Başından beri traduction Portugais
3,681 traduction parallèle
Bana ihanet ettin. Başından beri.
Traístes-me desde o começo.
Başından beri?
Este tempo todo?
En başından beri bunu yapabileceğini biliyordum.
Sabia que o irias conseguir desde o início.
Heezen, Marie'nin başından beri haklı olduğunu artık biliyordu.
Heezen agora sabia que Marie tinha estado certa o tempo todo.
Demek başından beri mesele buydu.
O problema foi sempre esse.
Annem başından beri haklıymış.
A minha mãe estava certa o tempo todo.
Babam başından beri haklıymış.
O papá tinha razão o tempo todo.
En başından beri haklı olduğunu kabullenmek yerine seni suçlamak daha kolay geldi.
Mas foi mais fácil culpar-te do que admitir que sempre tiveste razão.
Bu ekibi gecenin başından beri taşımaya çalışıyorum, seni pislik.
Eu conduzi esta equipa, cretino.
- Seni Saray'da tutmalıydım Raymond'ın en başından beri önerdiği gibi.
- Devia-te ter deixado na Câmara, como o Raymond sugeriu desde o princípio.
Başından beri sendin demek Raymond Lanagin'in parası bize geldiğinde bile.
Então foi você, Raymond, o tempo todo, mesmo quando o dinheiro do Lanagin vinha para nós.
Zamanın başından beri tutuklu durumdaydı.
Ele teve aprisionado desde o início dos tempos.
Başından beri kendimi sana yakın hissediyorum.
Senti-me ligado a ti desde o início.
En başından beri önemli olan buydu, ve de öyle olacak. Beraber, birlik halinde.
é o que esta coisa representa desde o princípio e como vai acabar, juntos, todos unidos.
Irak savaşının başından beri,... Savunma İstihbaratı,... biyolojik ve kimyasal silahlar konusunda takıntılılar.
Desde a guerra do Iraque, a Inteligência de Defesa, obcecou com armas químicas e biológicas.
Başından beri ne yaptığını biliyordun.
Sabias o que estavas a fazer.
Başından beri sadece derslerim hakkında palavralar attılar.
Eles sempre só se gabaram sobre os meus estudos.
Na'Vi başından beri aynı stratejiyi yürütüyordu ve hiç kimse karşı koyamadı.
Os Na'Vi estiveram a usar a mesma estratégia durante o tempo todo e ninguém parecia capaz de a superar.
Bu, Na'Vi'nin turnuvanın başından beri aldığı ilk yenilgi oldu.
Foi a primeira derrota dos Na'Vi durante todo o torneio.
Başından beri onun peşindeymiş.
Nós sabemos. Ele estava todo este tempo atrás dela.
Başından beri onunla birlikte hareket ediyorsunuz.
Tem-na ajudado desde o princípio.
Başından beri buradaydım.
Tenho estado sempre aqui.
Başından beri Madison'mış.
Sempre foi a Madison.
Başından beri arayışımın aptalca bir umut olduğunu düşünüyordun ama yardımın lazım.
Sei que sempre achou que as minhas jornadas eram uma tolice, mas... preciso da sua ajuda.
En başından beri Will Graham'i ruhsal anlamda yönlendirmiş olabileceğin fikrine varmaya başladım.
Estive a pensar sobre a possibilidade de ter andado a controlar Will Graham psicologicamente este tempo todo.
Ama bunların olmasının tek sebebi en başından beri senin olman.
O único problema é que tu serias o motivo de tudo isso acontecer.
Başından beri sen Nadia ile miydin?
Estiveste este tempo todo com a Nadia?
O sadece bana başından beri iyi biri olduğumu hatırlattı.
Apenas me relembrou que sempre o fui.
Başından beri bildiğin için gitmeme izin verdin, değil mi?
Foi por isso que me deixaste ir, porque... sempre soubeste. Não sabias?
Başından beri kaderimiz belliydi Elena.
Estávamos condenados desde o princípio, Elena.
Başından beri Trevor Stewartson için götünü yırtan tek kişi benim...
Sou a única que ligou para o Trevor Stewartson desde...
Iskalamışımdır. Belki de başından beri seni öldürmeyi istememişimdir.
Talvez ou tenha feito... ou talvez nunca te quisesse matar.
Böyle yaşayan, hayat mücadelesi verenler için. Biz başından beri bunu yapıyorduk, değil mi?
A viver assim, a sobreviver, fazemos isto desde sempre, não é?
Neredeyse başından beri.
Quase desde o início.
Bence başından beri biz haklıydık.
Eu acho que já estávamos certos desde o inicio.
Başından beri söylemeye çalıştığım buydu.
É essa a mensagem que quero passar.
En başından beri.
Logo desde o princípio.
Edwards kısa sürede gölgelerde beklemekten sıkılıp gidecektir ve ben de en başından beri hakkım olana sahip olacağım.
É apenas uma questão de tempo... até o Edwards se cansar de esperar e ir-se embora, ficando eu com o que é meu por direito.
Dr. Thackery'nin durumundan en başından beri haberdar olmanız gibi uygunsuz bir şey söz konusu değildir, değil mi?
Barrow. Não vou descobrir, para meu desagrado, que tinha conhecimento do estado do Dr. Thackery?
Başından beri biliyordum. Ne?
Soube isso desde o início.
Başından beri orada bekliyor muydu? Evet.
Ele esteve ali à espera o tempo todo?
Başından beri orada bekliyor muydu?
Ele esteve ali à espera o tempo todo?
O kadın heykelin nerede olduğunu başından beri biliyordu. Bizi de heykele ulaşmak için kullandı.
Ela soube sempre onde estava a efígie, e usou-nos para a conseguir.
Başından beri bunu söylüyordum!
Digo isto desde sempre.
Sandy'nin kaynağı başından beri sağlam çıktı.
A fonte do Sandy, sempre foi de confiança.
Yani olabileceğini söylediğim her şeyin olduğunu ve başından beri haklı olduğumu şimdi fark ettiğini mi kastetmiştin?
Queres dizer sobre como tudo o que eu disse que ia acontecer aconteceu, e agora percebes que eu tinha razão este tempo todo?
Görünüşe göre bir virüs şişesi hafta başından beri kayıpmış.
Aparentemente um frasco dela, desapareceu esta semana.
İkiniz de başından beri bu davanın baş aktörleri oldunuz.
Ambos têm estado na vanguarda deste caso.
Bir sürü insan kalıyor burada. En başından beri buradalarmış.
A maior parte deles está aqui dentro desde o começo.
Geçtiğimiz ay yaptığınız şu sıra dışı basın toplantısından beri ortalık iyice karışmış durumda.
Desde a sua declaração extraordinária no mês passado houve muita polémica.
Başından beri benimle oynadı.
Brincaram comigo desde o início.
başından beri biliyordum 21
başından beri biliyordun 16
berivan 44
basın 48
basınç 29
başın sağolsun 19
başın sağ olsun 33
başınız sağolsun 27
başınız sağ olsun 59
başın mı ağrıyor 20
başından beri biliyordun 16
berivan 44
basın 48
basınç 29
başın sağolsun 19
başın sağ olsun 33
başınız sağolsun 27
başınız sağ olsun 59
başın mı ağrıyor 20