Asâ traduction Portugais
25 traduction parallèle
Babam Davud, Goliath'ı bir taş ve bir asâ ile yenmişti.
Meu pai, Davi, enfrentou Golias com apenas uma pedra, e a atiradeira de um pastor.
Ama bunun daha stratejik olduğunu düşünüyorum Çünkü sana garanti veriyorum,... asâ neredeyse Prospero da orada olacak.
Um pouco, mas é mais um planeamento estratégico, porque garanto que onde estiver o ceptro, o Prospero vai lá estar.
Asâ dört yüz yıldır bu çöplükte mi duruyor?
Durante 400 anos as partes do ceptro ficaram nesta lixeira?
Asâ tam altımızda.
O ceptro está por baixo de nós.
Burada bir sürü kayıp asâ referansı buldum.
Tenho referências de muitos ceptros mágicos aqui.
Bir Kütüphaneci bunu yazdıysa asâ burada değildir.
Se um Bibliotecário deixou o recado, e o ceptro não está aqui...
Asâ Kütüphane'de
Está na Biblioteca.
- Asâ burada. - Prospero burada.
- O Próspero está aqui.
Kütüphane'nin kalbinde asâ mı var?
Há um ceptro no coração da Biblioteca?
O ağacın dalından kendine yeni bir asâ yaparsa onu durduramayız.
Se ele fizer um ceptro da madeira daquela árvore, não temos hipóteses contra ele.
Zerdüşt'ün gözü kayıp bilgiye açılan kapıdır. Asâ, güneş ve hüzünle çağırılır.
"O olho de Zaratustra é a chave para a porta do conhecimento perdido, o ceptro invocado pelo sol e pelo pesar."
Prospero da kendine yeni bir asâ yaratmak istediğine göre aradığı şey tam da bu.
E já que o Prospero quer reconstruir o seu ceptro mágico... - Como está demonstrado.
Bana asâ lazım, orman değil!
Não preciso da floresta. Preciso do ceptro.
Orijinal Güç Asâ'sı olsaydı çok daha kötü oldurdu.
Se ele tivesse o Ceptro do Poder original, seria muito pior.
Evet, muhtemelen bunu yapmak için yeteri kadar büyülü güce sahip tek büyülü obje bu olabilirdi ama asâ bildiğiniz gibi kırık.
Sim. Talvez seja o único artefacto forte o suficiente, mas como sabes, está partido desde 1611.
Kırık Asâ'da bulduğumuz not nerede Jenkins?
Onde está a nota que encontramos, Jenkins?
Asâ'nın parçalarının hangi zamanda olduğunu biliyorum.
Eu sei onde estão as partes do ceptro.
Asâ'nın kırık olduğunu bildiğimiz ama nasıl kırıldığını bilmediğimiz ve hangi zamanda olduğunu tahminen bildiğimiz için bu hikâyede bir sürü belirsizlik var.
Mas não sabemos como. E sabemos apenas vagamente quando. Portanto, há muitas incertezas na história.
Eğer Asâ'yı ödünç alıp, bu zamana getirip Prospero'yu yenmek için kullandıktan sonra hiç kimse bilmeden tekrar kırarsak hiçbir kuralı çiğnemiş olmayız.
Então, se levarmos o ceptro, traze-lo até ao presente, usa-lo para derrotar o Prospero, e parti-lo sem ninguém saber, não vamos violar as regras.
Al bakalım. Prospero'nun ortaya çıkmasını bekleyeceğiz, Asâ'yı alacağız. Geleceğe geri götüreceğiz.
Esperamos o Prospero aparecer, agarramos no ceptro e levamos para o futuro.
- Sana diyorum işte, kesin asâ!
Estou a dizer, é a varinha.
Gördün mü, Stone? Sana asâ olmadığını söylemiştim.
Stone, eu disse que não era a varinha!
- Asâ olduğunu sanmıştım.
Eu achei que era a varinha.
- Asâ değilse, ne olabilir ki?
Se não é a varinha, o que pode ser?
Asâ nerede?
Onde está?
aşağı 398
aşağıya 148
aşağıda 292
aşağılık 128
aşağısı 17
aşağıdayım 30
aşağı gel 100
aşağı yukarı 125
aşağıda mı 20
aşağılık herifler 58
aşağıya 148
aşağıda 292
aşağılık 128
aşağısı 17
aşağıdayım 30
aşağı gel 100
aşağı yukarı 125
aşağıda mı 20
aşağılık herifler 58
aşağılık herif 315
aşağıya in 52
aşağıya inin 25
aşağı geliyorum 28
aşağı gelin 30
aşağı inelim 20
aşağıda neler oluyor 25
aşağıda görüşürüz 23
aşağı bakma 30
aşağı inin 59
aşağıya in 52
aşağıya inin 25
aşağı geliyorum 28
aşağı gelin 30
aşağı inelim 20
aşağıda neler oluyor 25
aşağıda görüşürüz 23
aşağı bakma 30
aşağı inin 59
aşağıya mı 18
aşağıya bakma 20
aşağıya gel 62
aşağı in 199
aşağıya bak 22
aşağı iniyor 18
asansör 51
aşağı mı 17
aşağı iniyoruz 27
aşağıda kal 30
aşağıya bakma 20
aşağıya gel 62
aşağı in 199
aşağıya bak 22
aşağı iniyor 18
asansör 51
aşağı mı 17
aşağı iniyoruz 27
aşağıda kal 30