Bu şaşırtıcı traduction Portugais
799 traduction parallèle
Bu şaşırtıcı değil mi Henry, Bu sargılar içinde burada yatan yapay bir insan beyni?
Não é incrível, Henry, que aqui deitado dentro desta capota está um cérebro humano artificialmente criado?
Bu şaşırtıcı dönüşüme ne sebep oldu?
Bem, qual foi a causa desta mudança fantástica?
Bu şaşırtıcı şeyi nasıl çıkartıyoruz, oğlum?
Mas como vai tirar isso?
Bu şaşırtıcı değil, yıllardır gözü bozuktu.
Não é surpresa, há anos que vinha a piorar da vista.
- Bu şaşırtıcı bir durum Bayan Holmwood.
- É um caso enigmático, Sra. Holmwood.
Bu şaşırtıcı değil.
Não é de espantar.
Kaptan, bu şaşırtıcı.
Capitão, isto é fascinante.
Bu şaşırtıcı sonuç sebebiyle bu toplantı kararlaştırıldı.
Mas esta reunião foi convocada considerando um em particular, surpreendente pelas suas implicações.
BBC program plancılarının bu şaşırtıcı biçimde yüksek puanı normal istatistik hata sınırları içinde olduğu şeklinde açıklanabilir.
O total dos responsáveis da programação da BBC pode ser explicado como fazendo parte da margem de erro estatístico.
Bu şaşırtıcı, değil mi?
- É intrigante, não é?
Bu şaşırtıcı!
É impressionante!
Bu şaşırtıcı hareketle, Camilla'yı ateşleyebileceğini düşünmüştü.
Suponho que, na sua imaginação perversa, tenha pensado que isso excitaria a minha filha.
Bu şaşırtıcı benzerlikler nasıl oluştu acaba?
Como surgiram tais espantosas semelhanças?
Şimdi dostlar, bu tarafa gelirseniz tüm zamanların en şaşırtıcı... en hayret verici canlı hilkat garibesini göreceksiniz.
E agora, venham por aqui... e vão ver a mais espantosa... e incrível monstruosidade viva... de todos os tempos.
Bu çok şaşırtıcı ve inanılmaz, ama...
É incrível, mas...
Her yerde bu adamın şaşırtıcı hikayeleri anlatılıyordu.
Por todo o lado ouvia histórias fantásticas das suas aventuras.
"... bu ilham verici günün en dramatik ve şaşırtıcı olayına tanık oldu. "
... teve o privilégio de ver uma cena assombrosa.
- Bu gerçekten şaşırtıcı.
- Isto é inacreditável.
Hayli şaşırtıcı mesajını bu sabah aldım.
Recebi a tua mensagem um tanto surpreendente esta manhã.
Cevizin insan beynine bu kadar benzemesi çok şaşırtıcı.
É incrível como o interior de uma noz se assemelha ao cérebro humano.
Bu sizin için şaşırtıcı olmuştur, değil mi?
Está um bocado em choque, não?
Sönderby gibi tecrübeli bir şefin intihardan farksız bu duruma engel olmaması şaşırtıcı.
"É surpreendente que um maestro experiente como Sönderby não tenha evitado este desnecessário suicídio."
Bu özel yayını sizlere, şaşırtıcı fenomendeki en son bilgileri vermek üzere sunuyoruz :
Trazemos este noticiário especial para vos comunicar as últimas informações sobre um fenómeno incrível :
Gerçek bir casusluk olayını anlattığını iddia eden ve eski bir Alman askeri ataşesi tarafından yazılan bu kitap şaşırtıcı bir vakanın detaylarını ortaya koyuyor ve 1944 yılında Majestelerinin Türkiye Büyükelçiliği'nde Normandiya Çıkartması'nın planları da dahil yüzlerce gizli sırrın çalınarak Almanlara iletildiğini anlatıyor.
O conteúdo deste livro é um relato verídico sobre espionagem escrito por um antigo agregado militar alemão e revela os mais assombrosos detalhes de um caso ocorrido na Embaixada Britânica na Turquía em 1944 e na qual centenas de grandes segrêdos incluíndo planos para a invasão da Normândía, foram roubados e transmitidos aos alemães.
Bütün okumalarına rağmen bu kadar az anlaman şaşırtıcı.
Por tudo o que lê, é incrível o pouco entendimento.
Bu çok şaşırtıcı.
É uma das coisas mais extraordinárias que já vi.
Gülünçsünüz. Şaşırtıcı özelliklerinizden birisi bu galiba.
Parece-me ser uma das suas características mais espantosas.
