English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Bayan o

Bayan o traduction Portugais

17,343 traduction parallèle
Kızlar beyinleri çiğnenirse iyi dans edemezler, Bayan Bennet.
As filhas não dançam bem com o cérebro mastigado, Mrs. Bennet.
Elbette. Edwin, Bayan Bennet'a yolu göster.
Edwin, mostra o caminho a Ms. Bennet.
Bayan Featherstone'un partisinde yaptığım hatayı yapmayacağım, Bingley.
Não vou cometer o erro que cometi na reunião de Whist de Mrs. Featherstone.
Sizin kusurunuz, Bayan Bennet, kulak kabartmak dışında insanları kasten yanlış anlamanız.
O seu defeito, Ms. Bennet, além de ser intrometida, é deliberadamente julgar mal as pessoas.
O korkunç yaratıkların bize ne kadar dayanacağına bağlı, Bayan Bennet.
Bem, isso depende inteiramente do que esta ameaça putrefacta nos tiver reservado, Ms. Bennet.
Bayan Bennet, bu akşam boyunca size çok yakın olma niyetindeyim.
Ms. Bennet, pretendo manter-me muito próximo de si, todo o serão.
Abisinin sana aşık olduğunu biliyor ama Bayan Darcy ile evlenmesini istiyor.
Obviamente ela sabe que o irmão está apaixonado por ti e quer que ele case com Ms. Darcy.
Rahip Collins, Bayan Lucas ve Bayan Bennet.
O pastor Collins, Ms. Lucas e Ms. Bennet.
- Evet. Bayan Bennet gelmesini rica etti. Başımızdaki bir belayla mücadele stratejisini size danışmak istemiş.
Ms. Bennet pediu que ele estivesse presente, para que possa falar com vossa senhoria acerca de uma estratégia para combater o flagelo.
" Bayan Bennet'ın duygularını, incittiysem, bilerek yapmadım.
Se magoei Miss Bennet foi sem o saber.
" Düşmanı yönlendiren karanlık eller olduğunu hissediyorum, Bayan Bennet.
Pressinto aqui uma mão negra a guiar o inimigo, Ms. Bennet.
İnsan biraz çekiniyor. Bayan Jane ile konuşmak için izninizi istiyorum, efendim.
Isto é tudo muito embaraçoso, mas gostava de pedir o privilégio de falar com Ms. Jane,
Ve o başka lanet hikaye duymak olsaydı... Sobre Calvin "Jet Ouro" Joyner... Ve okulda büyük bir bayan...
E se tivesse de ouvir mais uma história sobre o Calvin "O Jato Dourado" Joyner e sobre como eras espetacular no liceu, e sobre como eras o melhor amigo deste grande idiota, ia passar-me.
Size saygım sonsuz. Fakat böyle bir şey olamaz Bayan Kennedy.
Com todo o respeito, Sra. Kennedy, parece-me improvável.
Bayan Kennedy, bütün First Lady'ler ve başkan Madison zamanından beri bütün yönetimler Beyaz Saray'da irili ufaklı değişikliklere gitmişlerdir.
Sra. Kennedy, todas as primeiras-damas e todos os governos desde o Presidente Madison fizeram mudanças na Casa Branca.
Bayan Kennedy, vardığımızda otopsi işlemleri için hastaneye geçeriz.
Sra. Kennedy, quando aterrarmos temos de ir directamente para o hospital para a autópsia.
Siz ve Bayan Kennedy'yi Bethesda'ya götürmek üzere, pistte araç hazır olacak.
Há um carro à espera para o levar a si e à Sra. Kennedy para Bethesda.
Bayan Kennedy ve ben ambulansta tabutla birlikte gideceğiz.
Eu e a Sra. Kennedy vamos na ambulância com o caixão.
Eşiniz sizi çok seviyordu Bayan Kennedy. Eminim buna.
Tenho a certeza que o seu marido a amava, Sra. Kennedy.
Siz ve Johnson zaten çok şey yaptınız. İyi günler Bayan Kennedy.
O Sr. e os Johnson já fizeram muito.
Tüm saygımla söylüyorum her şeyin merkezindeydiniz Bayan Kennedy.
- Com todo o respeito, esteve no centro de tudo, Sra. Kennedy.
Bayan Mooney, o kız burada.
Sra. Mooney, está aqui aquela rapariga.
Polis gazete baskılarını kontrol edemez, Bayan Ford.
A polícia não controla o que os jornais publicam, Sra. Ford.
Bayan, kartınızı geçirmeniz gerek.
Senhora, tem de validar o cartão.
Ne oldu, Bayan James?
Qual é o problema, Sra. James?
