English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Belki de biz

Belki de biz traduction Portugais

819 traduction parallèle
Belki de biz onun peşinden gitmeliyiz.
É melhor andarmos sempre atrás dele.
Belki de biz yukarı çıkmalıyız.
Talvez devêssemos subir.
Bu takdirde belki de biz biraz...
Se é assim, talvez consigamos...
- Belki de biz de gitsek iyi olur.
- Se todos largassem, seria a melhor solução. - Qual?
Bu yüzden belki de biz size karşı çok küskündük.
Por isso lhe agarramos tanta mania.
Belki de biz ikimiz birlikte ekstra çaba harcayabiliriz.
Talvez... ambos... pudéssemos fazer... um esforço.
Belki de biz size yardımcı olabiliriz. Hemen köşede gece boyu açık bir eczane var.
Talvez possamos aviar a receita na farmácia da esquina.
Eğer içtikleri o meret onları mutlu ediyorsa gerçekten... belki de biz büyükler de ondan denemeliyiz ha!
Se as ganzas os deixam felizes e não causam problemas devíamos pôr todos os adultos a fumar ganzas.
Ama belki de biz sadece şanslıydık.
Mas, talvez tenhamos tido apenas muita, muita sorte.
Farkında mısın bilmiyorum ama 6 yaşımdan beri komşuyuz. Düşündüm de belki de biz bir araya geliriz.
Não sei se reparaste, mas somos vizinhos desde os meus 6 anos e pensei que talvez pudéssemos sair juntos...
Şey, belki de biz... Vaktin olursa öğle yemeği falan yiyebiliriz.
Bem, podíamos... se tivesse tempo, podíamos ir almoçar, ou assim.
Belki de biz de gerçek değiliz, değil mi?
E isto, talvez não seja real! Talvez eu não seja real! Talvez você não seja real!
Belki de biz şanslıyıdır.
Talvez tenhamos sorte.
Lucky, belki de biz...
Lucky, acho que talvez devêssemos...
Yemek hazır. Belki de biz eve gitsek iyi olacak.
Por que é que os homens conseguem sempre o que querem?
Belki de biz geçene kadar düzelmiş olur. İşte o doğru.
Dizem que o tempo muda de meia em meia hora, portanto, pode estar bom.
Belki biz de senin bilmediğin bir şey biliyoruzdur.
Talvez saiba algo que você não saiba.
Belki de bu taraftan küçük bir dua onlara yardım edecektir... ve biz.
Talvez uma oração os ajude, e a nós.
- Hem belki de, biz biraz...
Afinal, talvez fôssemos...
Belki o kadar akıllı değiller de, biz çok aptalız.
Talvez não sejam tão espertos assim. Talvez sejamos muito estúpidos.
- Peki, biz de onu bir süre tutarız. Belki daha sonra farklı hissedersin.
Nós teremos um tempo, talvez mude de opinião.
Sence biz, Belki de ikimiz fırsatını bulursak kaçabilir miyiz?
Achas que poderemos...? Talvez possamos... Tentar fugir se tivermos uma oportunidade?
Çünkü biz 31 Aralık 1899'da bu odadayız. Model ise belki de bundan yüz yıl sonraya gitti.
Porque estamos nesta sala a 31 de Dezembro de 1899 mas o modelo está, provavelmente, 100 anos adiante de nós, no tempo.
Bu kadar içmeseydin belki de radyoda mühendislerin raporunu kontrol ederdin. Biz burada olmazdık tamam mı?
E se não te tivesse ficado a beber essa última garrafa... talvez tivesse revisado o reporte sobre o rádio... e talvez não estaríamos aqui, está bem?
- Belki biz de.
- E quem sabe nós também.
Küçük kızlarım yerine erkek evlatlar verebilseydim ona hâlâ Fransa kraliçesi olmakla uğraşacaktım ve biz birbirimizi belki de tanıyamayacaktık.
Se tivesse conseguido dar-lhe filhos em vez daquelas raparigas, ainda seria rainha de França e não nos teríamos conhecido.
