Abdül traduction Portugais
40 traduction parallèle
Tanca'lı Abdül Ahmet'in gemisi.
O barco de Abdul Achmed de Tanger.
Abdül İsmail.
Abdul Ismail.
Abdül'ün ölümü hakkında ne söyleyeceklerini biliyorsun, değil mi?
Você sabe o que eles vão dizer acerca da morte do Abdul, não sabe?
Abdül'ü öldürmek için yola çıktın.
Você tinha a intenção de assassinar o Abdul.
Seni bulmak kolay olmadı, Abdül.
Você não foi fácil de encontrar, Abdul.
Zamanımı harcıyorsun, Abdül.
Você está a fazer-me perder tempo, Abdul.
Haydi, Abdül.
Vamos, Abdul!
Şeyh Abdül Rahim.
Sheikh Abdul Rahim.
Kemal Atatürk'ün Abdül adlı koca bir hayvan koleksiyonu vardı.
Kemal Atatürk tinha uma colecção de animais, todos chamados Abdul.
Sen Kerim Abdül Cabbar'sın.
És o Kareem Abdul Jabbar.
Bunlar da dostlarım, Bay Chong Raşit Abdül ve Haham Meyer.
E estes são os meus associados, Sr. Chong Rashid Abdul e Rabi Meyer.
Abdül'ün adamları Rus Konsorsiyum'unun tüm resmi iletişimlerini izledi. Will batıyı halletti. Ben de arada kalanları.
A gente do Abdul interceptou todas as transmissões governamentais do Consorcio Russo o Will ficou com o Ocidente e eu cobri o meio :
Bugün Abdül Hassama adında bir dükkan sahibi kendi dükkanında öldüresiye dövüldü.
Um comerciante, Abdul Hassam, foi hoje espancado e a sua loja vandalizada.
Kıçını yakmayayım, Abdül.
Não me obrigues a matar-te, Abdul!
Abdül?
AbduI?
- Nasılsın Abdül Salam?
- Como é que estás, Abdol Salam?
Saygılarımla, Abdül Hamit. "
Atenciosamente, Abdul Hamit. "
Abdül bana...
Abdul disse-me...
Öldüğünü gördüğün adam Suriye Ordusu'ndan eski Albay Abdül Vazir.
O homem que viu ser morto era Abdul Wazir, um coronel do exército sírio.
Hedefin adı Abdül Vazir.
O nome do alvo era Abdul Wazir.
Ya o ya da Kerim Abdül Jabbar.
Posso electrocutá-lo?
Sadece işlerini yapıyorlar Abdül.
Estão apenas cumprindo o dever, Abdul.
Şeyh Ali Beşir, üst düzey Şii din adamı. Cassidy koruyacak. Ve konferanstaki en üst düzey din adamı İmam Abdül El Maliki.
Sheik Ali Bashir, o clérigo Xiita fica com a Cassidy, e o clérigo mais velho a participar do evento é Imam Abdul Al-Maliki...
Başkan Cemal Abdül-Nasır..
" O President Gamal Abdel Nasser...
Benim adım Muhammed Abdül Vahap.
Sabe quem é? Mohamed Adbelwahab.
Söylediklerimi anlıyor musun Abdül?
Entendes o que estou a dizer, Abdul?
Annie, Abdül ihtiyacın olanı verdi mi?
Annie. O Abdul deu-lhe o que precisava?
Gazeteciler ve ileri gelenler Rixos Hotel'den serbest bırakılıyor ve Mustafa Abdül Celil Kaddafi'yi bulana bir buçuk milyon dolar para ve af teklif ediyor.
Jornalistas e dignatários estão a ser libertados do Hotel Rixos, e Mustafa Abdul Jalil está a oferecer o equivalente a um milhão e meio de dólares e amnistia a quem encontrar o Gaddafi.
Efendim CIA uydu ağında "Kuzey Kore", "Abdül" ve "Asim" anahtar kelimeleri geçti.
Sr., as palavras'Coreia do Norte','Abdul', e'Asim'surgiram na rede de satélites da CIA.
Bu Abdül Habaza.
É o Abdul Habaza.
Abdül Habaza'nın resmini görünce Moe ve Ceyda'yı hatırladım ;.. ... Çad ve Sudan'da geçirdiğim dönemi.
Ver a fotografia do Abdul Habaza lembra-me do Moe e do Jada, do tempo que passei no Chade e no Sudão.
Asıl adım, Muhammed Abdül Aziz Ali. Peki.
Embora actualmente o meu nome seja Muhammad Ali.
Ben Kerim Abdül Lavaş!
Eu sou o Kareem Abdul Lavash!
Abdül Abat...
Abdul Abbat...
- Abdül Azim Abad'a ne olacak?
E o Abdul Azim Abad?
Bak, Abdül'ün gelini elimizde Matubak'a elimiz kolumuzu sallayarak gidebiliriz tek mermi sıkmadan bizimkileri alır çıkarız.
Olha, ali a nora do velho Abdul, e o nosso bilhete para voltarmos a entrar em Matubahk, e tirarmos os nossos rapazes sem dispararmos um tiro.
Bu araçta Abdül ve yedi ceddini havaya uçuracak kadar patlayıcı var.
- É? Tenho aqui um camião com poder de fogo suficiente para rebentar com o velho Abdul e com os seus rapazes.
- Hayır Abdül öldürdü.
Foi o Abdul!
Abdül Azim Abad mı?
Abdul Azim Abad?
Taliban lideri Abdül Azim Abad'ın geliniymiş.
É a nora do líder Talibã