Savaşa götürülen erkeklerle ilgili bir şey Bayan Cole, Bazılarının geri gelmediği, Bazıları kahramanlar olarak geri gelir...
O problema de homens que são mandados para a guerra, Sra. Cole, é que alguns deles não voltam, outros voltam como heróis... e alguns voltam se comportando como valentões bêbados e miseráveis.
Tom'un kitabını okudunuz mu Bayan Bernstein?
A senhora leu o livro do Tom, Sra. Bernstein?
Bay Wolfe'u şu an nerede bulabiliriz Bayan Wyckoff?
Sra. Wyckoff, onde encontro o Sr. Wolfe neste momento?
Kusura bakmayın ama Tom'la ilişkim hakkında en ufak bir fikriniz bile yok Bayan Bemstein.
Com todo respeito, Sra. Bernstein, não faz ideia da minha relação com o Tom. Tendo isso em conta...
Ne yapacağım biliyor musun genç bayan? Bozduğun tüm o pahalı şeyleri düşüneceğim.
Eu vou continuar pensando em todas as coisas caras que poderiam ser danificadas.
Bayan Peregrine, dedemin başı tehlikeli insanlarla tehlikeye girdiyse bunu polise söylemem gerek.
Sra. Peregrine, se o meu avô estava envolvido com gente perigosa, eu tenho de avisar a polícia.
Bayan Peregrine'in kuralları ve ev arkadaşlarımın seni korkutmamaya çalışmaları dışında kimse sana bir şey söylemiyor gibi.
Entre as regras da Peregrine e o meu pacto de não te assustar é como se ninguém te contasse nada!
Bayan Peregrine'in adresini alma umuduyla gitmiştim yanına. Ama ne yazık ki yol arkadaşım benden önce varmıştı oraya.
Esperava à procura da morada da Sra. Peregrine, mas o meu companheiro de viagem apanhou-o primeiro do que eu.
Affedersiniz, sıkıcı hippi bayan. Patlangaç eleman kusacak gibi.
Desculpe, senhora hippie da seca, aqui o bomboca parece querer vomitar.
Gökyüzü Meleği Wilbur "Chuck" Gwinn ve Bayan Norma Gwinn ile Aktör Max Ryan...
O ANJO WILBUR "CHUCK" GWINN E A SRA. NORMA GWINN COM O ACTOR MAX RYAN
- Bay Rice. Yemek odaniz, Bayan Rice'in ofisi ne kadar büyük?
Sr. Rice, qual o tamanho da sua sala de jantar?
O sevgili bayan, bir o.
Ele é exactamente igual a mim minha querida.
Merhaba, ben Bailey. Bayan Dory, Bay Dory.
Olá, sou o Bailey.
Aslında pek bayan da değil, babası Albert White olan bir hayat kadını.
Não era bem uma senhora, mas uma puttana mafiosa envolvida com o Albert White.
Bayan Bromwyn... Bay Bromwyn nerede?
Então, Sra. Bromwyn, onde está o Sr. Bromwyn?
Bunlar Bay ve Bayan Lu.
São o Sr. e a Sra. Lu.
Ama daha sonra, Bayan Kelly Campell çıkageldi.
Mas, depois, o destino trouxe a Menina Kelly Campbell.
- Ben bakarım. Eğer gelecekte değilsek, Bu Bayan David Ghannt.
Olha, é a futura Sra. David Ghantt para falar com o amorzinho dela.
Gidip bu Bayan Jandice'le konuşalım o zaman.
- Vamos falar com a Menina Jandice.
Bayan Campbell, David Ghantt'ı ne zamandır tanıyorsunuz?
Campbell, durante quanto tempo interagiu com o David Ghantt?
Bağdat'taki minnettar, Bay ve Bayan Muhammed Q'ların savaş karşıtlarına söyleyecek bir iki lafı vardır.
Aposto que o Sr. e a Sra. Mohammed, em Bagdade, teriam uma ou duas coisas a dizer aos opositores quanto a isso.
Bayan Garrett'in dersi için yaptığım ödevi görmek ister misin?
Queres ver o meu projecto da aula da Professora Garrett?
Lütfen kitap sizde kalsın Bayan McPhee.
Fique com o livro, senhora McPhee.
Polis, Bayan Walker'ı şüpheli olarak görmüyor.
A policia não tem pistas que apontem o Ms. Walker como suspeito.
Benim genç bayan buldu.
A minha jovem senhora encontrou-o.
Kusura bakmayın Bayan Kingsleigh. Sizin için yapabileceğimiz tek şey budur.
Lamento, Menina Kingsleigh, mas é tudo o que podemos fazer por si.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]