Ben ise traduction Portugais
4,319 traduction parallèle
Annem İtalya'da büyümüştü, ben ise burada doğdum.
A minha mãe cresceu em Itália e eu nasci aqui.
Ondan sonra kendini bir hastanede buldu, ben ise yatılı bir okulda.
Depois disso, ela terminou no hospital. E eu num internato.
Çünkü sen sensin, ben ise benim. Atlantis'in başka biri ile nişanlı prensesi.
Porque tu és tu, e eu sou eu, a Princesa de Atlantis, e noiva de outro.
Ben ise haklıydım.
- E eu tinha razão.
Ben ise sadece seni tanımak istiyorum.
E eu só te queria conhecer.
Aslında orada oturup zihnimde 10 yıl ileriye alıp lisemizin yeniden buluşma partisini düşünüyordum. Justin şişman, kel, spor malzemeleri satan mağazasında yönetici asistanı olarak çalışıyor ve ben ise Los Angeles'da ya da New York'ta yaşayan ünlü bir aktörüm ve çok hoş bir erkek arkadaşım var.
E, na verdade, sentava-me, avançava 10 anos no futuro e pensava no encontro de alunos do liceu e via o Justin como um tipo gordo e careca, como gerente-adjunto de uma loja de desporto,
Komik çünkü tüm dostlarım bu babalık olayından aşırı korkuyorlar ve ben ise hazır olduğumu biliyorum.
Tem piada, porque todos os meus amigos ficam assustados com a ideia de serem pais, e eu sinto-me preparado para isso.
- Ben ise...
- Eu, pelo contrário... Bem...
Sen coştun, ben ise mahvoldum.
Tu desabrochas. Eu murcharia.
Ben ise "neden gelmiyor" diye düşünüyorum.
Eu eu sempre pensei. Porque não?
Sen ilgi odağı olmak istiyorsun ben ise Alacakaranlık'ta olmak.
Tu queres ser adorável e eu quero sair no crepúsculo.
Sen bencillik ediyorsun, ben ise annem dahil herkesi düşünüyorum.
És egoista e eu penso em todos incluindo a mãe.
Ben ise içeri zorla sokulmuştum. - Anne!
Obrigaram-me a entrar.
Ama ben Ermeni değilim, o yüzden işe de yaramayacak!
Mas não sou arménico, logo não irá funcionar!
Ben... bu yüzden acı çektiğin için çok üzgünüm. Ama... herkesten iyi sen bilirsin ki eğer sevdiğin biri tehlikede ise onu korumak için her şeyi yaparsın.
Lamento que tenhas sofrido por causa disso, mas sabes melhor do que ninguém que quando alguém que amas está em perigo, farias qualquer coisa para os salvar.
Gerçekte ise hiçbir zaman o adam olmadım ben.
Sabes qual é a verdade? Nunca fui aquele homem.
Ben de ise İngiltere, İspanya, yüzlerce İtalyan ve Alman prenslikleri var..
Eu tenho a Inglaterra, a Espanha, cem principados italianos e alemães.
Bir gün düştük, ben kıçımı çıkardım. O ise kalçasını çok kötü kırdı.
Um dia, caímos, eu desloquei a anca e ele fraturou o fémur.
Hayır, çünkü ben Ying'im, sen ise Yang.
Porque sou ying e tu és yang.
Ben işe gidiyorum.
Bem, vou para o trabalho.
Hâlâ işe yarayabilir diyorum ben.
Ainda penso que resultaria.
İşe ne zaman gidebileceğini ben söyleyeceğim.
- Eu é que digo quando vais trabalhar.
Yattığın her kızla yaptığın bir şey ise bu kaseti yapmam ben.
Só não quero fazer uma dessas gravações se isso for algo que faças com todas as miúdas.
Kevin, izin ver ben bu işe odaklanayım, sana birkaç dakika içinde tam doğrulamayla dönüş yaparım.
Kevin, deixe-me concluir a compra e volto a ligar-lhe daqui a uns minutos com uma confirmação, Kevin.
Aslında ben Dolap Kraliçelerine başvuru yapmıştım ama onlar çoktan başka bir gorili işe aldıklarını söylemişti.
Sabem, na verdade candidatei-me para trabalhar nas Rainhas do Guarda Roupa mas disseram que já tinham um gorila para o cargo.
Ben üniversiteden, Ajans tarafından işe alındım.
Eu fui recrutado pela agência. fora da faculdade.
Annem güçlü bir kadın, babam ise havalı birisi ama ben gidip Beethoven ve çelloyu seçmişim.
A minha mãe é uma durona e o meu pai é extrovertido e eu acabei por escolher Beethoven e o violoncelo.
Şimdi ise ben geç kalacağım.
Atrasaste-te e agora sou eu quem se vai atrasar.
Uyuşturucu bağımlısı, ölü kiracı Ben Tuttle banka hesabınızda yeni yapılmış işlemler, şimdi ise haneye tecavüz.
O inquilino morto, o Ben Tuttle, abusava de drogas, actividade súbita na conta bancária, e agora, por coincidência, uma tentativa de roubo.
Şimdi ise şehirleri ben yakıyorum, ekinleri ben yok ediyorum.
Pelo que agora, queimo cidades e destruo colheitas.
Şimdi üç çocukları var ve ben de bu aptal geçici işe saplanıp kaldım.
