Aynı şey değil traduction Portugais
1,140 traduction parallèle
Senin için ikisi de aynı şey değil mi?
Para ti é tudo o mesmo, não é?
Gerçek sahibinden çalmakla aynı şey değil.
Não quer dizer que fosse da pessoa a quem roubaste.
- Aynı şey değil.
Isso é diferente!
- Biliyorum, aynı şey değil.
- Eu sei. Não é a mesma coisa.
- Şehirde kıstırırız aynı şey değil, dostum.
- Ficar perdido na cidade não é a mesma coisa.
Aynı şey değil.
Não é exactamente a mesma coisa.
Aynı şey değil.
Não é a mesma coisa.
- Aynı şey değil.
- Não é o mesmo.
Bu aynı şey değil.
Não é a mesma coisa.
Aynı şey değil. Bajor halkı birleşmişti.
O povo bajoriano estava unido.
Kırık bir kemiği düzeltmekle ile yanıklığı iyileştirmek aynı şey değil.
Tratar um braço partido e curar a peste são coisas diferentes.
Bu aynı şey değil.
Isso não é o mesmo.
- Bu aynı şey değil!
- Não é a mesma coisa.
Bak, oyuncaklarımı yaptılar! Maalesef ünlü olmak, gerçek bir kahraman olmakla aynı şey değil.
Ser famoso não é a mesma coisa que ser um verdadeiro herói.
Beni sikmekle Bud'ı sikmek aynı şey değil.
Foder-me a mim e foder o Bud não é a mesma coisa, sabe bem disso.
Ne demek, "aynı şey değil"? - Cinsiyet ayırımı yaptığım için beni bağışla ama kadınlar seks konusunda aynı güdülere sahip değillerdir.
As mulheres não têm a mesma necessidade de sexo apesar do que vem na Cosmopolitan.
Bu, daha genç ve güzel bir yüz istemekle aynı şey değil.
Preferir uma cara bonita ou mais jovem, não o é.
aynı şey değil mi?
É a mesma coisa, certo?
Hayır, aynı şey değil.
Não, não é.
Yine de aynı şey değil, değil mi?
Embora não seja a mesma coisa, verdade?
Aynı şey değil.
Não é o mesmo.
Bu aynı şey değil.
- Não é a mesma coisa.
Dikkatli olduklarını biliyorum, ama aynı şey değil.
Sei que estão a cuidar deles, mas não é a mesma coisa.
- Aynı şey değil, Daniel.
- Não é o mesmo, Daniel.
Aynı şey değil Jackie.
Não é a mesma coisa, Jackie.
Aynı şey değil mi?
É a mesma coisa, não é?
Aynı şey değil.
Isso não é a mesma coisa.
yani bir söz verdiğinde... Senin benim söz vermemle aynı şey değil...
Quando ele faz uma promessa não tem o mesmo significado das que tu fazes ou das que eu faço.
Hayır, bu, bu aynı şey değil.
Não... Isso não é a mesma coisa.
Bu'benim ehliyetim yok'demekle aynı şey değil mi? Ah! Kolum!
Isso não quer dizer que ainda não és?
Ama biliyor musun? Paranın olması ile havalı olmak aynı şey değil.
Mas, ter dinheiro e ser'cool','fixe'... não é a mesma coisa.
Evet ama aynı şey değil.
Sim, mas pode ser mudado..
İkisi aynı şey değil.
Não seria a mesma coisa.
Avcı olmak katil olmakla aynı şey değil.
Ser Caçadora não é o mesmo que ser uma assassina.
- Bak, bu aynı şey değil, tamam mı? - Ya? Neden?
- Ouve, não é o mesmo, está bem?
Ee'si sen etrafta olup görmüyorsan kanepede yatıp bir şeyler yemek aynı şey değil.
Estar deitado no sofá a comer não é o mesmo se não andares por perto para ver.
Özledim. Aynı şey değil.
A sério, não é como dantes.
Aynı şey değil.
É diferente.
- Aynı şey. - Hayır değil, kesinlikle değil. Etkili olması için laneti sona koymalısın.
Não é o melhor, mas tens que admitir, é mais engraçado assim, não?
- Aynı şey değil. - Aynı şey değil.
- Não é o mesmo.
- Bu aynı şey değil.
- Como não é?
- Ortaya çıktığından beri, Nina'yla aramızda hiç bir şey aynı değil.
Já nos fizeste mal o suficiente.
- Neden aynı şey değil?
- Porque não?
ve her şey aynı gözüküyor, yani hiç bir şey değişmedi, değil mi?
E sentimos que está tudo na mesma, por isso nada mudou, certo?
Bu aynı zamanda Meksika'daki şu keçi kanı içen şey de değil.
Também não é o sugador de cabras mexicano.
O ihtiyar kibrit çöplerini düşürdüğünde, onları toplaması gibi. - Aynı şey, değil mi?
É como quando aquele velho deixou cair os fósforos, ele teve de os apanhar todos.
bu aynı şey değil, bebeğim.
Não é nada a mesma coisa, miúda.
Sizce bu düğünde de aynı şey olmayacak değil mi?
Não lhes parece que vão cancelar tudo, huh?
Tamam, sen "her şey iyi olacak" diyen kızla - aynı kişi değil misin?
Não foste tu que disse e passo a citar, "tudo vai correr bem"?
Şey, demek ki geçmişe gitmek geleceğe gitmekle aynı değil.
Bem, parece que ir ao passado não é o mesmo que ir ao futuro.
- Aynı şey değil.
Não é a mesma coisa.
aynı şey 224
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56