English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Ö ] / Özür dilerim hayatım

Özür dilerim hayatım traduction Français

176 traduction parallèle
Özür dilerim hayatım.
Je suis désolée, chéri.
Özür dilerim hayatım. Korkarım pek mutlu bir eve dnüş olmadı.
Désolé, ce n'est pas très joyeux comme retour.
Özür dilerim hayatım. Hemen geliyorum.
Excusez, je reviens.
Özür dilerim hayatım.
Je suis désolée.
Özür dilerim hayatım, Bill parmağını kesti.
Excuse-moi. Bill s'est coupé.
Özür dilerim hayatım. Niyetim seni zinir etmek değildi.
Pardon, je ne voulais pas "t'horripiler".
Özür dilerim hayatım ama ağaç biraz sola yatık durmuyor mu?
Un sapin penché. Mon Dieu, c'est lui.
Özür dilerim hayatım sadece yarın göreceğim davadaki yaşlı cadaloz.
Navré, chérie, une affaire idiote que j'ai demain avec une vieille taupe.
Özür dilerim hayatım. Patavatsızlık etmek istemedim.
Pardon, mon enfant, je manque de tact.
Özür dilerim hayatım, unutmuşum.
Désolée, j'ai oublié.
- Homer. - Özür dilerim hayatım.
- Je suis désolée, chéri.
Özür dilerim hayatım... ama harika bir emmeliğe sahipsin
Excusez-moi, mais vous avez un charmant mapilaire ucipital.
- Özür dilerim hayatım.
C'est quoi?
Özür dilerim hayatım. Şey demek istemiştim...
Désolée, c'était mesquin.
Özel işlerime burnunu sokmaya kalkarsan Amerika'ya döner ve işsizlik maaşına talim ederim. Bak, Dale hayatım, özür dilerim.
Ne vous occupez pas de ma vie privée ou je retourne en Amérique.
- Çok özür dilerim. Baş ağrıtan işler işte. - Hayatım.
Un des aléas du métier...
Özür dilerim, hayatım. Evimiz demek istemiştim.
Naturellement, chéri...
Dinle hayatım çok özür dilerim.
Rentrer à la maison? Quelle maison?
43, New York, New york. Hayatım, çok özür dilerim. Son dakikada hatırladım.
Chérie, désolé, mais à la dernière minute, je me suis rappelé... la convention annuelle pharmaceutique, à Boston, demain.
Dinle hayatım. Son haftalar için özür dilerim.
Ecoute, ma chérie, je suis désolé pour les deux semaines passées.
Özür dilerim, hayatım.
Pardonne-moi, mon amour.
Özür dilerim, hayatım, bunca yıl hastanede kaldıktan sonra..
Non, il y avait quelqu'un derrière la porte, j'en suis sûr. C'est absurde, Cynthia.
Hastaneden biri geldi, adı Franz, sizinle acilen konuşmak istiyor. Özür dilerim, hayatım!
Excusez-moi chérie, mon retour à la clinique après tant d'années me rend un peu nerveux...
Özür dilerim, hayatım.
Je suis désolée, chéri.
Israrlı taleplerimden ötürü özür dilerim kutsal babamız, ama zaman tükeniyor ve benim ısrarlarım, İngiltere kilisesinin değerli hayatını tehdit eden şeyleri konuşmak içindi.
Je regrette d'être aussi importun, Votre Sainteté, mais le temps presse et mon affaire concerne la survie même de l'Eglise d'Angleterre.
Özür dilerim, hayatım.
Je suis désolé, chérie.
Özel hayatınıza gireceğim için özür dilerim. Ama Amerikan gazetelerinde okuduğuma göre, sağlık sorunu olan Bayan Baker, doktoruyla evlenmiş.
Je m'excuse de faire irruption dans votre vie privée... mais on a lu dans les journaux américains... que Mlle Baker, de santé fragile, avait épousé son docteur.
Ben her kafayı bulduğumda özür dilemeye zorlansaydım bütün hayatımı etrafta " Özür dilerim.
Si je devais m'excuser à chaque cuite, je passerais ma vie à dire : " Excusez-moi.
Çok özür dilerim, hayatım. Hey, hemen kızma.
Désolé, chérie, t'en va pas...
Özür dilerim, hayatım.
Je suis désolé chérie.
Hayat kalitemizi artırmaya çalıştığım için özür dilerim
Excuse-moi de vouloir améliorer notre qualité de vie.
Sana söylemediğim için özür dilerim, hayatım. Ama saklanmak zorundaydım.
Je sais, tu as souffert, mais nous devions disparaître.
Özel hayatınıza burnumu soktuysam özür dilerim.
Si je m'immisce dans ta vie privee, je suis desole.
Son 200 yıl için özür dilerim, hayatım.
Désolé, pour les 200 dernières années, chérie.
Hayatım, seni kırdığımı düşünüyorsan, özür dilerim.
Si tu crois que je t'ai fait du mal, pardonne-moi.
Özür dilerim hayatım.
Je ne sais pas trop ce que tu voudrais entendre.
- Özür dilerim hayatım, ben sadece... Beni sinir ediyorsun, seni aptal kaltak!
Tu me débectes, connasse.
- Tabi, özür dilerim. - Merhaba, hayatım.
Tu m'embrasses pas?
- Hayatınızı mahvettiysem özür dilerim.
- Désolé de vous avoir gâché la vie. - Vous ne m'avez pas gâché la vie.
Seni uyandırdığım için özür dilerim, hayatım.
- Désolé de te réveiller si tôt.
- Özür dilerim. Affedersin hayatım.
Désolée, chéri.
- Hayatım, özür dilerim. Özür dilerim.
- Je suis désolé, mon ange.
Özür dilerim. Benim hayatımın, değersiz olduğunu mu söylüyorsun?
Excuse-moi, tu veux dire que ma vie n'a pas de valeur?
Hayatım, bu konuda açık davranmadığım için özür dilerim. Ama avukat olmak, benim hedefimdi. Yıllardır ailemin isteğiydi.
Chérie, désolé de ne pas te l'avoir dit avant, mais une carrière d'avocat a toujours été le but de la famille, et le fait d'envisager de faire autre chose est...
Özür dilerim! Hayatım boyunca telefonlara cevap verdim!
Désolé, j'ai toujours répondu au téléphone.
Özür dilerim, Lexi, ama benim de bir hayatım var.
Je suis désolé, mais j'ai ma vie, moi aussi.
Ve eğer seni hayatının herhangi bir bölümünde küçümseyecek olursam özür dilerim.
Si jamais je t'ai sous-estimée dans un secteur de ta vie, je m'en excuse.
Hayatı kucakladığım için özür dilerim. Hadi, tatlım.
Excuse-moi de profiter de la vie.
Bak, başlangıçta hayatımı kurtardın. Ve pislik gibi davrandığım zamanlar için özür dilerim.
Ecoutez, vous m'avez sauvé la vie, et pour toutes les fois où j'ai joué au con, je suis vraiment désolé.
Özür dilerim. Hayat gücümün esiri oldum ve... ikinizin de akşamını mahvettim.
Désolée de m'être emballée comme ça et de vous avoir gâché la soirée.
Özür dilerim, hayatım çok karmaşık
Ma vie est trop compliquée.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]