English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Ben de istemiyorum

Ben de istemiyorum traduction Portugais

1,626 traduction parallèle
Ben de istemiyorum.
- Eu também não.
Bunu senin kadar ben de istemiyorum Pete ama o bileziğe ihtiyacım var.
Não gosto disto mais do que tu, Pete... mas preciso daquela bracelete.
Ben de istemiyorum.
E eu também não.
Ben de istemiyorum.
Eu também não.
Kullanmanı ben de istemiyorum.
Eu também não.
Bunu ben de istemiyorum.
Não quero que você o faça.
Dinle Jack. Ben de böyle olmasını istemiyorum ama Başkan Yardımcısı savaşı engellemenin tek yolunun bu olduğunu düşünüyor.
Também não concordo com esta troca, mas o vice-presidente acha que é a única forma de evitar uma guerra.
Bu onun için iyi olacak. Ben sadece spor delisi öğrencilerden biri olmasını istemiyorum.
Não o quero exposto àquele mundo de fraternidade entre brutamontes.
Şu fani dünyada....... yarın ne olacağını belli değil. Ve ben söyleyemediğim şeylerin içimde kalmasını istemiyorum,... yani şimdi söyleyeceğim, tamam mı?
Neste... mundo louco, nós não sabemos como será o dia de amanhã e... eu não quero que fique nada por dizer, portanto..... eu vou mesmo dizê-lo, ok?
Tanrı aşkına somon istemiyorum. Ben düzgün bir yemek istiyorum.
Pelo amor de Deus, eu não quero salmão, o que eu gostaria era uma refeição de verdade.
Erkek olduğun ve yaptıklarını affetmem için üzgünüm diyorsun ve ben senin lanet olası şefkatini istemiyorum.
Não. É uma fraca desculpa de homem, e eu não preciso que tenhas pena de mim.
Dinle, son 3 ayımı odamda, depresyonda olarak harcadım. Bugün yılbaşı ve ben yalnız kalmak istemiyorum.
Há três meses que estou deprimido, trancado no meu quarto, e é véspera de Ano Novo, e não quero ficar só.
Bunu şimdi yapmak istemiyorum. Ben de bütün gece zil sesini dinlemek istemiyorum.
Não quero que toque o telefone toda a noite.
Ben ikinize de bir şey olmasını istemiyorum.
Mas que confusão!
Ben de senden korkmak istemiyorum.
E para ter a certeza que se passa o mesmo comigo.
Bazı... Bazı sadakat sorunları var ve ben sana olan bağlılığımla belaya bulaşmama ikilemi arasında kalmak istemiyorum.
Há algumas questões de lealdade a acontecer, e não quero ficar estragado entre a minha fidelidade consigo, e a realidade de ter de manter o meu nariz limpo.
Ama ben pişman olacağım bir şey yapmak istemiyorum.
Mas eu não quero fazer nada de que me arrependa.
Ben de tek kelime etmek istemiyorum zaten.
Eu não quero que isso se espalhe.
Ben yokken, elinizde o mumlarla evimin etrafında dolaşmanızı istemiyorum.
E não quero que as quatro andem por ali, quando não estou em casa com uma porção de velas, a fazer o que fazem com essas coisas.
Ben de Curtis'in bensiz gitmesinden hoşlanmıyorum. Ama ömrünün geri kalanını "Eğer..." diyerek geçirmesini istemiyorum.
E não me agrada deixar ir o Curtis sem eu lá estar, mas não quero que ele passe o resto da vida a pensar : "E se?"
Ben, bu kadar çok ilaç aldi ama ben istemiyorum. Iyi bir adam olmak istiyorum Ben mümkün oldugunu biliyorum.
O céu azul tem de estar límpido não importa o quanto longe esteja.
Bunu konuşmak istediğinin farkındayım, ama şimdi ben gerçekten bunları konuşmak istemiyorum.
Sei que precisas de falar sobre isto. Mas, neste momento, preciso de não falar sobre isto.
Ben de konuşmak istemiyorum.
Não quero ter esta conversa.
Ben de yenilmeni istemiyorum.
Eu não te quero decepcionar.
Bu yılki ödül törenleri Hearts'n Scalpels için oldukça bereketli geçecek. Ve ben kırmızı halı üzerinde bir çift takunyayla yürümek istemiyorum.
