English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Ben biliyorum

Ben biliyorum traduction Portugais

10,184 traduction parallèle
Ama ben biliyorum.
Mas eu sei.
Yayılmasını önlemeyi bir tek ben biliyorum.
Só eu sei como impedir que se propague.
- Ben biliyorum.
- Eu sei.
Ben biliyorum zaten.
- Eu sei que sei o teu nome.
Ama ben biliyorum.
Mas, eu conheço.
Oh, ben biliyorum.
Eu sei.
Ama ben biliyorum.
Mas importo-me.
Ben biliyorum, annen farkında sen de biliyorsun.
Eu sei, a tua mãe sabe... e tu também.
Ben biliyorum.
Eu sei.
Ben de biliyorum.
Concordo contigo.
Şişeyi ben vermedim ama kimin verdiğini biliyorum.
Eu não lhe dei essa garrafa... mas, sem quem o fez.
Ben seni buraya Atlantik City'e, yarı pansiyonlu, en iyi arkadaş seyahatine getireyim, sen beni ele ver. - Biliyorum ya.
Entregas-me depois de te ter trazido para Atlantic City numa viagem de melhores amigos paga a meias.
Biliyorum. Ben iyi bir çocuğum.
Eu sei, sou um rapaz bonito.
- Ben King'i biliyorum.
Não sabia que era o carro do King quando o roubei.
Nasıl hissettiğini biliyorum. Ben de çok küçük yaşta annemi kaybettim.
Perdi a minha mãe também, quando era muito pequena.
Lucie Fanshawe'in nerede oturduğunu biliyorum. İşinde çok iyi bir hırsızım ben.
Sei onde vive a Lucie Fanshawe e sou ótima a invadir casas.
- Ben de biliyorum.
- Também eu.
O zaman, Leydi Ben'in bütün parasını nerede tuttuğunu biliyorum.
Nesse caso, sei onde a senhora Eu guarda o dinheiro.
- Ben zor biliyorum.
- Eu quase que não consigo.
Ben ne yaptığımı biliyorum.
Sei o que estou a fazer.
Ben de biliyorum.
Eu tive, por sinal.
Ben varacağım kararı biliyorum ama.
Eu sei que conclusão tirava.
Ben öğrenmem gereken çok şey olduğunu biliyorum.
Eu... Sei que tenho muito a aprender.
Ben böyle biliyorum.
É assim que eu sei.
Ben havanın dondurucu olduğunu biliyorum.
Só sei que está um frio de rachar.
Ben senin kim olduğunu biliyorum.
Sei quem és.
Ben sadece... ben sadece bunu biliyorum.
Eu apenas... apenas sei.
Biliyorum çünkü... biliyorum çünkü onu ben buraya Gecko kardeşlerle beraber getirdim.
Sei-o, porque o trouxe aqui, trouxe-o aqui, juntamente com os irmãos Gecko.
Evet biliyorum ve ona güveniyordum ben. Bana kardeşim için de yardım edecekti...
Sim, sabia, mas confiei nele, que me ajudaria com o meu irmão.
Şimdi sen yıkmak istiyorsun ve ben bunun nasıl olacağını biliyorum.
Queres deitá-la abaixo, sou o homem que sabe como. Vá, Jasper.
Ben de biliyorum.
Eu também sei.
Ben bunu biliyorum.
Eu sei que queres.
Külotlu çorapları yukarı çekmenin ne kadar zor olduğunu biliyorum, ama ben, bazen onları parçalamak istiyorum.
Eu sei que é difícil calçá-las, e às vezes apetece-me tirar-tas.
Sen bilmesen de ben senin kim olduğunu biliyorum.
Bem, eu ainda sei o que és mesmo que tu não saibas.
Beni yüreklendirmeye çalıştığınızı biliyorum ama ben iyiyim.
Olhem, rapazes, aprecio a conversa animadora, mas estou bem.
Neler yaşadığını biliyorum, ben ona yardımcı olabilirim.
Eu sei pelo que ela passou. Eu posso ajudá-la.
- Bunu biliyorum ben.
Eu sei sobre isto.
Söylediklerini dinliyorum ve önemli olduğunu biliyorum ama sana söylediklerimden daha önemli değil ve ben de senin dinlemeni istiyorum.
Eu estou a ouvir o que estás a dizer. E sei que é importante. Mas não é mais do que eu estou a dizer-te.
Ben de bunda bir rol oynadım, biliyorum oynamadığımı söylemiyorum ama, bunu düzeltmeye çalışıyorum.
Eu sei que também contribuí para isso, não estou a dizer que não, mas estou a tentar emendá-lo.
- Biliyorum, ben de.
Eu sei. Eu também.
Çok şey yaşadığını biliyorum ama ben de çok şey yaşadım.
Eu sei que passaste por muito, mas eu também passei.
Ben ne gördüğümü biliyorum.
Eu sei o que eu vi. Explica isso.
Ben gerçeği biliyorum. Gerçek elbet ortaya çıkacak olmasa da.
Eu sei a verdade, mesmo que ela não venha ao de cima.
Sizinle yeni tanıştığımı biliyorum ama ben de yeni bir arkadaş grubu arıyordum.
Sabem, eu sei que vos acabei de conhecer, mas tenho andado à procura de um novo grupo de amigos.
Ben yapabileceği bir şey biliyorum.
Eu sei de algo que ela podia fazer.
Ben nasıl kaçardım biliyorum.
Eu sei como fugir.
Onu kaçıranın ben olduğumu biliyorum.
Sei que fui eu quem o levou.
O gitti ve ben gittiğini biliyorum.
Ele foi-se. Eu sei que ele se foi.
Ben senin kim olduğunu biliyorum.
Eu sei quem és.
Biliyorum ben çok çalışıyorum, uzaklara gidiyorum...
Sei que tenho andado a trabalhar até tarde.
Belki doğruca sana gelip "biliyorum evliyiz ama ben başkasını beceriyorum" demeliydim.
Talvez devesse ter ido ter logo contigo e dizer, "Somos casados, mas ando a comer outra."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]