Değil mi dostum traduction Portugais
448 traduction parallèle
Ayrıca bir şey bilmiyordum. Değil mi dostum?
Eu não sabia nada sobre isto, não é verdade?
Bir karın ve çocukların var, değil mi dostum.
Tens esposa e filhas, verdade, amigo?
Başardık, değil mi dostum?
Conseguimos, não foi homem?
Gerçekten de yaratıyor, değil mi dostum?
É parecido, não é, amigo?
Bir seçim yapacaksınız değil mi dostum.
Escolha uma, amigo.
Sen bize hiç seçenek bırakmıyorsun, değil mi dostum?
Não nos deixas muitas opções, pois não, companheiro?
Değil mi dostum?
Pois não, pá?
Değil mi dostum?
Pois não, amigo?
Bu şaka, değil mi dostum?
Isto é uma brincadeira, não é?
Av komisyonundakilerle takılmak insanın iştahını açıyor, değil mi dostum?
Andares a brincar com as guardas abriu-te o apetite, amigo?
Eğer beni şimdi görebilseydi. Ne gece ama, değil mi dostum?
A culpa não foi minha, se dizias qual era a tua carta.
Cennet gibi, değil mi dostum?
É o Paraíso.
- Sigortan var, değil mi dostum?
- Tens seguro, não tens?
Senin için biraz fazla genç değil mi dostum?
Ela não é muito nova para ti?
Ama Kleinfeld'le yakın ilişkine bakılırsa, bu kuvvetle muhtemel değil mi dostum?
Mas tendo em conta a sua relação com o Kleinfeld, é uma possibilidade. Não acha, hermano?
Bu sefer, dostum, değil mi?
Desta vez, meu amigo, certo?
Evet, beni gördüğüne sevindin, değil mi, eski dostum?
Sim, está alegre por me ver, não está, rapagão?
Sevgili dostum, bu sizce de çok umutsuz bir bakış açısı değil mi?
- É um ponto de vista triste.
- Ama şu anda bana ihtiyacın var değil mi dostum?
- Mas andas ã minha procura.
- Yardım edeceksin, değil mi? - Daha benim dostum sayılmaz.
- Eu não sou amigo dele ainda.
Scrooge'u hatırlarsın, değil mi, eski dostum? Ebenezer Scrooge'u?
Lembra do Scrooge, velho amigo, Ebeneezer Scrooge?
Şehre her gelişimde, bizimle çalışmasını isteyip duruyorum. Öyle değil mi, dostum?
Sempre que vem â cidade ofereço-lhe um lugar de vendedor na nossa firma.
Söylesene dostum, Pulitzer ödülü aldığını biliyorum, ama bütün şu evrim zırvalıklarına artık inanmıyorsun değil mi?
Diga-me uma coisa, rapaz. Bem sei que ganhou um prémio Pulitzer, mas você não acredita nessa treta da evolução, pois não?
Bedford, dostum. İnanılmaz değil mi?
Bedford, meu amigo, não é magnífico?
Doğru değil mi, dostum?
Não é verdade, meu?
Bağışla dostum. - Konyağı tercih edersin, değil mi?
Amigo, perdoe-me vocês preferem conhaque, não?
Bayağı gürültü çıkardın dostum, değil mi?
Fizeste muito barulho, meu amigo.
Öyle değil mi sevgili dostum?
Está bem?
İşte bu ilginç bir haber, değil mi Potts dostum?
Potts?
- Ölümden döndün dostum, değil mi?
- Regressas dos mortos?
- Eski bir dost böyle mi karşılanır, Marjorie? - O, benim dostum değil.
- Não se trata assim um velho amigo, Marjorie.
Seni kandırdı dostum, değil mi?
Ele enganou-te bem, não foi?
Piyadeler senin için yeterince iyi değil mi... dostum?
A infantaria para ti não serve?
- Ne, bu araba senin değil mi, dostum?
- És o dono deste carro, rapaz?
Tamam, oyunu biliyorsun değil mi dostum?
- Vamos.
Yani oda eski bir dostum değil mi o zaman beni ve Kenett'i suçlamaya... başlayacağınızı bilmiyordum.
É um velho amigo. Por delicadeza. Eu não sabia que você nos estava a acusar.
Therm dostum, öyle değil mi?
Não é, Therm?
Oğlunun oda arkadaşım ve en iyi dostum olduğunu anlıyorsun değil mi?
Você não entende o teu filho é meu companheiro de quarto, e meu melhor amigo, OK?
Gus, dostum... ... onlara bir ders vereceğiz, değil mi?
Gus, meu amigo vamos dar-lhes uma lição, não vamos?
Dostum... Polis olduğunu unutmadın, değil mi?
Não estás a esquecer-te que és polícia, pois não?
Bir dahaki cevizlerini hedef alacak, dostum. Anlıyorsun, değil mi?
Para a próxima é nos tomates, compreendes?
Bu Ne Kadar da Samimi Bir Teklif Değil Mi? Dostum..
Era disto que estavas à espera, não era, amigo?
Öyle değil mi, dostum?
Não viste, pá?
- Dostum. Onlara olmaz dedim, değil mi?
- Eu disse-lhes que não, não disse?
O sendin değil mi? Dostum Tetsuo'yu değiştirdin, öyle değil mi?
Foste tu quem mudou o meu amigo, não foste?
Anlıyorsun, değil mi eski dostum?
Compreendes-me, não é, velho amigo?
Dostum, beni arayacaksın, değil mi?
Prometes que me chamas?
Eski kurt geri döndü, artık şansın kalmadı, değil mi teneke dostum?
A sorte mudou, não foi minha querida latinha?
- Cüret etmez değil mi? - Nigel eski dostum. Seni gördüğüme sevindim.
Nigel, meu velho, gosto de te ver!
Dostum Rudy, ev planını çizecek. Her şey evde, değil mi?
Meu amigo Rudy aqui vá parar os planos,..... tudo isto está na casa, certo?
Vay, bu benim iyi dostum Boudreaux değil mi?
O meu bom amigo Boudreaux.
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil misiniz 34
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil misiniz 34