Vai ser uma temporada cheia de êxitos para o "Hearts'N Scalpels", e recuso-me a andar na passadeira vermelha com um par de ténis.
Aynen ben de senin gibi burada olmak istemiyorum.
Gosto tanto de estar aqui como você.
Zaten ben de seni etrafımda istemiyorum.
De qualquer forma, não te quero por perto.
Ben de Jessi'nin başına gelmesini istemiyorum.
Também não quero isso para a Jessi.
Ben yeni boşandım. Tekrar evlenmek istemiyorum. En azından şu anda.
Lil, acabei de me divorciar e não quero voltar a casar, por enquanto.
Ve ben de halen seni istemiyorum.
- E ainda assim o abandonarei.
Ben kimsenin özel kızı olmak istemiyorum.
Não quero ser a menina especial de ninguém.
Ben de yapmak istemiyorum.
Eu também não quero fazer isto.
Peki, detaylara girmek istemiyorum, ama bilirsin, ben sadece... ona biraz zamana ihtiyacım olduğunu söyledim.
Bem, eu particularmente não quero passar pelos detalhes mas... Sabes, eu disse-lhe que precisava de um tempo para mim.
Şey, Jeb ben değil ve ben de Jeb olmak istemiyorum, babacık.
Bem, o Jeb não é como eu e eu não quero ser como o Jeb, paizinho.
Ben de kaçırmasını istemiyorum.
Não quero que ela a desperdice.
Bak, bunu yapmayı ben de çok istemiyorum, Ash, ama ne yaparsam yapayım, sonuç olarak değişeceğim.
- Também não estou muito contente, mas não importa o que faça, vou acabar por ficar diferente.
Ben numara istemiyorum, Devon.
Eu não preciso de acções, Devon.
Benim hakkımda üzülmelerine veya endişelenmelerine gerek yok, ve ben de gözlerinde tüm bu acımayı görmek istemiyorum.
Assim não têm de ter pena de mim, ou preocupar-se comigo, e eu não tenho de ver piedade nos olhos deles.
Ben de seni istiyorum, ama bunu sana borç para verdiğim için yapmış olduğumuzu hissetmek istemiyorum.
Eu também te quero, mas não quero sentir que estamos fazer isto porque te emprestei dinheiro.
Ben de, bunu çok düşündüm ve, çek yazan bir baba olmak istemiyorum, Nina.
Também tenho pensado nisto, e não quero ser um pai de cheques.
Ben de kullanmak istemiyorum.
Eu também não quero usá-las.
- Ruby... - Ağabeyini sevdiğimden değil ama o senin ağabeyin ve ben aranıza girmek istemiyorum.
Não pertenço ao clube de fãs do teu irmão, mas ele é teu irmão, e não me vou meter.
- Ben istemiyorum.
- Não quero ficar de fora.
Bize aile gibi geliyor, ve ben onun üzüldüğünü görmek istemiyorum.
Ela é como família para nós, e não gosto de a ver triste.
Bu lanet şeye ben de inanmak istemiyorum.
Não quero acreditar nesta porcaria também.
Çünkü oldukça güzeldi ama ben bir ilişkiye başlamak istemiyorum.
Mas não ando à procura de nada.
Ben de ilişki istemiyorum.
- Eu também não quero.
Ve şimdi fark ediyorum sesli söyleyince hiç bir anlamı yok, fakat ben aptalca bir oyunu oynamak istemiyorum. Eğer oyunu oynarsan, Aaron tangoyu tek başına yapar ve sen de Serena ile birlikte olursun. Neden?
E agora percebo, ao dizer em voz alta, que não faz sentido nenhum, mas eu não quero jogar nenhum jogo estúpido.
Galiba bunu ben de kabullenmek istemiyorum.
Acho que também não queria aceitar.
Bak, gerçekten tadından bahsediyor olsan bile albatrosun hakkında tek kelime duymak istemiyorum. Ta ki ben de kendiminkini bulana dek.
Olha, mesmo que estejas apenas a ser literal, não quero ouvir mais uma palavra acerca do teu fugitivo até que encontremos a minha.
Ben bazen yalnız yemek istemiyorum da.
Às vezes não gosto de comer sozinho.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]