Bir yolu olmalı traduction Portugais
1,296 traduction parallèle
Araştırmayı hızlandırmanın bir yolu olmalı.
Tem que haver uma maneira de filtrar a pesquisa.
- Başka bir yolu olmalı.
- Tem que haver outra maneira.
Başka bir yolu olmalı.
Têm que haver outra maneira.
İçeri girmenin başka bir yolu olmalı.
Deve haver outra entrada.
Bu sinyal aletinden kurtulmanın bir yolu olmalı.
Tem de haver uma forma de remover aquele sinalizador.
Lazer silahlarımızla zırhlarını geçebilmenin bir yolu olmalı.
Tem de haver maneira de passar os escudos com phasers.
Anladım ki gemiyi komuta etmek için uygun değilim... fakat size yardım edebilmemin başka bir yolu olmalı.
Percebo que não estou à altura do comando da nave, mas tem de haver uma maneira de ajudar.
Başka bir yolu olmalı.
- Tem de haver outro modo.
- Başka bir yolu olmalı.
- Tem de haver outra maneira.
Bunu, onun için yapabilmenin bir yolu olmalı.
Deve haver uma maneira de isto se resolver para ela.
Bir yol olmalı Arif, bütün işçileri aldatmadan iş yapmanın bir yolu olmalı.
Tem que haver um modo, Arif de fazer negócios sem extorquir aos trabalhadores.
Onu ortaya çıkarmanın bir yolu olmalı.
Tem de haver forma de o fazer aparecer.
Öbür kapıdaki gibi bir mandal veya mücevher göremiyorum,... -... ama bunu açmanın bir yolu olmalı.
Nao vejo um trinco ou jóia como na outra porta, mas tem de haver um modo de abrir isto.
Geçmişini deşmek istiyorsun, anlıyorum. Ama daha iyi bir yolu olmalı.
Se queres investigar o teu passado, deve haver uma forma melhor.
Daha iyi bir yolu olmalı.
- Tem de haver uma maneira melhor.
Bir yolu olmalı.
Tem de haver um modo.
Phileas, bir yolu olmalı!
Phileas, tem de haver uma maneira.
Bu ekibe gerçekten ait olduğumuzu ispat etmenin bir yolu olmalı.
Tem de haver uma maneira de provar que pertencemos efectivamente ao grupo.
Yeni ve korkusuz yeteneklerimizi içeri tanınmadan girmek için kullanmanın bir yolu olmalı.
Com as nossas novas temíveis e formidáveis técnicas deve ser possível entrar ali sem que nos reconheçam.
Bu canavar yapıcıyı temelli kapamanın bir yolu olmalı.
Vamos arranjar maneira de fechar esta fábrica de monstros para sempre.
Kasayı alçaltmanın bir yolu olmalı.
Deve haver outra maneira de o trazer para baixo.
Bir yolu olmalı.
Deve haver alguma maneira!
Bunu içeri sokmanın bir yolu olmalı.
Não consigo enfiá-la.
- Başka bir yolu olmalı.
- Tem de haver outra maneira!
Başka bir yolu olmalı.
Tem de haver outra forma.
Akciğerlere daha fazla kan pompalamanın bir yolu olmalı.
Deve haver uma forma de levar mais sangue aos pulmões.
Laurance, sakin ol. Bundan kurtulmanın bir yolu olmalı.
Calma, deve haver uma saída.
Bir yolu olmalı.
Deve de haver maneira.
Başka bir yolu olmalı.
Tem de haver outra solução.
Güzel. Bu ruhunu özgürleştirmenin bir yolu olmalı.
Isso é bom, liberta a tua alma sensível.
Onu haklamanın bir yolu olmalı.
Tem de haver uma maneira de o demovermos.
Ona ulaşmanın bir yolu olmalı.
Tem de haver um modo de o demovermos.
Gideon onun kötü meslektaşı temas bir yolu olmalı.
O Gideon teve de contatar com o seu homólogo de alguma maneira.
Orada daha iyi bir yolu olmalı.
Tem de haver um caminho melhor.
Biliyor musun? Başka- - Başka bir şekilde halletmenin bir yolu olmalı.
Tem de haver outra solução para isto.
Şimdi, Dedektife konuşarak yardım etmenin bir yolu olmalı.
Pode haver maneira de a ajudarmos a falar com o detective.
Bununla mücadele etmenizin bir yolu olmalı.
Tem de haver maneira de se defender.
Planınızı kısaltmanın bir yolu olmalı Yani ne bileyim bir şey.
Devem poder conseguir apressar o plano.
Bir yolu olmalı. Yani...
Tem de haver uma forma.
Bu adamla anlaşmamızın bir yolu olmalı.
Tem de haver alguma espécie de acordo que possamos fazer com este homem.
Bir yolu olmalı.
Tem de haver uma maneira...
Kalıcı yapmanın bir yolu olmalı.
Deve haver uma forma de a tornar permanente.
Kazanmasının bir yolu olmalı.
Tem de haver um modo de ele vencer.
- Bunu tersine çevirmenin bir yolu olmalı. İhtiyacımız olanı alır almaz.
Tem de haver como invertermos os efeitos mal tenhamos o que precisamos.
Bu işlemi tersine çevirmenin bir yolu olmalı.
Deve haver um meio de inverter o processo. A soluçao tem de estar algures aqui.
Senin gibi birisi için bir çıkı yolu olmalı.
Deve haver uma saida para pessoas como tu.
Az önce onunla konuştum. Ellerindeki her şeyi gönderdiklerine yemin etti. - Bir çözüm yolu olmalı mutlaka.
Não, acabei de falar com ele, Taylor, e jura que expediu tudo o que tinham.
Bu yasağı aşmanın bir yolu olmalı.
Deve haver maneira de contornar as regras.
Işık ve batırılmış....... yıldızların yolu ve batırılmışların dönüşü bu alanları fiziğe kocaman bir kimliğe günümüze ulaşmış olmalıydı.
A luz e o submerso... os caminhos das estrelas e a devolução do submerso... deveriam ter alcançado, em nossa época... tendo deixado esses domínios aos físicos... uma identidade prodigiosa.
Birisi, bebeğin ruhu olduğunu düşünmüş olmalı. - Ruhu olan bir bebeği öldürmenin tek bir yolu vardır :
- Matar uma boneca com alma, só tem uma maneira :
- Bunu durdurmanın başka bir yolu daha olmalı.
- Tem de ser possível deter o tratamento.
bir yolunu buluruz 32
bir yolu var 41
bir yolunu bulurum 26
bir yolunu bulacağız 18
bir yolunu bulacağım 26
olmalı 170
olmalısın 39
olmalıydı 23
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yolu var 41
bir yolunu bulurum 26
bir yolunu bulacağız 18
bir yolunu bulacağım 26
olmalı 170
olmalısın 39
olmalıydı 23
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yıl sonra 30
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yudum 17
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere kaybolma 21
bir yere ayrılma 38
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yıl sonra 30
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yudum 17
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere kaybolma 21
bir yere ayrılma 38