Biz tüm bal küpünün kontrolünü ele alıyoruz. İşbirliği yaparsan belki de sana da bu işlerden pay veririz.
Vocês cooperam connosco, e talvez dividiremos convosco uma parte da acção.
Yatmadan izin gerekir. Biz sadece gheaşã ihtiyacımız var. Belki de ihtiyacımız var.
Não queremos incomodar, só precisamos de gelo.
Seni beklerken moloko içtik ve sen gözükmedin. Düşündük ki, belki sen, ondan bundan hakarete uğramış olabilirsin. Biz de evine gittik.
Bebemos o nosso leitinho "temperado", esperámos por ti e como não aparecias receámos que tivesses tido algum azar e resolvemos dar cá um salto.
Casinon para kaybediyor, belki biz daha iyi çekip çeviririz.
O teu casino está a perder dinheiro. Nos podemos erguê-lo de novo.
Bütün o insanlar haklı olduklarını düşünüyorlarsa belki biz de onlarla gitmeliyiz! Seninle değil!
Se toda aquela gente acha que tem razão talvez devamos ir com eles!
- Riverdale'den. Belki Riverdale'de öyle yapıyorsunuz ancak biz burada nakit çalışıyoruz.
Talvez seja costume em Riverdale, mas por aqui só aceitamos dinheiro.
Belki biz de gitsek iyi olur.
Talvez seja melhor irmos todas.
Belki biz de.
Também estarias.
Pencerenin üstündeki kayalara varabilirlerse... belki iple aşağı inebilirler, biz de onları çekeriz.
Se chegarem aos rochedos sobre a janela da estação, talvez consigam baixar a corda, e podemos puxá-los.
- Biz faniler için çok kötü oldu. - Belki de olmadı.
Talvez não.
Belki biz de kucaklaşmalıyız.
Possivelmente deveríamos... nos beijar, também?
Belki siz bizim gezegene gelseydiniz, biz de aynı şekilde davranırdık.
Nós talvez o tratássemos da mesma forma, se fosse ao nosso planeta.
Ama unutmayın ki, Britanya'da daha çok... değer verdiğimiz şeyler var... belki de Amerika'da, artık unuttuğunuz şeyler... ama biz Britanyalılar için, çok ama çok daha önemli...
Mas não se esqueça que na Inglaterra nós damos valor a outras coisas. Coisas que os americanos esqueceram mas que para nós são importantes...
Belki biz de seninle geliriz.
Talvez até possamos ir contigo, huh?
Belki biz de altın hazinemizi orada buluruz.
- Não sei. O sol brilha sempre noutros vales.
Belki de olayların aksine biz farklı insanlar değiliz.
E eu voi dominar A sua cidade
5 dakika izin verin Bay Poirot. Belki biz de sizin nasıl yaptığınızı... bulabiliriz.
Dê-nos cinco minutos e vamos dizer-lhe como foi que você a matou.
Bunu seyreden milyonlarca insan var, biz de düşündük ki belki...
Há milhões de pessoas a assistir e pensámos que talvez...
Belki biz de işi bırakıp buralardan gitmeliyiz.
Talvez nós devêssemos apenas desistir... sair daqui.
Eğer biz dansa başlarsak, belki diğerleri de katılır.
Talvez se começarmos a dançar os outros se juntem a nós.
Şey, düşündüm de, belki biz...
Bem, pensei que talvez devêssemos...
Belki de konuşuyor, ama biz duymuyor olabiliriz.
Talvez ele fala e não ouvimos.
Biz öldük. Belki de şu gizemli haftasonlarından biridir. Gizemli bir şey yok, anne.
Se não quiserem ir para o Poppy " s, podemos usar o dinheiro para comprar daqueles assentos de sanita suaves e fazer de todos os dias umas férias.
Biliyor musun Al, çocukların ikisi de gittiklerine göre biz de belki oynaşırız diye düşünmüştüm.
Quem nos teria rasgado os pneus? Vejamos... Quem é louco e tem um objecto afiado?
Belki de o bizim rüyamızdır biz de onun.
- Talvez Ele seja o nosso sonho e nós, o d'Ele.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]