Bu trajik olay, şaşırtıcı derecede çabuk gelişti.
A tragédia desenrolou-se com um começo subito.
Bu sizin Kaptan Crane bu boyuttaki bir görev için şaşırtıcı derecede genç.
Este seu Capitão Crane é muito novo para um trabalho desta importância.
- Oh, evet, öyle. Kafanıza doldurulan onca yeni moda teorilerden sonra,.. ... bu durum pek şaşırtıcı değil.
E isso não surpreende, com todas essas teorias da moda com que vocês se empaturram.
- Şu zamanlarda bu çok mu şaşırtıcı?
- É surpreendente, nestes tempos?
İşte bu çok şaşırtıcı.
- Ora aí está uma surpresa.
Ama bu şaşırtıcı değil.
Não me surpreende.
Bu bir etkilenme ve kirlenme, şaşırtıcı.
Esta é a contaminação, Capitão. Impressionante.
Podgorny topa vuramıyor bile ama bu maçta hiç vuramadığından, şaşırtıcı değil.
Podgorny nem consegue acertar na bola, o que não é surpresa, já que neste jogo nunca acertou na bola.
- Bu çok şaşırtıcı!
- Incrível!
- Bu çok şaşırtıcı hayatım.
- Tenho 30. - Que surpresa, querida.
Hemingway kitaplarındaki gibi karmaşık olan bu şehirde... Elmyr'i görmek biraz şaşırtıcı.
Na terra de Hemingway não podemos esperar esta profundidade, para encontrar Elmyr.
Oja'nın dedesi, havada tek kelime etmeden süzülüyor... - ki bu da şaşırtıcı değil - sonuçta öyle birisi yok.
O avô de Oja pairando aqui no ar não tem comentários a fazer, o que não é uma surpresa, porque ele nunca existiu.
... gümrükte sizden daha fazla güçlükle karşılaştığımızı düşünürseniz bu durum oldukça şaşırtıcı.
É espantoso, visto termos mais problemas na alfândega do que vocês.
Bizler bu çok şaşırtıcı süreci yaşayan ayrıcalıklı kişileriz.
Temos o privilégio de viver um acontecimento extraordinário.
Bu çok şaşırtıcı!
É uma afronta!
Bu kadar bilgiye sahip olman şaşırtıcı.
É incrível o tipo de informação que tu armazenas.
Bu eski püskü şeylerin iş görüyor olması şaşırtıcı.
É surpreendente como estas coisas funcionam tão bem.
Bu büyüklükte bir hastanede, yılda 10 hasta hiçte şaşırtıcı değil.
Num hospital deste tamanho, 10 num ano não é surpreendente.
Bu kadar kısıtlı yeteneği olan bir.. .. boksörün bu denli sevilmesi çok şaşırtıcı.
O que levou este boxista de capacidades limitadas a adquirir tamanha popularidade permanece um mistério.
Bu Güneş'in parıldadığı taşra yerleşiminde düşünmek için ne kadar şaşırtıcı bir problem.
Que ideia tão atraente e mágica para um rapaz que seguia por uma estrada campestre, que a luz do Sol mosqueava e salpicava.
Bu ilk derin deneyimimizin efsanelerimizi ve inançlarımızı, düşünceyi ve bilimi etkilememesi şaşırtıcı olurdu.
Seria espantoso se esta profunda primeira experiência, não viesse influenciar os nossos mitos e religiões, a nossa filosofia e a nossa ciência.
Bu tür yıldızların yoğunlukları şaşırtıcı derecede yüksektir
E uma tal estrela terá um destino espantoso.
Bu bazı şaşırtıcı olasılıkları da beraberinde getirebilir.
Abre algumas possibilidades assombrosas.
Bu gerçekten şaşırtıcı.
Sabes, é mesmo incrível.
şaşırtıcı 184
şaşırtıcı değil mi 16
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu şarkı 23
bu saçmalık da ne 22
bu sana 142
bu sana ders olsun 23
bu saçmalık 450
bu sadece bir oyun 48
şaşırtıcı değil mi 16
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu şarkı 23
bu saçmalık da ne 22
bu sana 142
bu sana ders olsun 23
bu saçmalık 450
bu sadece bir oyun 48
bu sayede 46
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu sadece başlangıç 61
bu şartlar altında 79
bu sadece bir rüya 16
bu sadece 212
bu sabah geldi 27
bu saçma 71
bu sahte 24
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu sadece başlangıç 61
bu şartlar altında 79
bu sadece bir rüya 16
bu sadece 212
bu sabah geldi 27
bu saçma 71
bu sahte 24