Agora têm três filhos e eu estou presa a este estúpido emprego temporário.
Aradığım şey ise ve bunu artık akraba olduğumuz için bilmelisin Lance... - Ben birkaç sik arıyordum.
O que eu procurava, e devias saber disto visto agora sermos parentes, Lance, o que eu queria era uma pila.
Sevdiğini düşündüğün her kim ise, ben değilim.
Não sei por quem pensas que estás apaixonado, mas não é por mim.
Babam gibi olmadığımı biliyorum... annemi ise hiç tanımadım... o halde ben kimim?
Sei que não sou o meu pai... e que nunca conheci a minha mãe... então o que é que isso faz de mim?
- Çok yönlü olman önemli değil... Bu işe yaramayacaktır, ben iyi olduğunu düşünmüyorum.
Estes truques são inúteis a menos que os teus pensamentos sejam positivos.
Daha sonra o gün, Ben'e tedaviye devam etme ihtimalinden bahsettiğini söyledin. Sana geçmişte defalarca tedavinin denendiğini ama işe yaramadığını söyleyen Ben. Önden buyrun.
Você disse-me que Ben havia relatado a hipótese de cuidados continuos, e tinha recebido tratamento no passado, mas que não melhorava.
Ve başında ise ben varım.
E eu estou a geri-la.
Beni bu işlerden uzak tutmaya çalışıyorsun anlıyorum ama tutulduğun şey her ne ise ben dışındayım, dışarıdayım yani senin yapamayabileceğin şeyleri yapabilirim.
Sócio, percebo que estejas a tentar afugentar-me. Mas, seja o que for em que te meteste, eu continuo cá fora. E posso mexer-me de maneiras que tu talvez não possas.
Şu işe bak, karımla ben de aynı mekâna gidiyoruz!
Eu e a minha mulher vamos exactamente ao mesmo sítio!
Marina'nın işe geri dönmesine karar verdim. Şirketten izin alacağım ve Willow ile ben ilgileneceğim.
Como a Marina vai voltar ao trabalho, decidi pedir uma licença na firma para cuidar da Willow.
Ben biraz aşağılığım, sen ise düşkün.
Eu sou um idiota e tu és carente
Aslında ev ziyaretleri yapmıyorum ben normalde ama küçük Annie'yi çok sevdim. Bazen neden bu işe girdiğimi bile unutuyorum.
Sabe, eu geralmente não faço visitas ao site, mas tenho tomado tal gosto pela jovem Annie... que esqueço-me às vezes, sabe, por que entrei nessa.
Ben sadece bunun işe yaramasını istiyorum ve o pes ediyormuş gibi hissediyorum.
Eu só quero que isto resulte e sinto que ele está a desistir!
Savaştan sonra SHIELD kuruldu ve ben işe alındım.
Depois da guerra, a SHIELD foi criada e eu fui recrutado.
Ayrıca işe ben de dâhil olmuştum.
E eu estava envolvido.
Eğer o adam döndüğümüzde hala kamp ateşimizin yanında ise, ben yokum.
ROTA DE EVACUAÇÃO ZOMBIE Se aquele sujeito ainda estiver no nosso acampamento, estou fora.
Ben de senin bunu nasıl yapabildiğini çözmeye çalışıyorum. Micheal yapmadı ise.
Fiquei a pensar como é que filmaste isto, a não ser que tenha sido o Michael,
Ben işe gireyim, para kazanayım.
Eu aceito o emprego e ganho dinheiro.
ben aptal olanım sen ise aptal olanı aptal şeyler yapmaktan alıkoyması gereken kişisin.
Eu sou o tipo burro e tu és a mulher que deve impedir o tipo burro de fazer burrices!
İkincisi ise, ki ben de yakın zamanda biraz bakış açısı edindim fakat olay şu.
A segunda, que só comecei a ver de outra forma recentemente, é a seguinte.
Ben onu oldukça sevimli ve değişimini ise önemli görüyorum.
Acho-o bastante agradável e a sua mudança bastante significativa.
ben işe gidiyorum 20
işe yaradı 291
işe gidiyorum 30
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramazlar 21
işe geç kaldım 21
işe yaramıyor 223
işe gitmem lazım 28
işe yaradı 291
işe gidiyorum 30
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramazlar 21
işe geç kaldım 21
işe yaramıyor 223
işe gitmem lazım 28
işe yarıyor 218
işe yaramayacak 101
işe yaramadı 112
işe yarayacak mı 29
işe yarıyor mu 48
işe yararsa 16
işe yaradı mı 49
işe yarayacak 86
işe gitmeliyim 40
işe yaramazsa 22
işe yaramayacak 101
işe yaramadı 112
işe yarayacak mı 29
işe yarıyor mu 48
işe yararsa 16
işe yaradı mı 49
işe yarayacak 86
işe gitmeliyim 40
işe yaramazsa 22
işe yarayacaktır 19
işe yarayabilir 73
işe koyul 52
işemem lazım 42
işe bak 97
işe dönmeliyim 23
işe alındın 47
işe dönelim 19
işe koyulalım 99
işe koyulun 35
işe yarayabilir 73
işe koyul 52
işemem lazım 42
işe bak 97
işe dönmeliyim 23
işe alındın 47
işe dönelim 19
işe koyulalım 99
işe koyulun 35