Özür dilemene gerek yok.
- Tu n'as pas à t'excuser.
Özür dilemene gerek yok.
Ne vous excusez pas.
Hayır, Tanrım, özür dilemene gerek yok.
Non, ne t'excuse pas.
Özür dilemene gerek yok. - Merhaba millet.
- Tu n'as pas à t'excuser.
- Benden özür dilemene gerek yok.
- Ne vous excusez pas auprès de moi.
Kardeşlerin için özür dilemene gerek yok.
T'excuse pas pour eux.
- Özür dilemene gerek yok.
- Pas besoin.
Özür dilemene gerek yok, evlat.
Tu n'as pas à t'excuser, fiston.
Özür dilemene gerek yok Patrick.
Inutile de t'excuser.
- Özür dilemene gerek yok.
- T'as pas à t'excuser.
Hayır. Hayır, özür dilemene gerek yok.
Non... c'est inutile.
Kocan için özür dilemene gerek yok.
Ne vous excusez pas pour votre mari.
Özür dilemene gerek yok.
T'as pas à t'excuser!
Özür dilemene gerek yok.
Nul besoin de vous excuser.
Özür dilerim. Özür dilemene gerek yok.
Je voulais pas dire ça, désolé.
Özür dilemene gerek yok, genç bayan.
Ce n'est pas à vous de vous excuser.
Özür dilemene gerek yok.
Vous n'avez pas à vous excuser, je n'ai aucune illusion.
Özür dilemene gerek yok, çünkü haklıydın.
Inutile de t'excuser. C'est toi qui avais raison.
Özür dilemene gerek yok.
Notre décision est prise.
Hayır, özür dilemene gerek yok.
Ne vous excusez pas.
Dersini aldın, özür dilemene hiç gerek yok.
Tu as reçu une leçon, l'autre soir. Inutile de t'excuser.
Özür dilemene gerek yok.
Ne t'excuse pas. Tu avais raison.
Bunun için özür dilemene hiç gerek yok.
Vous n'avez pas à vous excuser.
Hayır. Özür dilemene gerek yok.
Pas la peine de vous excuser.
gerek yok 917
gerek yoktu 39
özür dilerim 10391
ozur dilerim 18
özür dileriz 112
özür dilerim efendim 196
özür dilerim tatlım 22
özür dile 65
özür dilerim anne 36
özür dilerim hayatım 19
gerek yoktu 39
özür dilerim 10391
ozur dilerim 18
özür dileriz 112
özür dilerim efendim 196
özür dilerim tatlım 22
özür dile 65
özür dilerim anne 36
özür dilerim hayatım 19